Anabolic Steroids'i abartmayın!

Samanyoluhaber.com yazarı Kadir Gürcan'ın haftalık yazısı

KADİR GÜRCAN

Ne yalan söyleyeyim, son ana kadar bir sürpriz bekliyordum. Madem İstanbul'un tekrar fethedilmesi (!) gerekiyor, o zaman iş ciddi. “Onu da bir kişi yapabilir!” düşüncesindeki parti militanlarının da gönlünde yatan arslan oydu. “İş başa düştü erenler!” deyip Sayın Cumhurbaşkanı bir de İBB başkanlığına aday olsaydı ilginç bir siyasi tecrübe yaşamış olacaktık. Asıl rövanş o zaman olurdu. Payitahtı da İstanbul'a taşıyıp Ankara'ya git-gel derdinden kurtulmuş olurlardı. Son yerel seçimlerde İstanbul elden gittiken sonra hazret'e diyar-ı Rum'da ikamet haram olmuştu.

2019 Yerel Seçimleri'nde genelde iktidar partisinin özelde ise Saray'ın aldığı derin yara hala yakı tutmadı. Cumhurbaşkanlığının ikinci devresinde derin sızının yaşlılığa bağlı organ zafiyetine ve oradan da onulmaz bir nefrete dönüştüğüne şahit olduk. Beş senede metropolün başkansız idare edildiği imajı vermek için ellerinden geleni yaptılar. İki seçimde (İlki iptal edilmişti ya! Saray'ın score levhasında iki yenilgi olduğunu unutmayalım!) alamadıkları İstanbul'u üçüncü rauntta tulum çıkarmaya azmetmiş görünüyorlar. 

İktidar ve Saray'ın İstanbul adayı, isminin açıklanmasının hemen ardından, akşam saatlerinde çalışmaya başladı. Durun yahu, bu ne acele?  İstanbul'un bir yere gittiği yok. Ulaştırma Bakanı ile yapılan ilk toplantının “Büyük Şehir Çalışmaya başladı!” izlenimi için kurgulandığı her halinden belliydi. Bu kareyi görünce hemen aklıma seksenli yılların meşhur Rocky serisinin IV. filmi geldi. Hani şu, sıradan bir boks maçını Amerika-Rusya arasında güç gösterisine dönüştüren film. İsveç asıllı Dolf Lungren'in (Filmdeki ismi Drago) Rus boksörü canlandırdığı yapım serinin jeopolitik yönü ağır basanıydı.

Dikta rejimlerin aryan ve özel ırk ütopyalarının sıradan bir boks maçına indirgendiği filimde robot-insan üretimi yanında soğuk savaş döneminde güçlü görünürken çözülen Sovyet Rusya'sına bol ima ve göndermeler var. Son model çalışma aletleri, doktor kontrolü ve kas yapıcı Anobolic Steroids'lerle Drago'yu maça hazırlayan antrenörlerin tek hedefi (Sylvester Stallone) Rocky Balbao'yu (ABD'yi) ringe gömmektir. Yerel seçimler için özel bakıma alınan iktidar adayının da durumu aynı. Saray ve kabine seferberlik ilan etmiş durumda. Doping ve kas yapıcı steroidin dozajını varın siz hesap edin.

Adayın belirlenmesinden sonra Saray'dan ne yapmaları gerektiğine dair direktifleri alan yazar-çizer takımı hep bir ağızdan güzellemelere başladılar. Aslında onlar da memnun değiller ama, önlerine konanı yemek ve onunla kifaf-ı nefs etmek zorundalar. Aday'ı tenkid ve müskilpesentlik Saray'ın tercihine burun kıvırmak olur ki Saray İç Avlusu'na beyin üstü çakılmayı göze almak demektir.
Teşehhüd miktarı bakanlığı ile tanınan genç adayın siyasi becerisi için bir şey söylemek zor. Saray'ın bütün oksijeni tükettiği bir ortamda beceri ve başarının da tavan ve tabanı bellidir. Abartmaya gerek yok. İktidar ve Cumhurbaşkanı'nın zihni kalitesini burada tartışmaya açmayalım. Eski içişleri bakanı değil ki dilimize dolayıp mizahın genişliğine kendimizi salıverelim.

Şu kadar var ki hüda-i nabit, sıradışı kabiliyetlerle de donatılmış olsanız, üç aydan az bir süre kalan seçimlere kadar siyaset duayeni çıkarma şansınız yok. Dolayısıyla, İBB adayı için sarfedilen bütün emeğin, enerjinin ve taraftarlığın adresi Saray. Vitrine konan genç aday, biraz ağır olacak ama burnuna takılan halka ile değişik cemiyetlerde insanları eğlendirmek için ter dökecek. Seçmenden oy isterken ortaya koyacağı, eğer varsa bütün beceri, karizma ya da inandırıcılık Saray'ın kredisine yazılacak. Zaten seçmen tabanında da oluşturulan hava bu. Genç adayın siyasi olarak tecrübesi az ama ne için cepheye sürülüp, kim için yol ve mayınları temizleyeceğini akıl edecek rüşte ulaşmış olmalı. 

Doktorların steroids türü takviyelerin vücutta meydana getirdiği yan tesirler biraz mide bulandırıcı olduğu için buraya almadım. Bununla birlikte akli ve zihni tahribatı sizin de aşina olabileceğiniz semptomlar. Derin kasvet, hezeyan, sayıklama, mania (cinnet), paranoya, hafıza kaybı ve ağır deprasyonlar steroids'in yan tesirleri arasında sayılıyor.

İBB'nin genç başkan adayı İstanbul'da girişeceği yarışa iktidar seçmenleri, Saray soytarıları ve ne istediğine karar verememiş parti militan ve tetikçilerini memnun etmek gibi ağır bir yük ile giriyor. Aldığı steroids'in dozajına dikkat etmezse, siyasi hayatının baharında kalbi çat diye çatlayabilir. İstanbul için bu riske girmeye değmez, hele Saray'ın bu son seçimi için hiç!

Film deyip geçmeyin. Rocky IV'de iyice havaya giren Drago inandırıcı olsun diye işi abartınca zavallı Balbao'nu kaburga kemiklerini kırmış ve zavallıyı acile zor yetiştirmişler. Sylvester Stallone “Ölümden döndüm!” diye anlatıyor. Bununla birlikte Stallone meseleyi şahsileştirmemiş. Son Expendables serisinde, Rocky IV'den arkadaşı Dolf Lungren ile rol arkadaşlığına devam ediyor.

Saray'ın figüranlığına razı olan genç adayın önünde fazla bir seçenek yok. Kazanması halinde başarısını sedef kakmalı bir kutu içinde Saray'a teslim edecek. Kaybettiği zaman da bir önceki adayın başına geldiği gibi yenilginin ayıbı ile unutulup gidecek. Maçın heyecanına kapılıp steroids'i fazla kaçırmasa iyi olur.

15 Ocak 2024 16:44
DİĞER HABERLER