Kobani Davası'nda karar günü: Mahkeme başkanı kararı okuyor

Kobani Davası öncesi duruşmanın görüldüğü Sincan Cezaevi İnfaz Kurumları Kampüsü çevresine çok sayıda polis, akrep ve TOMA yerleştirildi. Duruşma öncesi DEM Parti Eş Başkanlarından açıklama geldi. Duruşmada avukatlar beyanda bulunurken, sadece 2 sanık mahkemeye katıldı. Sanıkların da savunma vermesi sonrası mahkeme başkanı, bir karar açıklayacaklarını duyurdu. Karar okunurken salonda sloganlar başladı. Avukatlar salonu terk etti. Mahkeme başkanı, karar okumayı durdurdu.
HDP'nin eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ'ın yanısıra HDP MYK üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 18'i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobani Davası'nda karar duruşması görüldü. Duruşmanın ardından Mahkeme Başkanı 130 sayfalık kararı okuyor.

Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma öncesi Sincan Cezaevi İnfaz Kurumları Kampüsü çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı.

Türkiye'nin pek çok şehrinden 300'e yakın avukatın ve yüzlerce vatandaşın izlemeye geldiği duruşmanın görüleceği Sincan Cezaevi önünde onlarca çevik kuvvet aracı, TOMA araçları, yüzlerce çevik kuvvet polisi ve özel harekat polisleri de konuşlandırılmış durumda.

Sincan Cezaevi etrafında yaklaşık bir buçuk kilometrelik güvenlik koridoru oluşturulurken, havadan da polis helikopteri devriye uçuşu yapıyor.

ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, dava öncesi kampüs önünde açıklamada bulundu.

Bakırhan şunları söyledi:

"Bu bir hukuk davası değildir. Gizli tanıklarla zorlama yorumlarla hazırlanan siyaseti erkin yönlendirdiği, karar verdiği bir kumpas davasıdır. Bugün yumuşamadan bahsedenler için Kobani kumpas davası bir milat olacaktır. 31 Mart'tan bir ders alınıp alınmadığını bugün göreceğiz. Verilecek kararın önümüzdeki dönem Türkiye'nin hangi hatta gideceğinin de göstergesi olacağına şahitlik edeceğiz. diliyorum ki mahkeme heyeti siyasi erkten etkilenmez. Dosyadaki boş delillerle yıllardır tutuklu olan arkadaşlarımızı tahliye ederler. "

Hatimoğulları açıklamaları ise şöyle:

"Kobani bir kumpas davasıdır. Bu davada verilecek karar hukuka uygun bir karar olur, demokrasiye uygun bir karar olur, siyaset yapma hakkını engellememek, siyaseten yenemediği yargı sopasıyla yenmeye çalışan bir anlayışa karşı bir karar olacaktır. Ya da bu ülkeyi karanlık dehlizlere sürükleyecektir. Umudumuz hala var. Asıl açıklamalarımızı, karar açıklandıktan sonra yapacağız."

SİYASİ PARTİLERDEN DESTEK

Katılımın yoğun olduğu duruşmaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) eş genel başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi ve Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ve çok sayıda CHP milletvekilinin de arasında bulunduğu CHP heyeti, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eş genel başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, EMEP Milletvekili Sevda Karaca, SOL Parti adına İlknur Başer, DEM Parti milletvekilleri, çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcisinin yanı sıra çeşitli ülkelerin büyükelçilik temsilcileri takip etti. 200’ü avukatın yanı sıra 10’u aşkın baro başkanı da duruşmaya katıldı.

DURUŞMA BAŞLADI

Yoğun sayıda katılımın olduğu karar duruşması başladı.

Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evraklar okundu. Tutsak siyasetçiler Alp Altınörs ve İsmail Şengül duruşmaya katıldı.

Ali Ürküt, Günay Kubilay, Nazmi Gür, Bülent Parmaksız, Sebahat Tuncel, Zeynep Karaman, Zeynep Ölbeci, Aynur Aşan, Ayşe Yağcı, Ayla Akat Ata, Dilek Yağlı, Pervin Oduncu, Meryem Adıbelli, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş duruşmaya katılmadı.

YARGILAMAYA DAİR SAVUNMA

Mezopotamya'dan alınan habere göre, Avukat Sevda Çelik Özbingöl, esasa dair savunma yaptı.

Özbingöl, şunları söyledi:

"Dosyamızda çok sözler kuruldu kapsamlı savunmalar yapıldı. Son söz yerine geçmemekle beraber bu kadar aşama katetmiş olan dosyamızla ilgili bütün yargılananların hepsi için geçerli olacak birkaç hatırlatma yapmak da bir zorunluluktur. Mahkemeniz Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2021/6 E. No ile kayıtlı olan söz konusu mevcut yargılama, aralarında Halkların Demokratik Partisi Eski Eş Başkanları, Halkların Demokratik Partisi Eski MYK üyeleri ve siyasetçilerinin olduğu 108 kişinin yargılandığı iş bu dava soruşturma aşaması ve kovuşturma aşamasında seri kanuna aykırılıklarla devam ediyor ve hem mahkemenizce hem de siyasi etki ve baskılarla bu gün itibarı ile nihayet karar ve hüküm aşamasına yargılama görüntüsü altında çok özel bir çaba ile getirilmiş bulunmakta.

‘MAHKEME ELİYLE İHLAL EDİLDİ’

Yargılamanın en başından beri ceza yargılaması ilke ve mevzuatını yok sayan, savunma hakkı ve adil yargılanma hakkı, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılanma ilkeleri de dahil olmak tüm ceza yargılaması ilkeleri açıkça ihlal edilmiş ve devamla edilmektedir. Müvekkiller ve müdafileri olarak aşamalardaki tüm itirazlarımız, taleplerimiz ve izahatlarımıza rağmen kül halinde açıkça istikrarlı redci bir tutumla mahkemenizce tüm aşamalarda ret edildi. Duruşma periyotları ve celse süreleri, yargılananlar ve müdafilerinin savunmalarına dahi süre sınırlaması getirerek yargılamanın en başından itibaren adil yargılanma hakkını ağır şekilde ihlal etti mahkemeniz. Ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğe ulaşmada savunma hakkı mahkemenizce de bilindiği üzere önemli bir yer teşkil etmektedir. Teoride bir hukuk devletinde maddi gerçeğe ancak adil bir yargılama ile ulaşılabilecektir. Savunma hakkı, adil yargılanma hakkı kapsamında tanınmış insan haklarından olmakla birlikte ulusal ve uluslararası düzeyde koruma altına alınmış önemli temel haklardandır. Savunma hakkı ve savunma hakkını oluşturan temel ilkeler AİHS, Anayasa ve CMK’ da düzenlenmiştir. Mahkemeniz tabelalarında 6-8 Ekim Kobane Davası olarak, kamuoyunda da Kobane Kumpas Davası olarak bilindiği haliyle yapılan yargılamada tüm yasal öncelikler ve kurallar açıkça mahkeme eliyle ihlal edildi.

Özbingöl, daha sonra müvekkili Sebahat Tuncel'in mahkemede okunmasını istediği mesajı okudu.

TAHLİYE TALEBİ

Avukat Faik Özgür Erol, eksik evrakların incelenmesi için bugün esasa dair karar verilmemesini ve müvekkillerinin tahliyesine karar verilmesini talep etti. Erol, “Maktullerin gerçek faillerinin kimler olduğunu emniyet de iddia makamı da yapmadı. Bunu biz yaptık. Getirip önünüze koyduk. Siz de aynı gün kurduğunuz ara kararla ‘dava dışı kişilerle ilgili talepleri kabul etmiyoruz’ dediniz. Kobanê olaylarının paramiliter güçler olduğunu gösterdik. Dargeçit ve Diyarbakır’da Hizbullahçıların, Adana’da DAİŞ’lilerin işlediği cinayetleri gösterdik. Ancak bu yargılama kendi hakikatini üretme kabiliyetinden dahi yoksundur. Hakikat o kadar basit değildir, her zaman bir bedeli vardır. Bu davanın tamamı içerisinde hakikate en yakın olanlar yargılanan arkadaşlarımızdır" dedi.

SÜRE TALEBİNE RET

Ayla Akat Ata'nın avukatı, dosyaya eklenen evraklara dair beyanda bulunmak için süre verilmesi yönünde talepte bulundu. Mahkeme Başkanı, avukatların savunmalarının ardından ara kararını açıklayarak avukatların erteleme ve ek süre talebini reddetti. Tahliye taleplerinin ise hükümle birlikte değerlendirileceğini belirtti.

HÜKÜM AÇIKLANACAK

Duvar'dan Ceren Bayar'ın aktarımına göre başkan, sonrasında ise salonda bulunan sanıklara söz verildi.

Siyasetçi Alp Atınörs’ün “Bugün bir hüküm açıklayacak mısınız?” sorusu üzerine mahkeme başkanı, “Son sözleri aldıktan sonra hüküm açıklayacağız” yanıtını verdi.

Altınörs, bu açıklama sonrası şunları söyledi:

“HDP'ye üye olmak MYK toplantılarına katılmak da suç değildir. Bunların tümü Anayasa güvencesi altında olan haklardır. Ortada suç yoktur ama ortada yatılan 4 yıllık hapis vardır. Bizler halklarımızın nezdinde çoktan beraat ettik sizden de beraatimizi talep ediyoruz.”

Ardından tutuksuz yargılanan sanık Altan Tan, savunmasını verdi.

Tan, “Çok açık ve net bir şekilde ifade edeyim ki yıllardır PKK’nin yürütmekte olduğu siyaset şekline eylemlerine karşı olduğu gibi devletin ve hükümetin Kürt sorununun çözümü ile ilgili yaklaşımlarını yanlış bulmaktayım. Ne PKK’nin siyasetini ne de devletin bugün uygulamakta olduğu yöntemi doğru bulmaktayım” ifadelerini kullanırken, “Arkadaşlarımızı zan altında bırakacak, aleyhlerinde delil oluşturacak hiçbir şahitliğim, ifadem, duyumum yoktur” dedi ve beraatlerini talep etti.

KARAR OKUNUYOR

Karar okunurken salonda sloganlar başladı. Avukatlar salonu terk etti. Mahkeme başkanı, bu nedenle kararı okumayı durdurdu.

Tekrar kararı okumayı başlayan mahkeme heyeti Kobani davasında mahkeme, Ahmet Türk'ü 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırdı.

16 Mayıs 2024 13:38
DİĞER HABERLER