Yapılan değerlendirmede bu yılki YGS'nin diğer sınavlara göre oldukça ilginç bir özelliği ortaya çıktı.
Üniversiteye hazırlık sürecinin ilk aşaması YGS’nin ardından öğrenciler için LYS maratonu başladı. 2015 YGS, son yılların net yapma oranı en düşük YGS’si olduğu ortaya çıktı. YGS sorularının beklenenden zor olması birçok öğrencinin moralini bozdu.Durumu Değerlendiren Fem Yayınları Rehberlik Koordinatörü Faruk Ardıç LYS’ye girecek öğrencilere tavsiyelerde bulundu.
Bu yıl en fazla net oranı düşmesi Türkçe testinde gözlendi. İlk kez 2010 yılında uygulanmaya başlanan YGS’de 40 Türkçe sorusunda ortalama 21,5 iken bu sene15,8’e düştü. 2010 yılında 11,4 Matematik testi ortalaması bu sene 5,2 oldu. Sosyal bilimlerde ise bu sene ortalama 10,7 olarak gözlendi. Aynı puan dilimindeki öğrenci sayılarında da ciddi oranda azalma var.
Adaylar YGS sonrası durum değerlendirmesi yapılmalıdır
YGS sonrası adayların durum değerlendirmesi yapması gerektiğini belirten Faruk Ardıç, ‘Değerlendirme yaparken öğrenciler ‘toplam puanımı nasıl üstlere çekebilirim’ diye düşünmeli ve bu doğrultuda strateji geliştirmeliler. Kalan zamanda verimli çalışıp konu eksiklerini gideren öğrencilerin hedeflerine ulaşmaları hiç de sürpriz olmayacak. Şimdi YGS’de aldıkları puan ne olursa olsun, biran önce bu takıntıdan kurtulup, LYS’lere odaklanma zamanı’ diye konuştu.
LYS İçin Yeterli Çalışma Zaman Var
Öğrencilerin bir an önce LYS’ye motive olması ve iyi bir programla çalışmaya devam etmesi gerektiğini belirten Faruk Ardıç şöyle devam etti; ‘Ne yapması gerektiğini bilen, doğru bir programa sahip olan öğrenciler, gireceği sınavlarda YGS’de elde ettiği başarıdan daha fazlasını elde edebilir. Adaylar LYS’de kendi alanlarından sorumlu olacaklarından dolayı yapılacak çalışmalar YGS’ye göre hem kolay hem de zevkli olacak. İstatistik sonuçları da, adayların LYS netlerinin YGS netlerinden çok daha yüksek olduğunu göstermektedir.’
Moral Çok Önemli
Başarılı olmak isteyen öğrencilerin sınav anına kadar iyi bir zaman yönetimine sahip olmaları hem de moral ve motivasyonunu yüksek tutmaları gerektiğini ifade eden Ardıç şöyle konuştu; ‘Adaylar, YGS’nin LYS katkısının %35-40 olduğu düşünülürse adaylar toplam puanın %60-65’ine LYS puanlarıyla ulaşacaklar. Bu dönemlerde havaların ısınması, günlerin uzaması sonucu öğrencilerde motivasyon düşüklüğü, isteksizlik ve bilinçsiz çalışma durumları ortaya çıkabilir. Mevsimsel değişikliklerle birlikte bireylerde yorgunluk, halsizlik, güçsüzlük, enerji azlığı, iştahsızlık ya da aşırı iştah ve uykusuzluk gözlenebilir. Adayların bu tür tuzaklara hazırlıklı olması gerekir. Kalan zamanda moral toplayıcı çalışmalar yapmak, sınav stratejilerini gözden geçirmekte yarar olacaktır.’
LYS’e Çalışan Karşılığını Alır
LYS’lerde daha çok bilgi düzeyi ölçümlendiğini hatırlatan Ardıç, ‘LYS çalışmaları YGS çalışmalarından farklı olmalıdır. Bilgi düzeyinde gelecek soruların temel özelliği çabuk öğrenilip, çabuk unutulmalarıdır. ÖSYM’nin bu tür sorular ile adaylardan istediği söz konusu bilgilerin hatırlanmasıdır. Çalışılan bilgilerin kalıcılığı adına tekrar ağırlıklı çalışmalar önem kazanacak. Adayların birkaç aylık bir dönemde 3-4 yıllık konunun pekiştirilmesi çok zor olduğu için fazla zaman kaybetmeden çalışmalara başlamaları gerekiyor. Bundan dolayı LYS’de çalışma alışkanlığı olan adaylar daha avantajlı olacaklardır.’ dedi.
Geçmiş Soruları Gözden Geçirin
ÖSYM’nin daha önceki yaptığı sınavlar adaylara sınavlarda gelecek soru tiplerini öğrenmeleri bakımından önemli rehberlik sağlayacağını ifade eden Ardıç, ‘Bunun için önceki yıllara ait sınav soruları mutlaka çözülmelidirler. Adaylar çıkmış LYS ve ÖYS sorularını çözmekle; sınav konuların dağılımını, soru mantığını, soruların zorluk ve kolaylık oranlarını kavrayacaklar sınav sorularına yabancılık çekmeyecekler. Bundan dolayı LYS’de çalışma alışkanlığı olan adaylar daha avantajlı olacaklardır.’ tavsiyelerinde bulundu.
Mükemmeliyetçi yaklaşım başarıyı engeller
Sınavlarda ölçme ve değerlendirmeye yönelik herkesin yapabileceği sorular olacağı gibi adayların zorlanabileceği seçici sorular da olacaktır diye konuşan Ardıç öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu, ‘Sınavlardaki tüm soruları doğru cevaplama, en yüksek puanı alma gibi şartlı düşünceler zihni kilitleyeceğinden dolayı başarıyı olumsuz engelleyen faktördür. Bu düşünce yerine adayın “elimden gelenin en iyisini yapacağım ”düşüncesi hem kendini rahatlatacak, hem de çalışma için uygun bir motivasyon oluşturacaktır. Unutmamak gerekir geçmiş yılların LYS’lerinde Türkiye’de derece yapmış adaylar dahi tüm soruları doğru yapmış değillerdi.’