Minik Aylan'ın cesediyle karşılaştığı 'o anı' anlattı

Minik Aylan'ın cesediyle karşılaştığı 'o anı' anlattı
18 yıllık asker olan Astsubay Mehmet Çıplak, cesedi kıyıya vurdan minik Aylan'ı gördüğü o anı anlattı.

18 yıllık asker olan Jandarma Astsubay Kıdemli Üstçavuş Mehmet Çıplak, "Aylan bebeğin yanına geldiğimde içimden "Allahım inşallah yaşıyordur" dileği ve umuduyla hayat belirtisi aramaya çalıştım. Ancak maalesef herhangi bir hayat belirtisi mevcut değildi. Çok üzülmüştüm. Aylan bebeğin cansız bedenini kucağıma alarak taşımamla ilgili olarak "Bu kadar ağır bir yükü nasıl taşıdın" diye soranlar oldu" dedi.




DHA muhabirinin sorularını yanıtladı. Dünyanın merak ettiği sorulara zaman zaman yaşlı gözlerle yanıt veren ve kelimeler boğazına dizilen evli ve 6 yaşında bir çocuk babası 39 yaşındaki Mehmet Çıplak, 1997 yılından buyana Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde Türkiye'nin değişik il ve ilçelerinde, 2012 yılından bu yana da Bodrum'da görev yaptığını söyledi. Astsubay Çımlak şunları anlattı:

"Kendi vatanlarından yaşadıkları yerlerden kalkarak, hiç bilmedikleri tanımadıkları coğrafyalara gelerek, çok zor koşullar altında kendileri ve ailelerinin hayatlarını idame ettirmekten başka amaçları olmayan bu insanların umuda yolculuklarında böyle acı tablolar yaşanmaması maksadıyla, Jandarma Genel Komutanlığı mensupları olarak gece gündüz demeden yaptığımız çalışmalarla, gerekli tedbirleri alıyoruz ve almaya devam edeceğiz."

KELİMELER BOĞAZINDA DÜĞÜMLENDİ

Yaşadığı o anı tekrar anlatırken kelimeler sık sık boğazında düğümlenan Mehmet Çıplak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mensubu olduğum Jandarma Komutanlığı'nın vizyonunda "insan merkezli" görev anlayışına sahip olma sorumluluğumuz mevcuttur. Bunun gerektirdiği en temel görevleri icra etmek de başta gelen vazifemizdir. Bu sebeple bizim için herşeyden önemli olan insan hayatıdır. Aylan bebeğin yanına geldiğimde içimden "Allahım inşallah yaşıyordur" temennisi ve umuduyla hayat belirtisi aramaya çalıştım. Ancak maalesef herhangi bir hayat belirtisi mevcut değildi. Çok üzülmüştüm. Biraz önce de belirttim, bizim için öncelik insan hayatı. Bununla birlikte, ben de her şeyden önce bir insan ve 6 yaşında oğlu olan bir babayım. Aylan bebeği görür görmez hemen aklıma oğlum geldi ve bir an kendimi Aylan bebeğin babası yerine koydum. Bu tarif edilemeyecek kadar acı ve trajik bir durumdu. Bazen insan cansız bedenlere yaklaşmaktan çekinir. İnanın aklıma hiç öyle bir şey gelmeden, görevini yapan bir kolluk personelinden öte, yavrusuna sarılan bir babanın hissedebileceği duygular içerisindeydim."

'FOTOĞRAFIN ÇEKİLDİĞİNİN FARKINDA DEĞİLDİM'

Olay yerine geldiğimde, civarda kalabalık vatandaş grubunun olduğunu belirten Astsubay Çıplak, "Fotoğraf çekip çekmediklerinin farkında değildim. Görevim gereği olay bölgesine odaklanarak süratli bir şekilde olay yeri ile ilgili incelemelerime başlamıştım. Aylan bebeği taşırken alınan görüntümün, inanın dünyanın gündemine taşınacağı ve günlerce gündemde kalabileceği aklımın ucundan dahi geçmedi" dedi.

'BU KADAR AĞIR YÜKÜ NASIL TAŞIDIN?"

Fotoğrafları basın ve yayın organlarında ilk gördüğümde şaşırdığını kaydeden Astsubay Çıplak şöyle konuştu:

"Aylan bebeği ilk gördüğümdeki acıyı bir kez daha yaşadım. Zaman zaman müdahale ettiğimiz olaylarda, müdahale esnasında basın yayın organlarınca çekilen fotoğraflarımız basına yansıyordu, ancak böylesi bir durum ilk defa başıma gelmişti. En başta eşimden, sonra diğer akrabalarım ve birlikte görev yaptığımız arkadaşlarımdan inanılmaz derece olumlu tepkiler aldım. O esnada çekilen fotoğraftaki yüz ifademi herkes fark etmiş. Herkes Aylan bebeğe çok üzülmüştü ve benim Aylan bebeğin cansız bedenini kucağıma alarak taşımamla ilgili olarak, "Bu kadar ağır bir yükü nasıl taşıdın" diye soranlar oldu."

"O FOTOĞRAF İNSANLIĞIN KANAYAN BİR YARASIYDI"

Bu fotoğrafın, tüm dünyada mülteci sorununun çözülmesine vesile olmasını dileyen Astsubay Çıplak şunları söyledi:

"Elbette dünya gündemine oturan ve günlerce artçı sarsıntıları devam etmekte olan bu fotoğrafın, dünya ülkelerinin, insanlığın kanayan bir yarası, ayıbı olan bu mülteci sorununun kapsamlı olarak ele alınması gerekliliği konusunda bir kıvılcıma neden olduğunu gördüm. Umarım bu kıvılcım büyüyerek, bu mülteci yangınını söndürebilecek güçte bir yangının çıkmasına sebep olur. Ve bu gerçekleşirse elbette üzüntüm azalacaktır."

'ARKADAŞIM GÖZÜMÜN ÖNÜNDE ÖLDÜ'

Benzeri olaylarla sıklıkla karşılaştığını da vurgulayan Astsubay Kıdemli Üstçavuş Mehmet Çıplak sözlerini şöyle tamamladı:

"Tabii ki sıklıkla karşılaşıyoruz. Türkiye'nin değişik il ve ilçelerinde 10 yılı aşkın zamandan beri olay yeri inceleme personeli olarak görev yaptım. Bu nedenle bu kadar ağır ve trajik olmayan, fakat buna benzer olaylar ile sıklıkla karşılaşıyoruz. Daha önceki görev yaptığım bir ilçede, yakından tanıdığım bir arkadaşım, görev yaptığım ilçe sınırlarında trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. İlk defa bir arkadaşımın ölümüne tanık olmuştum. Yine başka bir olayda; bir bayanın ve çocuklarının gözü önünde eşi öldü, hatta kaza benim gözümün önünde meydana geldi. Kazanın olduğu esnada o bayanın ve çocukların çığlıklarına yürek dayanır gibi değildi. Çığlıkları halen kulağımdadır. Her iki olayda da bu olayda olduğu gibi olay yeri incelemesini yine ben yapmıştım."

DHA

06 Eylül 2015 10:35
DİĞER HABERLER