Ökten: İstanbul'un son çırpınışları

Ökten: İstanbul'un son çırpınışları
Prof. Dr. Sadettin Ökten, İstanbul'un Zeytinburnu ilçesinde yükselen gökdelenlerin bozduğu, İstanbul'un tarihi silüetini konuşmak üzere konuk olduğu Bezm-i Cihan'da, önemli sözler söyledi.
Ökten "Biz yitik bir medeniyetin garip çocuklarıyız ve bu gurbetimiz hayatla temasımız artıkça katlanarak ve bizi de girdabına çekerek sürecektir" dedi. Prof. Dr. Sadettin Ökten, Burç fm de Saniye Öztürk'ün konuğu oldu. Programda son yıllarda çoğalan gökdelenler dolayısıyla bozulan, İstanbul'un tarihi silüeti konuşuldu. İhtisasını şehir planlamacılığı üzerine yapmış olmasına rağmen kültür ve medeniyet alanında çalışmalarıyla tanınan Ökten, İstanbul'un tarihi silüetini bozan Zeytinburnu'ndaki gökdelenleri "özgün İstanbul'un son çırpınışları" olarak değerlendirdi. Zeytinburnu'nda yükselen gökdelenlerin bardağı taşıran son damla olduğuna vurgu yapan Ökten, "İstanbulun tarihsel silüeti uzun zamandır bozuluyordu. Kimsenin de sesi sedası çıkmıyordu. Hatta bu bozulmadan rant açısından istifade eden büyük kesimler vardı. Bizim gibi insanların içini sızlatan gönlünü yakan, uzun yıllar devam eden bu hadisenin belki bir hatimesidir ve bana göre artık son çırpınışları özgün İstanbul'un, Zeytinburnu'nda yükselen gökdelenler" şeklinde konuştu. YİTİK BİR MEDENİYETİN GARİP ÇOCUKLARI Meselenin bir zihniyet meselesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sadettin Ökten, Türkiye'nin bu zihniyete kapılmış olduğuna dikat çekerek konuşmasına şu sözlerle devam etti: "Bana göre çok önemli veya önemli değil çünkü bu gökdeleni yapan bir zihniyettir. Bu zihniyete bütün Türkiye şu anda kapılmış vaziyettedir, mecluptur ve meczuptur. Bu zihniyetle celb edilmiştir ve cezb edilmiştir. Bugün o gökdeleni belki durdurursunuz, yarın öbür gün bir başka gökdelen çıkar veya gökdelmeyen yürekdelen çıkar. Yani ciddi bir zihniyet meselesi ile karşı karşıyayız. İstanbul'daki bu büyük imar tarumarı , bu zihniyetin hayata yansıyan boyutudur. Bu, bir boyuttur. Diğer sanatlarımıza yansıyan boyutları da vardır. Şiirimize, musikimize, muaşeretimize, hukukumuza vs... Biz yitik bir medeniyetin garip çocuklarıyız ve bu gurbetimiz hayatla temasımız artıkça katlanarak ve bizi de girdabına çekerek sürecektir." Sadettin Ökten, "Gökdelenler yıkılsa birisine yazık , yıkılmasa ötekine yazık ama genel olarak biz, Osmanlı medeniyet yorumunun İstanbul'daki iz düşümünün ne olduğunu anlamadığımız için bugün gökdeleni yıkarız, bir başka taraftan şehrin altını oyarız üstünden çıkarız, surların kenarından otoyol geçiririz, ölçeği bozarız, mezarlıklar tarumar olur. Sonra biz bu şehri imar ettik deriz. Dolayıaıyla böyle bir karmaşa içerisinde çokta söylenecek bir şey yok. Çünkü mesele köklü bir meseledir." dedi. “İslam medeniyetinin bir Osmanlı yorumu var.O yorumun ortaya çıktığı ana merkez İstanbul “ diyen Ökten o yorumun ortaya çıktığı dönemleri düşünmek gerektiğini ifade ederek şöyle devam etti: “O zamanki İstanbul dünyanın merkez şehri konumunda.15. 16. 17. Asırlardan bahsediyorum. Bunları bilmedikten ne anlama geldiğini anlamadıktan sonra hiçbir şey yapmak mümkün değil… TÜRK AYDINLANMASININ KİMLİĞİ UYDURUK BİR ŞEYMİŞ… Şimdi Türkiye kendine bir kimlik arıyor.Bir türlü o kimliği bulamıyor. O kimlik Osmanlı nın bıraktığı yerden devam edecek olan kimliktir. Daha evvel kimlik aramıyorduk. Çünkü bize verilen modernist kimliği ciddi bir kimlik zannediyorduk.Ben de böyle zannettim Türk aydınlanmasının kimliğini. Fakat dünyayı tanıdıkça gördük ki Türk aydınlanmasının kimliği kimlik değil. Uydurma bir şey. Gerçek kimliklerini aramaya başladılar. Dönüyorlar mazite bakıyorlar, anlamaya çalışıyorlar. Ama mazinin dilini anlamıyorlar. Daha da önemlisi edebine yabancılar. O edep olmadığı zaman mazi size sırlarını açmaz. “Ben maziperest değilim” diyen Ökten sözlerine şöyle devam etti: “ Niye mazi diyorum? Ben maziperest falan değilim. Ben bu çağda yaşıyorum. Nazarlarım istikbale matuf.Çünkü mazide yapılan medeniyet yorumu özgün bir yorumdur.Dünyadaki bütün özgün eserler , bütün insanların saygısını ve hayranlığını celbeder. Osmanlı medeniyet yorumu da İslam medeniyetinin özgün bir yorumudur. O açıdan Süleymaniye, Karahisari, Hattat Rakım , İsmail Dede, Baki mühimdir. Ebussuud bu açıdan mühimdir. Yeni bir yorum getirmişlerdir İslam medeniyetine… Prof. Dr. Sadettin Ökten'in konu ile alakalı konuşmasını dinlemek içintıklayın...
21 Ekim 2011 16:32
DİĞER HABERLER