Ömer Şahin: İktidar partisi ciddi anlamda bir ‘liste sancısı’ yaşıyor

Ömer Şahin: İktidar partisi ciddi anlamda bir ‘liste sancısı’ yaşıyor
"Listezedeler, “Reis, keşke İran’a gitmeseydi” diyor da başka bir şey demiyor! Listelerin son gün değiştirildiği inancı o kadar yaygın ki… Öfkelenen, soluğu Cumhurbaşkanı’nın yanında alıyor. Söylenenlere göre Saray bu müdahaleden tahminlerin ötesinde rahatsız."

(...)

Ancak iktidar partisi ciddi anlamda bir ‘liste sancısı’ yaşıyor.

Açıklanan liste o kadar da beğenilmedi. ‘‘Bu listelerle teşkilatların motive olması zor’’ deniyor. Kaldı ki ‘halk tipi’ yani seçmen üzerinde etkisi olan isimlerin çoğu bu dönem aday olmadı. Sahada zorlanacaklar.

Bu listeyi kim hazırladı ve son gece ne oldu sorularını hafife almayın!

Listezedeler, “Reis, keşke İran’a gitmeseydi” diyor da başka bir şey demiyor!

Listelerin son gün değiştirildiği inancı o kadar yaygın ki…

Öfkelenen, soluğu Cumhurbaşkanı’nın yanında alıyor.

Söylenenlere göre Saray bu müdahaleden tahminlerin ötesinde rahatsız.

Benim kulağıma gelen olayları sanırım AK Partililerin çoğu da duymuştur.

Bakın, neler anlatılıyor Ankara’da.Birkaç tanesini yazayım da siz tahmin edin gerisini…

“Listelerin açıklanmasına ramak kalmıştı. Sayın Cumhurbaşkanımız genel müdürümüzü arıyor. ‘Hayırlı olsun’’ diyor. O, eşi, çoluk çocuk seviniyor. Bir de ne görelim listeye bile almamışlar.”

“Bir gün önce Bakan Bey beni Saray’dan aradı. Liste başı olduğumu söyledi. Liste açıklanınca seçilmemin zor olduğu sıraya konduğumu  gördüm.”

“Sabah saatlerine kadar liste başıydım. Ama  o (3 dönemlik) 2019’da kendi yerini garantiye alabilmek için beni alt sıralara kaydırdı.”

“Cumhurbaşkanımızın istifa ettirdiği rektör, bakan yardımcıları, parti yöneticileri var. Hoca  maalesef bunları listeye aldırmadı.”

“Ne Abdullah Bey’in ne Arınç’ın ne de Binali Bey’in Süleyman Soylu kadar ağırlığı olamadı listede…”

Bunlar benim duyduklarım. Kısa bir seçki yaptım. Eminim buna benzer çok sayıda örnek vardır.

Bu listede Abdullah Gül’ün adı, Bülent Arınç’ın izi, Ali Babacan’ın çizgisi, Binali Yıldırım’ın kadroları yok. Partiyi geleceğe taşıması istenen kadro kurulurken geleneğe rağbet edilmemiş.

‘Küskün’ ya da kırgın olanların Gül’e umut bağlaması anlaşılabilir durum.

İlginç ve tuhaf olan beklentisi karşılanmayan ya da haksızlığa uğradığını düşünenler için Saray’ın ‘şikâyet makamı’ haline gelmesi.

Sosyal medya sınırlı ölçüde kırgınlığın mecrası oldu. Saray ise isyanın adresi. Listeye öfkeler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bizzat aktarılıyor.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

14 Nisan 2015 09:39
DİĞER HABERLER