Osmanlı kendine saldıran Suriye Valisi'ne ne yapmıştı

Memluk Sultanlığını Devlet-i Aliye topraklarına katan Yavuz Sultan Selim, günümüz Suriye’sine de Osmanlı sancağını dikmişti. Yıl 1517’di ve Osmanlı kaynaklarında cennet kokulu Şam (Şam-ı Cennet Meşam) olarak geçen bu kent, eyalet olarak doğrudan merkeze bağlanmıştı. İlk valililiğine de ertesi yılın Şubat ayında Memluk beylerinden Canbirdi Gazali getirilmişti. Gazali her ne kadar Mercidabık’da Osmanlıya yenilip kaçmış, Ridaniye Savaşında, Memluk saflarında yer alıp yenilmişse de Osmanlı’nın sadık dostu Hayır Bey’in aracılığıyla affedilmişti. Osmanlı padişahı, firari Tomanbay’ın peşine saldı ilk iş olarak Gazali’yi. Başarılı oldu; Tomanbay asıldı. Bunun üzerine Gazze, Safed, Kudüs, Kerek ve Nablus sancaklarının beyi olmuş, ardından da Şam Beylerbeyliğine, bir bakıma Suriye Valiliği’ne getirilmişti. Derken, 1520’de Yavuz Sultan Selim Han’ın vefat haberini alır almaz Melik Eşref unvanıyla Suriye’de hükümdarlığını ilan edip kendi adına hutbe okutarak para bastırdı! İşte bu “İyilik, görenin kaldıramayacağı kadar ağır bir yüktür” deyişinin somut örneğidir. Bu arada Nablus ve Kerey Bedevilerinden 15 bin atlı, 800 kadar da yaya askerden bir ordu devşirip, Rodos Şövalyelerinden de ateşli silah ve cephane isteminde bulunur utanmadan. *** Neyse! İşe Beyrut ve Trablusşam gibi kıyı kentlerini işgal ederek başlayan Gazali, Humus ve Hama’yı yağmaladıktan sonra Halep’i kuşatır. Ancak halk sonuna kadar Osmanlı askerine arka çıkar ve bir türlü Halep’ten içeri adımını atamaz. Kahire Valisi Hayır Bey, Gazali’nin rezilliklerini İstanbul’a bildirince, yeni padişah Süleyman Han (Kanuni) Vezir Ferhad Paşa komutasında Anadolu askerini yollar Gazali’nin üstüne. Ancak daha Ferhad Paşa gelmeden, Dulkadirli Türkmen Beyi Şehsuvaroğlu Ali Bey yetişip Halep’i muhasaradan kurtararak Gazali’nin peşine düşer. Ve Şam’ın dışında, Mastana denilen yerde isyancı valiyi yakalar. Sabahtan öğleye kadar süren savaş sonrasında Gazali canını zor kurtarır. Kısa bir süre derviş kılığında dolanırsa da hazinedarı Ali’nin ihbarı sonucu, kaçarken okla vurulur, kellesi kesilip İstanbul’a yollanır. Tarih Ocak 1521’dir, yani bu isyancı Suriye Valisi’nin saltanatı iki ay sürmüştür. Canbirdi Gazali isyanının, Osmanlı döneminde, devlet kurma amaçlı çıkan ayaklanmaların önemlilerindendir Prof. Dr. Abdülkadir Özcan Bey’in değerlendirmesine göre: “İsyan bastırılmasaydı, Osmanlı devleti bir kargaşaya sürüklenebilirdi. Öte yandan bu isyanın bastırılması Şah İsmail’in tasarım ve girişimlerine de sekte vurmuş; tedirgin bir biçimde Tebriz’den ayrılıp Kazvin’e çekilmesine neden olmuştur.” Bu isyan sonrası Şam Beylerbeyiliğine Enderun’dan yetişme Anadolu Beylerbeyi Ayas Paşa getirilmiş, Kudüs, Gazze, Safed sancaklarına da birer sancak beyi atanmıştır. Bütün bu olaylar sırasında Suriye halkı hep Osmanlı’dan yana duruş sergilemiştir... (Meraklısına Not: Bugün yayınlanan, bendenize göre, en doyurucu ve öğretici tarih dergisi Derin Tarih’i mutlaka okuyun. Rahmetli Kemal Tahir’in dediği gibi ‘Bir milletin geleceği geçmişinden kesilir’ sözünü de unutmayın.)
11 Ağustos 2012 08:20
DİĞER HABERLER