Özcan: Zonguldak borç ödememede birinci sırada

Zonguldak Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Meclis Üyesi ve Ereğli Mücadele Platformu kurucusu Niyazi Özcan, "Ereğli'nin bugünkü ortamına gelmesinin tek sebebi sivil toplum kuruluşlarının başındaki insanlardır." dedi. Özcan, "Gelinen nokta Ereğli'de ortada. İcralık dosyalar mı dersin, vergi ödemeyen mi dersin, iflas erteleme mi dersin? BDDK açıklamasında Zonguldak borç ödememede birinci sırada." dedi

Ereğli TSO Meclis Üyesi ve Ereğli Mücadele Platformu kurucusu Niyazi Özcan, düzenlediği basın toplantısında, üç yıl önce Ereğli Mücadele Platformu diye, Ereğli TSO dışında tüm sivil toplum kuruluşlarının destek verdiği bir platform kurduklarını, kendi imkanları çerçevesinde mücadele verdiklerini söyledi. Özcan, şunları ifade etti:

"O gün söylediklerimiz, Ereğli'nin ekonomik olarak eylem planına alınması gerektiğiydi. Geldiğimiz noktada Erdemir'den ne talep etmiştik o gün, 2013 yılında Ereğli'ye yüzünü dön Erdemir demiştik. Erdemir, o tarihte 584 milyon dolar kâr yapmıştı ve Ereğli'ye hiçbir şey vermiyordu. Biz bunu biliyorduk ve Ereğli'ye bir şey vermesi gerektiğini biliyorduk. 2014 yılı geldi 1 milyon TL kâr, yine Ereğli'ye bir şey yok. Beş altı ay önce dünya genelinde demir çelik sektöründe yüzde elli, altmış fiyatlar geri geldi. O gün bize karşı gelen, düşüncelerine katılmıyoruz diyen arkadaşlar bizim 4 sene önce söylediklerini yeni konuşuyorlar. Biz dört sene önce ne söyledik. Karadeniz Ereğli'ye bir ayı girdi, Ereğli'yi tarumar etti dedik. Şimdi biri çıkmış, ben ayıyı değil, ayının ayak izini gördüm diyor. Biz ayıyı gördük diyoruz, sen ayak izinden söz ediyorsun.

Gelinen nokta Ereğli'de ortada. İcralık dosyalar mı dersin, vergi ödemeyen mi dersin, iflas erteleme mi dersin? BDDK açıklamasında Zonguldak borç ödememede birinci sırada. Biz dört sene önce avukatlar zengin olmasın, ekonomik afet planı uygulayalım, borçlar dondurulsun, iki yıl ötelensin dediğimiz zaman öyle şey mi olur diyenler, kişisel menfaatleri yüzünden Ereğli'yi bugünkü ortama getirmişlerdir. Ereğli'nin bugünkü ortamına gelmesinin tek sebebi, sivil toplum kuruluşlarının başındaki insanlardır. Bugünün şartlarında Erdemir'den 'Ey Erdemir sen Ereğli'ye yüzünü dönmüyorsun' diyorsun. Kardeşim, demire ne zaman su vereceğini bilmiyorsan. Erdemir bugün canını kurtarmaya çalışıyor. Sana hiçbir şey vermez. Erdemir 580 milyon dolar kâr yaptığı zaman sen de gelip bir el verseydin, önümüze geçseydin, abi demiştik sana, yapsaydın elini öpmez miydik. Ama o gün şartlarında duygusal işler maalesef işlerin önünü kesiyor."

"KOOPERATİF GAZ ALMAK İÇİN"

Gelinen noktada, Ereğli'nin ekonomik olarak yüzde 75 küçüldüğünü savunan Özcan, "Ne yapılması lazım? Önce Ereğli'ye genç, dinamik, hızlı, başarılı olacak arkadaşların kurumların başına gelmesi lazım. Esnaf Kefalet'in, Şoförler Odası'nın, Ticaret Sanayi Odası'nın, diğerlerinin. Aktif olmayanlar da işin içine ilave olabilir. Bugün ne oldu, insanların gazını almak için işlemler yapılıyor. Ticaret Odası, gitti Kışla'ya bir kooperatif kurdu. Çok güzel. Neyi kurdun kardeşim. Kooperatif kuruyorsun, odamız üyesi elli altmış nakliyecinin önünü kesmeye çalışıyorsun. Biz ne söyledik. Nakliyeciyle kooperatifi birleştirelim, Erdemir şu anda çok büyük rakamlara sac satıyor. Ereğli bunun içinden nemasını alsın. Kardeşim 600 dolardan 235 dolara sac fiyatı gelmiş, buradan nemalanacağım diyorsun. Bu insanların gazını almaktan başka bir şey değil. Bırakın artık, insanların gazı da kalmadı, ciğeri de. Artık doğruları konuşalım, hedefe varmak için en iyiyi, en doğruyu tespit etmek zorundayız. Eğer lidersen doğruyu görebilmek zorundasın. Yapacağın hatada kamyon alacak 10-15 nakliyeci de batacak. Batmama şansı yok. Bizim söylediğimiz neydi? Erdemir bize en az üç yıllık bir sözleşme önersin, yüzde otuzunu Ereğli'de taşıyacak kooperatif ve nakliyeci arkadaşlara tahsis etsin, bunun üstünde konuşalım. Şimdi şirket kurulacak, beş on tane parası olan, bu işi iyi düşünemeyen, temiz, saf kalpli arkadaşlar yirmi yıllık birikimiyle bir kamyon alıp onu batıracak."

Ereğli'de en önemli sorunun sivil toplum kuruluşları ile belediye başkanının aynı arabaya binip Ankara'ya gitmemesi olduğunu belirten Özcan, "Eğer Ereğli'de gerçekten Ereğli'nin hakkını savunan bir yönetim anlayışı varsa, sivil toplum örgütleri varsa, şu anda Ereğli'nin bir seçilmiş belediye başkanı var. Sivil toplum örgütleri ve belediye başkanı bir arabaya binmediği sürece kişisel çıkarlar konuşulacaktır. Hepsi bir arabaya binsin, Ankara'ya gitsin. Çözülmeyecek bir şey yok, tek derdi bir arabaya binmemek. Onlar da kişisel menfaat yüzünden bir arabaya binmiyorlar." diye konuştu.

CİHAN
16 Şubat 2016 18:29
DİĞER HABERLER