Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret”, “suç işlemeye alenen tahrik” ve “kamu görevlilerine görevleri nedeniyle hakaret ve tehdit” suçlamaları iddiasıyla önceki gece soruşturma başlatıldığı duyuruldu. Özel hakkında başlatılan soruşturmanın ise 5 Temmuz’da Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin gözaltına alınmasına ilişkin yaptığı değerlendirmesinde kullandığı ifadeler nedeniyle olduğu öğrenildi.

Cumhuriyet'te yer alan habere göre söz konusu soruşturma kapsamında savcılık tarafından Adalet Bakanlığı kanalıyla TBMM’ye fezleke gönderilmesi bekleniyor. Bunun yanı sıra Özel hakkında Yargıtay’ın milletvekilliği düşürülen Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği karara ilişkin değerlendirmeleri kapsamında dava açılmıştı. Dava kapsamında Özel’in dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle 2 Temmuz’da TBMM Başkanlığı’na fezleke sunulmuş, TBMM Başkanlığı da fezlekeyi Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’na göndermişti. Böylece; Özel hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan yeni soruşturma kapsamında 2’nci kez TBMM’ye fezleke gönderilmiş olacak.

Özgür Özel’in son konuşması hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin anayasa hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, gazetemiz Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Boyunsuz, Özel’in konuşmasının ifade özgürlüğü kapsamına girdiğini belirterek; “Ana muhalefet partisi lideri tarafından yapılan konuşma; siyasi değer yargıları içeren sert ancak tehdit ya da hakaret içermeyen bir konuşmadır. İfade özgürlüğü sınırlandırılırken en az dokunulabilecek alan siyasi değer yargılarıdır. Ana muhalefet partisine yönelik ağır hukuksuzlukların göz göre yapıldığı bir ortamda liderinin ne demesi bekleniyordu?” dedi.

“Rekabet edilmemesi mi bekleniyor?” diye soran Boyunsuz; “Özel’in konuşmasındaki ‘korkak’ ifadesi hakaret olarak kabul ediliyorsa, bu tür ifadeleri bağlamı içinde değerlendirmek gerekir. Korkmak bir duygu durumudur, hakaret değildir. Kaldı ki o ifade erken seçime çağırmak için kullanıldı. Öte yandan savcılarla ilgili çok ciddi iddialar dile getirildi. Doğruysa çok vahimdir. Kamuoyunun bilmesinde yüksek yarar bulunan her husus ifade özgürlüğü kapsamındadır” ifadelerini kullandı. ANKARA

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmanın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın dün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla; Özel hakkında 500 bin liralık manevi tazminat davası açtıklarını ve suç duyurusunda bulunduklarını duyurdu.

Özgür Özel soruşturmasına neden olan değerlendirmesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kastederek; “Bana rüşvet teklif ediyor. Ankara’da dur, orada siyaset yap diyor. Senin icazetinle Ankara’da duracağıma namusumla Silivri’de dururum. Bir yolu var beni susturmanın; ama annem, eşim, evladım üzülmesin diye söylemiyorum. 2 Kasım’a sandık koymazsan, ben koyarım. Var mı cesaretin? Devletin ordusuna, hakimine, savcısına güvenip kumpasla bu işin başında kalamazsın” ifadelerini kullandı.