CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yaptığı “AK Parti, MHP ve DEM Parti olarak bu yolu beraber yürümeye karar verdik.” çıkışına Adıyaman’dan cevap verdi. Özel, “Erdoğan biraz daha iktidarını sürdürsün diye yeni ittifak görüntüsü vermek için tarihi bir fırsatı heba etmeye çalışıyor. Geri adım atarsam ülkeyi 100 yıl geriye götürecek. İzin vermeyeceğim!” dedi.
Erdoğan’ın artık yaşlandığını ve yönetemediğini söyleyen Özel, “Erdoğan kendini yalnız hissediyor, yüzde 29’a düşmüş, tek başına hissediyor. Yaşlandı, yönetemiyor. Partide herkes birbirinin kuyusunu kazıyor. Ahlaki üstünlük bizde, psikolojik üstünlük bizde, şu meydana bak, çoğunluk enerjisi bizde. O yüzden AK Parti yeni bir dümenin peşinde. Oysa biz Kürt’üyle, Türk’üyle hep beraberiz. Biz güçlüyüz, biz kazanacağız.” iifadelerini kullandı.
CHP’li Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin hakkında yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınıp ev hapsi adli kontrolüyle serbest bırakılması ve görevinden uzaklaştırılmasının ardından CHP’nin Adıyaman İl Başkanlığı önünde Halk Buluşması düzenlendi. Özgür Özel, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Terör örgütü silah bırakıyor ve CHP tarihsel tutarlılığı içinde ‘bu ona mı yarar, buna mı yarar’ demeden, ‘bu millete yarar, Kürt’ün de Türk’ün de gözünün yaşını siler, yeni analar ağlamaz’ diyor. Şehit ailelerini, gazileri incitmeden yapılabilecek bu sürece Meclis’te en olumlu katkıyı vermek istiyor.
Dün sayın Erdoğan çıktı, güya tarihi bir konuşma yaptı, tarihi bir gaflet yaptığını gösterdi. Yine ayrımcılık… Düne kadar DEM, DEM’liler, DEM’e selam verenler teröristi; şimdi ‘Biz, MHP, DEM anlaştık, birlikte yol yürüyeceğiz’ diyor. DEM Parti’nin kurumsal kimliğine bütün saygımla, CHP’nin Kürtler ile ilişki kurmak için ve Kürtler için iyisini istemek için DEM Partisi’ne ihtiyacı yok. DEM Parti’nin de Türkler ile ilişki kurmak için CHP’ye ihtiyacı yok. Ama Kürtlerin de bir arada olmak ve geleceği kurmak için birbirine ihtiyacı var, birbirimize ihtiyacımız var.
Terör biterse, barış olursa, kardeşlik olursa kaçırmakta olduğumuz treni yakalayabiliriz. 21. yüzyılın ikinci çeyreğinde Avrupa’nın bir parçası, Avrupa Birliği’nin tam üyesi olabiliriz. CHP, hem kalkınmak için, hem ülkenin gelişmesi için, doğru dış politika için, bir daha savaşlar olmaması için kimseyi ayırmadan, ötekileştirmeden, canı gönülden barışı istiyor, kardeşliği istiyor.
Bugün bir cenaze vardı. O cenazede, Cumhurbaşkanı’nın oğluyla, Cumhurbaşkanı’nın şimdi yurt dışında Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil etmekle görevlendirdiği büyükelçi, zamanın “bakara makaracı” bakanı, cenazede bile birbirinin yüzüne bakmıyorlar. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi, birbirinin gözünün içine bakan, omuz omuza duran, birbirini seven, sayan, bu ülkeyi sevenlerin partisiyiz. Siz ise birbirinin yüzüne bakamayanların, kuyusunu kazanların partisiniz.
Bir İletişim Başkanı vardı. İletişim Başkanı tabii ki Erdoğan’ı kızdırmış. Niye? Kardeşim, TRT elinde, Anadolu Ajansı elinde, bütün televizyonlar, gazeteler elinde, devlet elinde; ama 19 Mart’ta adamlar ‘darbe’ diyor, yapılan işe ‘siyasi yargılama’ diyor. Ben ‘yolsuzluk’ diyorum. Vatandaşın yüzde 25’i Erdoğan’a inanıyor, yüzde 75’i Özgür Özel’e. ‘Bir tane otobüsle, bir mikrofonu, iki buçuk kanalı yenemediniz’ diye fırça atmışlar ona. Şimdi onun yerine geçmek için RTÜK Başkanı ne kuyular kazdı, ne taklalar attı; bütün Ankara biliyor.
Erdoğan kendini yalnız hissediyor, yüzde 29’a düşmüş, tek başına hissediyor. Yaşlandı, yönetemiyor. Partide herkes birbirinin kuyusunu kazıyor. Ahlaki üstünlük bizde, psikolojik üstünlük bizde, şu meydana bak, çoğunluk enerjisi bizde. O yüzden AK Parti yeni bir dümenin peşinde. Oysa biz Kürt’üyle, Türk’üyle hep beraberiz. Biz güçlüyüz, biz kazanacağız.
Artık yüzde 29’la orada oturmaya çalışan yaşlı, yorgun, kızgın ve kavgaya bel bağlayan birine değil; genç, güçlü, dinamik, bu ülkeyi omuz omuza, önce medeniyete, zenginliğe, özgürlüğe kavuşturacak Atatürk’ün partisine sımsıkı sarılalım. Asla ve asla AK Partilileri itmiyoruz, MHP’lileri ayırmıyoruz. Tayyip Erdoğan istediği kadar ayrıştırsın.
Tayyip Erdoğan artık bu ülkeyi daha fazla yoksullaştırmak için kavgayı seçemez. O istiyor diye onunla kavga etmeyeceğim. Tayyip Erdoğan biraz daha iktidarını sürdürsün diye yeni ittifak görüntüsü vermek için tarihi bir fırsatı heba etmeye çalışıyor. İzin vermeyecegim, izin vermeyecegim. Göreceksiniz millet kazanacak, halk kazanacak, sağduyu kazanacak.
O istiyor diye bir adım geri atmam. O istiyor diye bir kelime eksik konuşmam. O istiyor diye bir santim eğil ben. Geri adım atarsam ülkeyi 100 yıl geriye götürecek. Kendince kuracağı sistemle vatandaşlık olgusunu zedeleyecek. Eğer ben bir kelime eksik konuşursam bu milleti susturacak. Bir santim eğilirsem bu millete diz çöktürecek. Bu millet yedi düvele diz çökmedi Tayyip Erdoğan, sana da da çökmeyecek!
‘Tayyip istifa’ diye inerken yüzde 65 Adıyaman kendisini bir kez daha, çıkarsa kendisi yok bir genç bir başka adayı gösterirse yol verirse onu 2 Kasım Pazar günü erken seçime davet ediyorum. Hadi diyorum, ben milletin sorunlarını çözecek adayım var, Ekrem İmamoğlu var, cumhurbaşkanı adayım var. Çıkın karşımızda, çıkın karşımıza. Hodri meydan.
Kimse umudu yitirmesin, enseyi karartmayın. Sanmayın ki bütün planları Tayyip Erdoğan yapar, onun hesapları tutar. O dönemler geride kaldı. Artık bu milletin bir hesabı var o hesabı sandıkta görecek, artık bakan evlatlarının değil vatan evlatlarının yüzü gülecek.