Pak Eğitim İş: Okul Aile Birlikleri, velilerden 2'şer bin lira topluyor

Pak Eğitim İşçileri Sendikası (Pak Eğitim İş) Hukuk Danışmanı Mehmet Kasap, Milli Eğitim Bakanlığı'nın okullarda verilen kursları ücretsiz olarak açıklamasına rağmen kursların ücretsiz olmadığını söyledi.

Kurslarla ilgili olarak ciddi şikayetler aldıklarını belirten Kasap, "Okul aile birlikleri vasıtasıyla 2'şer bin lira para toplanıyor öğrencilerden. Okul aile birlikleri adeta birer dershane gibi çalışıyor. O zaman bırakın isteyen istediği kursa gitsin, bir tarafta devletin ücretsiz okulu sizin iddia ettiğiniz gibiyse ücretsiz okul diğer tarafta da 'ben takviye kurs vermek istiyorum' diyen bir serbest özel teşebbüs. Bırakın onlar da orada faaliyetlerini yürütsünler." diye konuştu.

Pak Eğitim İşçileri Sendikası (Pak Eğitim İş) Genel Başkanı Abdullah Kayışkıran, Pak Eğitim İş Hukuk Danışmanı Mehmet Kasap ve öğrenci velisi İsmail Topçuoğlu, sendika genel merkezinde 'dershaneler ve eğitimde yaşanan gelişmeler' hakkında basın toplantısı düzenledi.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı tanımayarak bir genelge çıkarttığını kaydeden Kayışkıran, "Pak Eğitim İş sendikası olarak üyelerimizin haklarını korumak adına genelgenin iptal edilmesi için Danıştay'a müracaat ettik. Danıştay'ın gerekçeli kararı yazma aşamasında bakanlık yeni bir genelge ile bir önceki yayınladığı genelgeyi iptal ettiğini belirtmiş oldu valiliklere bir genelge gönderdi." dedi.

İNEĞİNİ SATIP DERSHANEYE ÜCRET YATIRAN İNSANLAR BUGÜN DÖNÜŞÜM OKULLARINA ÇOCUKLARINI GÖNDERMEK İÇİN HERHALDE EVLERİNİ SATMALARI GEREKİYOR

Bakanlığın gönderdiği genelgenin dağıtım bölümünde herhangi bir yer olmadığını belirten Kayışkıran, şu ifadeleri kullandı: "Genelgede dershanelerin kurum tanım içinde olmadığından bahsediyor. Dershanelerin kapatılması ile ilgili valiliklerin hiçbir işlem yapamayacağından bahsediyor. Biz bunlardan dershanelerin devam edeceğini anlıyoruz. Fakat biraz ileri ki bölümlerinde dershanelerin dönüşmesi gerektiğini temel lise ya da özel kurslara dönüşmesi gerektiğini dönüşmezsede kapatılması gerektiğine dair bir önceki paragraftaki ifadesi bir sonrası paragraf ile çelişmiş oluyor. Tüm bu hukuksuzluklar, tüm bu anlamsız çalışmalar Türk eğitim sistemine vurulan bu darbe ve kaoslara biz sendika olarak eğitimcilerimiz hak ve hukukunu korumak adına yasal yollara başvuracağız. Yayınlanan son genelgeyi 18 Ekim 2015 tarihli genelgeyi de Danıştay'a götüreceğiz."

Dershanelerin ciddi kurumlar olduğunu vurgulayan Kayışkıran, şunları kaydetti: "Türk eğitim sistemine önemli katkılar sağlamış kurumlardır. Bütün halkımız dershanelerin önemli olduğunu eğitim öğretim sistemimize önemli katkılar sağladığını bilir birçok vatandaşımızda bu kurumlara öğrencilerini göndermektedir. Hükümet yetkilileri bu kurumlara öğrenci gönderen velilerin ekonomik kayıplar içinde olduklarından bahsederdi. İneğini satıp dershaneye ücret yatıran velilerde bahsederdi. Bugün orta halli dershaneler 3 ila 5 bin lira arasında. Dönüşen kurumlara ise bugün 15 ila 25 bin ila arasında fiyat biçiliyor. İneğini satıp dershaneye ücret yatıran insanlar bugün dönüşüm okullarına çocuklarını göndermek için herhalde evlerini satmaları gerekiyor."

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın 3 milyon öğrencinin okullarda verilen kurslara devam ettiğini söylediğini hatırlatan Kasap, şunları söyledi: "Hani biz yola çıkarken yarışmayı ortadan kaldıracağız, dershaneleri okula dönüştürecektik. Geldiğimiz nokta 3 milyon öğrencinin okullarda dershanecilik faaliyet yapması ile karşı karşıyayız. Burada dershaneler okullaşmadı aksine okullar dershaneleşmiş oldu. Artık dershanelerin boşluğunu doldurmaya çalışan milli eğitim okulları birer dershaneye dönüştü. Cumartesi Pazar öğretmenlerin çalışması, okulların hijyenik koşulları çok ciddi şikayetler alıyoruz. Okullardaki müstahdem sayısı artmadı. Okullardaki fiziki şartlar değişmedi. Siz cumartesi-Pazar öğretime devam ediyorsunuz pazartesi günü okula hazırlığınız nasıl olacak. Fiziki olarak o okulun hazırlanması nasıl olacak. Büyük bir karmaşa ile karşı karşıyayız."

Okullarda verilen kursların ücretsiz olarak denilmesine rağmen ücretsiz olmadığını belirten Kasap, şöyle konuştu: "Kurslarla ilgili olarak ciddi şikayetler alıyoruz. Okul aile birlikleri vasıtasıyla 2'şer bin lira para toplanıyor öğrencilerden. Okul aile birlikleri adeta birer dershane gibi çalışıyor. Öğretmelere verilen 20 lira ders başı ücretleri üzerine 30 lira da okul aile birlikleri oluşturduğu bu fonlardan öğretmenlere ücret veriliyor. Şu an okuldaki öğretmenler 50'şer liralık ücretler karşılığında bu kurs işini yürütmeye çalışıyorlar. O zaman biz şunu diyoruz; siz okullarda bunu yapmak istiyorsunuz, hem de ücretsiz yapacağınızı söylüyorsunuz. Buna da saygı duyuyoruz. O zaman bırakın isteyen istediği kursa gitsin, bir tarafta devletin ücretsiz okulu sizin iddia ettiğiniz gibiyse ücretsiz okul diğer tarafta da 'ben takviye kurs vermek istiyorum' diyen bir serbest özel teşebbüs. Bırakın onlarda orada faaliyetlerini yürütsünler."

Milli Eğitim Bakanlığı'nda dar oligarklardan birkaç kişinin aldığı hukuksuz kararları uygulamaya çalışan il ve ilçe milli eğitim müdürlerine seslenmek istediğini anlatan Kasap, şunları kaydetti: "Kanunsuz bir iş yapıyorsunuz. Kanunsuz bir emri uygulamak zorunda değilsiniz. Kanunsuz bir emri uyguladığınız takdirde sorumluluktan kurtulamazsınız.2004 yılında milli eğitim bakanının bir mahkeme kararını uygulamamasından dolayı 2014 yılında hukuk genel kurulu kararıyla tazminata mahkum edildi. Aradan 10 yıl geçmiş. 10 yıl sonra bir APK'nın başındaki bir daire başkanının kararını verilmiş bir mahkeme kararını uygulamadığı için tazminata mahkum edildi. Bakan ve sorumlu bürokratlar 10 yıl sonra. Bu sorumluluktan kaçamazsınız. Mahkeme kararlarını uygulamamak bir suçtur."

BENİM ANAYASAL HAKKIMI GASP EDEN BİR BAKANLIK VAR

Bir veli olarak TEOG'a hazırlanan bir öğrencisi bulunduğunu anlatan Öğrenci Velisi İsmail Topçuoğlu da, şöyle konuştu: "TEOG kursu olarak hangi kursa ve hangi dershaneye hangi kuruma göndereceğimi bilemiyorum.ayrıca TEOG'la ilgili son yaptıkları hamle ile birkaç konuyu değiştirdiler ve şuan yeni TEOG'a girecek olan öğrencilerin çalışmaları boşa gitti. Ben bir veli olarak ve benim gibi binlerce veli şuanda 8. Sınıfta evladını bir üst kademedeki daha güzel bir okula nasıl yerleştirebilirizin derdinde. Ama maalesef bu derdine deva olarak herhangi bir yol yöntem milli eğitim bakanlığı tarafından geliştirilmiş değil. Sadece okullarda biz ders vereceğiz kurs vereceğiz diyerek bu mevzuyu öteliyorlar. Gerçekten siz okullarda ders vererek başarılı olacağınızı düşünüyor idiyseniz niçin 5 gün içinde bi dersi veripte son 2 gün takviye olarak bunu yapıyorsunuz niye takviyeye gerek duyuyorsunu? Madem bu kadar başarılısınız dershanelere neden ihtiyaç duyuyorsunuz? Siz kendi verdiğiniz eğitim ve öğretimden ümidiniz yok onun için kendinizde bir dershane açma yönünde bir eğiliniz var. Benim anayasal almış olduğum yetki ile bir veli olarak benim anayasal hakkımı gasp eden bir bakanlık var. Bu bakanlık Türkiye'de kendi nerede görüyor? Önemli olan bu kendisi verilen yetkiyi nereden alıyor?" CİHAN
05 Ekim 2015 14:50
DİĞER HABERLER