Polis ne müfettiş ne de YÖK'ü tanıdı

Polis ne müfettiş ne de YÖK'ü tanıdı
Müfettişlerin ve YÖK'ün denetiminden olur alan vakıf ve hastaneye polis 'algı operasyonu' düzenledi.

İki ay önce müfettişlerin ‘Hiçbir eksiklik yok’ kararıyla faaliyetleri onaylanan vakıf ile 3 ay önce YÖK denetiminden geçen üniversite hastanesine bağlı merkezlere polis baskın yaptı. Vakıf, baskın için ‘Tercihler öncesi algı operasyonu’ açıklamasında bulundu.

Türkiye'nin birçok ilinde Sulh Ceza Hakimlikleri aracılığıyla eğitim ve hayır hizmetleri veren kurumlara yapılan baskınlara yenisi eklendi.

Bugün gazetesinden Şeyda Burcu İkiz'in haberine göre, İzmir’de 1979’dan bu yana sağlık ve eğitim alanında önemli işlere imza atan Türkiye Tabipler Vakfı (TTV), sözde ‘paralel yapıya’ finansman sağlamak ve evrakta sahtecilik iddiasıyla polis tarafından basıldı. Mali Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, adresi şaşırınca yanlışlıkla Şifa Üniversitesi’ne ait binaya girdi.

POLİS ADRES ŞAŞIRDI

Polislerin yanlış yere girmesi üzerine tutanak tutuldu. Hastanede görev yapan bazı vakıf yöneticisi doktorların da şüpheli sıfatıyla ifadesine başvurulacağı ancak gözaltı kararının olmadığı bildirildi. İzmir'de yapılan baskınların tamamının altında imzası olan Savcı Okan Bato'nun talebi üzerine Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği izinle, iki ay önce müfettişlerin denetiminden başarıyla geçen Türkiye Tabipler Vakfı'na ait 2 adreste Mali Şube’den polisler ve maliye müfettişleri arama yaptı. Aramanın sadece Şifa Üniversitesi merkez binasının 6'ncı katındaki vakfa ait olan yer ile Bornova Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi alanındaki vakfa ait yerde yapıldığı, Şifa Üniversitesi ve hastanelerde arama olmadığı öğrenildi. Polislerin bilgisayarların imajlarını alarak bazı resmi belgelere el koyduğu belirtildi.

2 AY ÖNCE DENETİM

Türkiye Tabipler Vakfı Genel Sekreteri Alaattin Şahin, vakıftan bağımsız olan üniversitenin her yıl YÖK tarafından denetlendiğini ve denetimlerin hepsinden başarıyla geçildiğini anlattı.

Derece yapan öğrencilerin tıp fakültesi itibariyle birinci tercihi olan Şifa Üniversitesi’nin hep zirvede olduğunu anlatan Şahin, “En son vakıf denetimimiz 2008-2013 dönemine haiz olmak üzere iki ay önce tamamlandı.

YÖK TESCİL ETTİ

Vakıflar müfettişlerinin raporları ile vakıflar bölge ve genel müdürlüklerinin değerlendirmeleri elimizde. Üniversitemiz de YÖK denetiminden 3 ay önce geçti. YÖK’ün yazısı daha 3 gün önce elimize ulaştı. Hiçbir eksikliğin olmadığının tespit edildiği YÖK kararıyla belgelenmiş oldu” diye konuştu.

‘TERCİH ÖNCESİ MANİDAR ZAMANLAMA’

Türkiye Tabipler Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Hacıbeyoğlu üniversitede 2 bin 100’e yakın öğrencinin eğitim gördüğünü geçen sene 412 mezun verdiklerini söyledi. Hacıbeyoğlu, “Sağlık alanında yetiştirilecek pozisyonlardaki insanları yetiştiriyoruz. Bunun adı paralelse, milletin çocuğuna sahip çıkmaksa bir şey diyemem. Dünyaya gönüllü sağlık çalışanı yetiştiriyoruz. Zamanlama da manidar. Öğrenciler sınava girdi ve tercih yapacaklar. Üniversitemizi tıp, diş hekimliği ve diğer branşlarda Türkiye’nin ilkleri tercih etti. Tahmin ediyorum onunla alakalı bir şey” diye konuştu.

AKP'Lİ ADAYA ARAMA YOK

Vakfın ticari faaliyette bulunmadığını aktaran Vakfın Genel Sekreteri Alaattin Şahin şöyle devam etti: “Biz 2011’de Bornova'daki hastaneyi, 2012 yılında da Basmane'deki hastaneyi Şifa Üniversitesi'ne devrettik. Bizim hastanelerle ilgimiz kalmadı. Bu resmi evraklar ve ticaret sicil belgelerinde de var. Biz sadece burs veren bir vakıfız. Elimizde iki tane hastane açma yetki belgesi vardı.

ALGI OPERASYONU

Bunlardan birisini Bursa'daki arama yapılan şirkete devrettik. Diğerini ise İzmir'de son seçimlerde AKP'den aday olan bir aileye verdik. Şimdi o ailenin hastanesinde de arama yapılıyor mu bilmiyorum.” Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, her iki devir anlaşmalarının da incelendiği ancak usulsüzlüğün Bursa'daki şirketle ilgili olduğu, AKP’li adayına devrin rayiç bedel üzerinden yapıldığı gerekçesiyle oraya herhangi bir baskın yapılmadığı belirtildi.

Vakfın Genel Sekreteri Şahin, 20-25 milyon dolar civarında bir meblağı üniversiteye aktardıklarını belirterek “Arkadaşlar 2012’deki adres değişikliğini atlamışlar. 3 yıl önceki adreste kalmışlar. Üniversitenin binasına vakıf merkezi diye gelmişler. Üniversitenin vakıftan ayrı bir tüzel kişiliği olduğunu yasa ifade ediyor. Üniversiteyle ilgili herhangi bir sıkıntı, şikayet söz konusu değil. Bu kesinlikle bir algı operasyonu” diye konuştu.

GEREKÇE MAKUL ŞÜPHE

5. Sulh Ceza Hakimliği, savcılığın Bursa’daki şirkete ait adreste arama yapılması talebini yargı sınırları dışında kalması nedeniyle reddetti. Türkiye Tabipler Vakfı’na ait büroda arama yapılması talebini ise 'makul şüphe' gerekçesiyle bir defaya mahsus olmak üzere kabul etti.

25 Haziran 2015 08:02
DİĞER HABERLER