Deprem seferberliği için imza kampanyası

İstanbul'da muhtemel büyük deprem öncesinde gerekli hazırlıkların biran önce yapılması için İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu tarafından bir imza kampanyası başlatıldı.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Bölümü öğretim üyesi, afet bilimci Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, yetkililere "deprem seferberliği" ilan etme çağrısı yaparken, konuya dair imza kampanyası başlattı. 

Kadıoğlu'nun kampanyası 4 saatte neredeyse 60 bin kişi tarafından imzalandı.

Kadıoğlu, "1509'da bir parçası üzerinde deprem oldu, buna 'küçük kıyamet' denilmiş. Her 100 kişiden 5'i ölmüş... Şu anda ise nüfus yoğunluğu itibarıyla depremin bugün tekrarlanması halinde ne canlar gideceği hesaplanamaz, fakat büyük bir kıyamet işareti gözüküyor." dedi. 

Kadıoğlu seferberlik dahilinde neler yapılması gerektiğini de anlattı.

Kadıoğlu, change.org'da başlattığı 'Deprem Seferberliği İlan Edilsin' kampanyasını şu ifadelerle açıkladı:

"Ben Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, iki şapkam var, meteoroloji uzmanlığı, biri de afet yönetimi uzmanlığı. Yıllardır Marmara Depremi üzerine çalışan bir afet yönetimi uzmanı olarak bu konuda yetkilileri ve herkesi uyarma sorumluluğunu hissediyorum. Bu kampanyayla yetkilileri acilen DEPREM SEFERBERLİĞİ ilan etmeye çağırıyorum. 

"İstanbul'da er ya da geç büyük bir deprem olacağını biliyoruz. Gündelik işler arasında bu deprem için bir hazırlık yapamayız. Depremden en az zararla çıkabilmek için, hazırlık çalışmalarını bir seferberlik halinde yürütmemiz gerekiyor. Bu konu her depremde gündem olup sonra unutulmaya bırakılacak basit bir konu değil. 

"Marmara'da dört parça fay hattı var. 1509'da bir parçası üzerinde deprem oldu, buna 'küçük kıyamet' denilmiş. Her 100 kişiden 5'i ölmüş... Şu anda ise nüfus yoğunluğu itibariyle depremin bugün tekrarlanması halinde ne canlar gideceği hesaplanamaz ama büyük bir kıyamet işareti gözüküyor.

"Türkiye'nin milli gelirinin (GSYH) üçte birinin yok edilmesi tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliriz. Büyük bir kaos yaşanıp büyük bir ekonomik sorun ortaya çıkacaktır. 

Bu sebeplerle böyle bir deprem için ulusal seferberlik başlatmamız lazım. Seferberlikte neler yapılması gerektiğini aşağıda belirttim. Lüften oku ve yetkililerin bir an önce harekete geçmesi ve bu konunun unutulup gitmemesi için imzalayıp tanıdığın herkesle paylaş. 

SEFERBERLİK DAHİLİNDE NELER YAPILMALI?:

*Yaşadığımız binalar güvenli hale getirilmeli. Yıkılmayı bekleyen bir sürü bina var, bir de bunun yanında satılmayı bekleyenleri de dikkate almamız gerekiyor. Bunları takasla işe başlamalıyız. 

*Okul, askeri ve kamu binalarının güvenliği için gerekli tedbirler alınmalı. Bunun için bir saatlik eğitim, bilgilendirme değil, esas beceri eğitimi ve tatbikat yapılmalı. 

*İnsanlar küçük yangınları söndürebilmeyi, kanamayı durdurmayı, elektrik ve su hatlarını kesebilmeyi öğrenmeli. Herkesin bu gibi temel ilk yardım bilgilerini öğrenmeleri zorunlu olmalı.  Devlet bir anda 20 milyon kişiye müdahale edemez. Çünkü ölüm olayları ilk saatlerde meydana geliyor.

*Halk depreme hazırlık ve temel afet bilinci, güvenli yaşam vb. konularda (CD, kitap, seminer, söyleşi, tiyatro vb. ile) sürekli eğitilerek bilinçlendirilmeli

*Mahalle, sokak, site ve kurum-kuruluş bazında "Yerel Afet Gönüllüleri (YAG)" şeklinde birimler oluşturularak halkın ilk yardım, yangın söndürme ve hafif arama kurtarma konusunda beceri sahibi olmasını sağlanmalı.

*Mahalle bazında yaralı toplama, ilk yardım, sahra hastanesi, aş evi, barınma, toplanma, haberleşme, bağış dağıtımı, ailelerin toplanması gibi acil durum yolları ve alanlarının belirlenmeli/oluşturmalı ve bu yerler konusunda halkın bilgilendirilmeli. 

*Yılda en az iki kez mahalle bazında haberli, kurumlar bazında ise haberli/habersiz çeşitli seviyelerde tatbikatlar yapılmalı. 

*Afet sırasında kullanılabilecek okul, spor salonu gibi sağlamlığından ve güvenliğinden şüphe edilmeyecek binalar belirlenerek bu alanlarda ve parklarda acil durumlarda kullanılacak her türlü malzeme depolanmalı.

*Tehlikeli binaların neden olabileceği can ve mal kaybı riskleri halka iyi anlatılmalı ve kentsel dönüşümle yapısal riskler mümkün olduğunca çok/yaygın ve çabuk azaltılmalı. (Dikkat! Yapı denetim sistemine ilave olarak belediye kontrollerinin de özellikle devam ettirilmesi gerekmektedir.)

*Afet öncesi ve sonrasında valilik, büyükşehir belediyesi, STK gibi birimlerle kendi şehirlerindeki afet yönetimi çalışmalarını koordine edebilecek AKOM vb. bir birimin ve ekibi kurulmalı kapasitesi geliştirilmeli.

*Yapılan çalışmalar konusunda halk duyurularla, toplantılarla, okul ve konut ziyaretleriyle bilgilendirilmeli.

*Bütün bu çalışmalar, el yordamıyla ya da oradan buradan kopyala yapıştır şeklinde değil; uluslararası standartlara ve yeni yönetmeliklerimize uygun olarak hazırlanacak olan afet risk azaltma, afet müdahale ve afet iyileştirme planlarına göre yapılmalı. 

"Yukarıda bahsettiğim konularda önemli bölümü Belediye Başkanları'nın sorumluluğundadır. 5353 Sayılı Belediye Kanunu'nun 53. Maddesi'ne göre öncelikle ve özellikle aşağıdaki çalışmaları yapmakla yükümlüdürler:

*Halkın depreme hazırlık ve temel afet bilinci, güvenli yaşam vb. konularda (CD, kitap, seminer, söyleşi, tiyatro vb. ile) sürekli eğitilerek bilinçlendirilmesi.

*Mahalle, sokak, site ve kurum-kuruluş bazında "Yerel Afet Gönüllüleri (YAG)" şeklinde birimler oluşturularak halkın ilk yardım, yangın söndürme ve hafif arama kurtarma konusunda beceri sahibi olmasını sağlamak."

27 Eylül 2019 23:27
DİĞER HABERLER