Savcı Preet Bharara altın dolu uçağın geldiği güne ulaştı

Savcı Preet Bharara altın dolu uçağın geldiği güne ulaştı
Savcı Bharara’nın Zarrab iddianamesinde Birleşik Arap Emirlikleri’ne 7-16 Ocak 2013 arasında para transferi yapıldığı yer aldı. 1.5 ton altınla Dubai’ye giderken İstanbul’da rehin kalan uçak 18 Ocak günü havalandı.

Sözcü Gazetesi'nin haberine göre, ABD’nin New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara’nın Reza Zarrab için hazırladığı iddianamede, usulsüz para transferlerine ilişkin bazı tarihler, Reza Zarrab’ın Gana’dan sahte evrakla Türkiye’ye getirttiği içinde 1.5 ton altın dolu olan uçağın, İstanbul gümrüğünde rehin kaldığı günlere denk geliyor.



Savcı Bharara’nın iddianamesinde, Zarrab’ın 7 ve 16 Ocak 2013’te Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki bazı şirketlere usulsüz biçimde gönderdiği para transferlerinden bahsediliyor. Bu tarihler Zarrab’ın, Türkiye’ye Gana’dan sahte belgelerle getirdiği 1.5 ton altını hatırlattı. Orta Afrika ülkesi Gana’nın Akra kentinden Dubai’ye giderken Atatürk Havalimanı’na iniş yapan 1.5 ton altın yüklü uçak evrak eksikliği nedeniyle Gümrük Müdürlüğü tarafından 18 gün bekletilmişti. 17 Aralık soruşturması sırasında, Zarrab’ın, uçağın gitmesi için dönemin AKP’li Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’dan yardım istediği iddia edilmişti. Soruşturma kapsamında ortaya dökülen iddialara göre Zarrab’ın talebi üzerine Çağlayan’ın özel kalemi, Gümrük Bakanlığı Müsteşarı’nı arayarak, uçağın geri gönderilmesini istemişti. Gümrük memuru Teoman Coşkun Dudak ise müdürünün emrine ve kendisine teklif edilen yüklü miktar rüşvete rağmen talepleri geri çevirmişti. Zarrab’ın, Rüçhan Bayar isimli çalışanına, “Teoman’a neler yaptım, yani ne vaatler ne şeyler. Yok adam almıyor. ‘Ben memuriyetimi yakamam diyor” dediği, internete sızdırılan bir telefon görüşmesinde yer almıştı. Uçak, 18 gün sonra, yine sahte belge ile Dubai’ye gönderilmişti.

 

ÇİN’DEKİ ŞİRKETLERE TRANSFER 

ABD’deki iddianamede Zarrab’ın Türkiye’deki Royal Holding çalışanına verdiği talimat üzerine, Asi Kıymetli Madenler şirketinin 2011 yılında Çin’deki bir şirkete gönderdiği usulsüz para transferlerinden bahsediliyor. ABD iddianamesinde, ismi saklı tutularak CC-3 diye adlandırılan ve para transferini yapan kişiden “komplo işbirlikçisi” diye bahsediliyor. Asi Kıymetli Madenler Şirketinin Happani Ailesi’ne ait olması ise, ismi CC-3 denilerek saklı tutulan bu kişinin Happani Ailesi’nin mensuplarından biri olduğunu düşündürüyor. 17 Aralık raporunda, Çin’e yapılan hayali para transferleri için kullanılan paravan şirketlerin Çin bankalarında sıkıntı yaşaması üzerine Zarrab’ın dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’den referans mektubu yazmasını istediği yer almıştı. Güler, 4 ayrı şirket için Çin’deki 2 bankaya referans mektubu yazmıştı.

 

KİLİSLİ HABBANİ AİLESİ’NİN İZİ 

Yine ABD’de hazırlanan iddianamede suçta kullanıldığı iddia edilen “Asi Kıymetli Madenler” isimli şirket de 17 Aralık soruşturmasında Zarrab’ın ortakları arasında görünen Kilisli Happani Ailesi’ne ait görünüyor. 17 Aralık soruşturma raporunda, Happani Ailesi’nin bazı üyelerinin Zarrab ile yaptığı birçok görüşme de detaylarıyla yer alıyor.

Kaynak: Sözcü - Asuman Aranca



26 Mart 2016 07:41
DİĞER HABERLER