Sendikalardan baskın tepkisi: Eğitimde telafisi mümkün olmayan yaralar açar

ADANA (CİHAN)- Adana Özel Burç Çukurova Okulu'na 40 polisle yapılan baskın eğitimcilerin tepkisini çekti. Aktif Eğitim Sen Genel Başkanı Osman Bahçe, Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, hukuksuz baskının okulun itibarını zedelemeye yönelik bir algı operasyonu olduğunu söyledi. Mali denetimlerde usulün belli olduğunu belirten eğitimciler, polis baskınının kabul edilemeyeceğini ifade etti.

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Türkiye'nin 17 Aralık sürecinden sonra hukukun gözardı edildiği bir ülke haline geldiğini söyledi. Hukuk dışı her şeyin paralel safsatasıyla meşru kılınmaya çalışıldığını ifade eden Koncuk, Burç Okulları'na yapılan baskının hukuk içerisinde yeri olmadığını belirtti. Bu tür operasyonların Türkiye'yi gelişmiş dünya nazarında ayıplı bir ülke durumuna düşürdüğünün altını çizen Koncuk, "Her kurumun mali denetime tabi tutulması normaldir ancak bir eğitim kurumuna 40 polisle burada yasa dışı işler çevriliyormuş gibi baskın yapmanın iyi niyetle alakası yoktur. Bu, bu okulun lekelenmesine yönelik bir faaliyettir. Bu kuruma zarar vermek, şöhretine gölge düşmesi amacıyla yapıldığı kanaati güçleniyor." dedi.

Cumhuriyet tarihinde bir okula mali bir konuda böylesine polis baskını olmadığını ifade eden Koncuk, "Gelir maliye görevlileri, iddiaları araştırır, mali yönden bir suç varsa kanunlar dairesinde gerekli işlemi yapar." ifadelerini kullandı. Burç okullarının başarısının, eğitim kalitesinin ortada olduğunu anlatan Koncuk, "Bu okullarda anasınıfından liseye kadar eğitim veriliyor. 40 polisi karşısında gören anaokulu öğrencisi hatta lise öğrencisi ne düşünecektir? Ben nasıl bir okulda okuyorum, acaba ben de bir leke alır mıyım veya anne babalar, çocuğum bu okuldan mezun olduğunda fişlenir mi kaygısı yaşamayacak mı, amaç da zaten bu kaygıyı yaşatmaktır. Bunun başka izahı yok." şeklinde konuştu.

Aktif Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Osman Bahçe de herhangi bir eğitim kurumunun, öğrencilerin okulda bulunduğu bir zaman diliminde resmi üniformalı polisler tarafından basılmasının izah edilir bir yanı olmadığını anlattı. Bu tür uygulamaların öğrencilerin psikolojisi üzerinde açacağı yaraların tarifsiz olduğunu anlatan Bahçe, "Normal disiplin soruşturmalarında bile bir öğrenciden ifade alınacaksa, yanlarında pedagog, psikolog bulundurulması ilgili prosedürde zorunluluk olarak ifade edilirken, bir polis ordusuyla baskın yapılması, eğitsel açıdan telafisi mümkün olmayan yaralar açar, izahı da mümkün değildir. Sağlıklı siyasi yönetimin olduğu bir ülkede Milli Eğitim bakanının, 'Kardeşim ne oluyor, bir eğitim yuvasını bir suç örgütünün yuvası gibi 40 polisle basamazsınız. Eğitim yuvalarına ve eğitim öğretim sistemine bu şekilde bir zarar veremezsiniz' diye tepki koyması lazım." dedi.

YGS sonuçlarının henüz açıklandığı bir ortamda il birincisi çıkarmış bir okula birinci çıkardığı günün ertesi günü baskın yapılmasının, baskının eğitsel yada yasal bir maniden yapılmadığını açıkça gösterdiğini belirten Bahçe, "Yapılan algı operasyonlarından biridir. Eğitim yuvasına, çocukların olduğu saatlerde polis ordusuyla gitmenin iyi niyetle, eğitsellikle bir ilgisi yoktur. Hele de o okul 2 ay önce denetlenmişse. Hükümet, okulların önünde pazar kurmuş uyuşturucu tacirlerine baskın yapsın." ifadelerini kullandı.

FARKLI KESİMLER BASKI ALTINA ALINMAK İSTENİYOR

Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca da son dönemde farklı kesimlerin kolluk kuvvetleri ve vergi denetimi ile baskı altına alınmaya çalışıldığını belirtti. Burç Okulları'na yapılan baskında her ikisinin de kullanıldığını ifade eden Karaca, "İyi ki helikopter, TOMA gibi araçlarla kuşatmamışlar okulu. Bu da beklenebilirdi. Suçla ilgili bir kaygı varsa onun yöntemi bellidir ama buralardaki bu tür yaklaşımların altında gözdağı yatmaktadır. Özellikle bir eğitim kurumuna öğrencileri korkutan, sindiren, içinde bulundukları kurumu da bir biçimde gözden düşürecek yaklaşım ve yönelim bilinçli, tercihli yönelimlerdir, haksızdır, hukuksuzdur. Kurumun prestijini, itibarını bozmak bitirmektir." dedi.

Bir kurumda eksik-gedik, yanlışlık varsa bununla ilgili hukuk çerçevesinde adımlar atılabileceğini ifade eden Karaca, "Mali konuda polis müdahalesine ne gerek var? Okul devlete bağlı bir kurum, özel de olsa yasalar çerçevesinde eğitim yapan bir kurum. Mesele algı oluşturmaksa, yöntem böyle abartılı, polisiye oluyor ne yazık ki…" diye konuştu.

CİHAN
28 Mart 2015 16:20
DİĞER HABERLER