Sıcak Kafa’da kimleri gördüm?

Netflix’te yeni yayına giren Türk yapımı 8 bölümlük mini dizi Sıcak Kafa, alışıla gelmiş ‘Türk dizisi’ klişelerini yerle bir ediyor. Türk dizilerini ’Zengin kız fakir oğlan, aşk, töre, namus, intikam, entrika’ girdabında boğulmaktan kurtaran dizinin, yakın ve karanlık bir gelecekte, İstanbul’da geçtiği iddia ediliyor ama...

SID BARD / SAMANYOLUHABER.COM

Afşin Kum’un ödüllü romanı “Sıcak Kafa”nın diziye uyarlanmış hali olan dizi, distopik bir gelecekte geçiyor. Ama atmosfer bu günkü Türkiye’nin neredeyse bire bir aynısı.

DİZİNİN KONUSU

Dünya ‘Abuklama’ denen tuhaf bir salgın hastalığın pençesinde. Bu hastalık herhangi bir virüs veya bakteri ile değil, konuşarak ve duyarak bulaşıyor. Hasta olan insanlar abuk subuk konuşmaya başlıyor ve insani tepkileri neredeyse yok oluyor.



Bu hastalığa bağışıklığı olan tek insan olan dil bilimci Murat Siyavuş’un (Osman Sonant) abuklarla temas ettiğinde reaksiyon olarak ‘Vücuttan müstesna bir kafa ateşi’ne tutuluyor.

Bu arada, dizinin karanlık tarafından hastalığı ‘’Allah’ın bir lütfu’na çeviren iktidar ve bu despotik iktidarın kendisine verdiği, orantısız gücü acımasızca kullanan ’Salgınla Mücadele Kurumu (SMK) başkanı Fazıl (Kubilay Tunçer) var.



Müsteşar Fazıl, kudretini koruyabilmek adına, ‘karşı tarafa 3 adam gönderip’, SBK’nın yeni laboratuvarına ‘8, 10 füze atacak’ kadar gözü dünmüş bir kifayetsiz muhteris.



Çok fazla Spoiler’a girmeden, dizide neler gördüğümü madde medde sıralamak istiyorum

NELER GÖRDÜM?

- Bir hastalık salgınını 'Allah'ın Lütfu'na çevirip sınırsız güç kullanan otoriter bir despotu gördüm.

- Eşi görülmemis bir hastalığın ‘tedavisi için uğraşıyoruz’ görüntüsü altına devletin tüm kaynaklarını  sınırsız ve hesapsızca harcayan hortumcuları gördüm.

- Bir grubu ortadan kaldırmak için ‘kendi organize ettiği’ saldırıyı terör saldırısı gibi gösteren bir katili gördüm.

- İktidarda kalabilmek için 'karşı tarafa üç adam yollayıp kendisine bomba attıran müsteşar' kafalı kifayetsiz bir muhteris gördüm.

- Rakibini planladığı vahşi bir saldırı sonucu öldürüp faturayı suçsuz bir kitleye yıkan 'derin' zihniyeti gördüm.

- Barış için çalışıyormuş gibi aktivistlerin içine giren, hatta en ön saflarda yer alıp, hakikatte dikta düzeni namına çalışan casusları gördüm.

- İktidar sahipleri ile uyuşturucu baronlarının, mafyanın nasıl kol kola olduğunu gördüm.

- Yüreği aile ve ülke sevgisi ile dopdolu insanlar topluluğu gördüm.

- Ekranları parselleyip, her konuda iktidarı ‘abuk subuk’ laflarla savundukları halde dokunulmayan sözde televizyon yorumcularını gördüm.

- Havuz medyasının alasını gördüm.

Kısacası, distopik bir gelecekte geçtiği iddia edilen 'Sıcak Kafa' dizisinde bugünün çürümüş Turkiye'sini gördüm.

05 Aralık 2022 15:15
DİĞER HABERLER