Sinan Ateş cinayetinde adı geçiyor: MHP’li Olcay Kılavuz’dan sürpriz çağrı!

Sinan Ateş cinayetinde adı geçen MHP’li Olcay Kılavuz, yakınları vasıtasıyla haber gönderdi. TGRT Haber’in aktardığına göre, cinayetle ilgili kendisine “sessiz kal” talimatının verildiğini belirten Kılavuz, ifadesinin alınması için savcılığa çağrıda bulundu. Şüpheli Tolgahan Demirbaş ile yaptığı telefon konuşmalarının deşifre edilmesini de isteyen Kılavuz, “Beni dinlesinler. Bana yöneltilen soruları cevaplamaya hazırım” diye konuştu.

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 1 Temmuz’da başlayacak dava öncesinde önemli bir gelişme yaşandı.

Son olarak MHP lideri Devlet Bahçeli, iktidar ortağı Erdoğan’a, Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in yaptığı görüşmeler ve açıklamalardan rahatsız olduğunun altını çizen bir sitemde bulunmuştu.

Yurt dışında olduğu düşünülen, Sinan Ateş cinayetinde adı geçen eski Ülkü Ocakları Başkanı ve 27. Dönem MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’dan açıklama geldi.

Olcay Kılavuz, Mayıs ayı sonunda İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etmesinin ardından Bahçeli’nin danışmanlığı görevinden alınmıştı. Kılavuz bu göreve, Ateş cinayetinden 10 ay sonra getirilmişti.

TGRT Haber’e konuşan Olcay Kılavuz’un yakınındaki isimler, savcılık ve mahkemeye çağrıda bulunarak ifadesinin alınmasını istedi. Kılavuz, aylar süren sessizliğiyle ilgili de kendisine "konuşma" talimatının verildiğini söyledi.


“BİLDİKLERİMİ ANLATMAYA HAZIRIM”

TGRT Haber Ankara Koordinatörü Ahmet Sözcan, Cem Küçük'ün sunduğu programa bağlanarak Olcay Kılavuz'un açıklamalarını paylaştı:

“Olcay Kılavuz Mersin Milletvekilliği yaptı, Ülkü Ocakları başkanlığı da yaptı. Son olarak MHP lideri Devlet Bahçeli’nin grup danışmanı olarak görev yapıyordu ama görevden alındı. Sinan Ateş cinayetinin ardından Olcay Kılavuz ismi sürekli gündemde. Suikast sonrası tetikçi Eray Özyağcı’yı Ankara dışına çıkaran Tolgahan Demirbaş’ı koruduğu iddia ediliyordu. Onunla görüşmeler yaptığı iddia ediliyordu. Dolayısıyla Olcay Kılavuz’un açıklamaları, bu davaya nasıl baktığı, bundan sonra neler yapmayı planladığı çok önemliydi. Biz de TGRT Haber olarak Olcay Kılavuz’un çok yakınındaki isimlere ulaştık. Olcay Kılavuz’un bir çağrısı var, diyor ki ‘Beni savcılık, mahkeme çağırsın. Beni dinlesinler. Bana yöneltilen soruları cevaplamaya hazırım. Bildiklerimi anlatmaya hazırım’ şeklinde bir çağrısı var.”

“TAPELER DEŞİFRE EDİLSİN”

“Sinan Ateş davasına ilişkin dava 1 Temmuz’da başlıyor. Olcay Kılavuz, ısrarla kendisinin ifadesinin alınmasını istiyor” diyen Ahmet Sözcan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Böyle bir çağrısı var. Hatta şöyle bir şey diyor, ‘Ben Tolgahan Demirbaş ile görüştüm ama bu olaydan haberdar değildim. Kendisinin bu işin taraflarından biri olduğunu bilmiyordum. Daha sonra bu olay olunca görüştüm ancak merakımdan görüştüm’ diyor. Kendisinin iddiası bu şekilde. Tape kayıtları varsa, Tolgahan Demirbaş dinleniyorsa ve benim onunla yaptığım görüşmeler kayıt altına alındıysa o tapeler deşifre edilsin’ diyor.”

“KONUŞMAMA” TALİMATI VERİLDİ

TGRT Haber’den Sözcan, aktarımına şu sözlerle devam etti:

“Bu zamana kadar niye ifade vermedi ya da açıklama yapmadı? Olcay Kılavuz, bu konuda kendisine telkinde bulunulduğunu, talimat verildiğini söylüyor. ‘Senin ismin dosyada geçmiyor ki neden ifade veresin?’ şeklinde telkinde bulunulduğunu ifade ediyor. Aynı zamanda da sessiz kalması noktasında da talimat verildiğini söylüyor. Olcay Kılavuz, ‘Eğer bu suçsa gidip yatayım’ ifadesini de kullanıyor.”

“KENDİLERİNE BAŞSAĞLIĞI BİLE DİLEMEYİN”

Olcay Kılavuz, Ayşe Ateş’e başsağlığı dileğinde bulunulmaması yönünde de talimat verildiğini söylüyor:

“Ayşe Ateş’i de aramak istediğini söylüyor ama “Kendilerine başsağlığı bile dilemeyin” diye talimat gittiğini söylüyor. Tolgahan Demirbaş’ın kendi evinde değil, evinin önünde gözaltına alındığını söylüyor. Polisler almaya geldiğinde ilk başta direndiğini, teslim etmek istemediğini ama Sinan Ateş cinayetiyle ilgili olduğunu öğrendikten sonra Demirbaş’ı polislere teslim ettiğini ifade ediyor. Sinan Ateş’in öldürülmesine ailesinin de üzüldüğünü ifade ediyor ve kendi ailesinin de 'Yazıktır, günahtır, neden öldürdüler? diye ağladığını söylüyor.”

DAVA 1 TEMMUZ’DA BAŞLAYACAK

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına 1 Temmuz'da başlanacak.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, 22 sanık hakkında hazırlanan iddianame Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.

Mahkeme, davanın ilk duruşmasının 1 Temmuz 2024'te görülmesini kararlaştırdı.

Olaya ilişkin hakkında işlem yapılan 22 sanık, "tasarlayarak öldürme", "öldürmeye teşebbüs", "suça azmettirme" ve "suça yardım etme" suçlarından yargılanacak.

Tetikçi Eray Özyağci ile Vedat Balkaya ve Suat Kurt müşterek fail, sanıklar Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ın da suça azmettiren olduğu, sanıklar Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal'ın ise iştirak halinde işlenen suça yardım ettikleri gerekçesiyle cezalandırılmaları isteniyor.

22 SANIK VAR

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde, Ateş'in eşi Ayşe Ateş ve olay sırasında beraberindeki Selman Bozkurt "müşteki", 22 kişi de "sanık" sıfatıyla yer aldı.

İddianamede, sanıklar Özyağci, Balkaya ve Kurt'un "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13'er yıldan 20'şer yıla kadar; Çep ve Demirbaş'ın ise cinayete azmettirmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Özyağci'nin ayrıca "ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak" suçundan 1 yıldan 3 yıla, Demirbaş'ın ise "zincirleme şekilde kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme" suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

Sanıklar, Asarkaya, Saraç, Köktürk, Yüce, Uzunlar, Gelenbey, Çolak, Bayraktar, Güney, Ersoy, Zorlu, Ataç, Yüksel, Serdar Öktem ve diğerlerinin" tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 15'er yıldan 20'şer yıla kadar hapsi istenirken, Aykal'ın kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak maktule ait kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak temin ettiği gerekçesiyle 3 yıldan 6 yıla kadar cezalandırılması talep edildi.

Olaya ilişkin hakkında işlem yapılan toplam 39 kişiden, haklarında yurt dışına çıkış yasağı getirilen diğer 17'si hakkındaki soruşturma, ayrı bir dosya üzerinden sürüyor.

14 Haziran 2024 12:05
DİĞER HABERLER