Sinop’ta nükleer santral projesinin durdurulması iptal anlamına gelmeyebilir

Sinop Nükleer Karşıtı Platform’a göre Erdoğan’ın “santralin istediğimiz gibi ilerlememesi üzücü” sözleri projenin iptalini göstermiyor. Açıklamanın, projenin “şimdilik” durdurulduğuna işaret ettiği vurgulanıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta Japonya’nın Osaka kentinde düzenlenen G20 zirvesi öncesi, Sinop’ta kurulması plananlan nükleer santral hakkında açıklamada bulundu. Erdoğan’ın, “Hem maliyet hem de proje takvimi açısından ilk anlaşmamız ile uyumlu olmayan bir tabloyla karşılaştık. Sinop nükleer santralinin istediğimiz gibi ilerlememesi üzücü” sözleri, santralin iptal edileceği yönünde yorumlandı. Sinop'ta kurulması planlanan nükleer santralin 40 milyar dolara mal olacağı ve bu maliyetin yüzde 49'unun Türkiye tarafından karşılanması öngörülüyordu.

Proje daha önce dört kere durduruldu

Türkiye’nin en kuzey noktası Sinop’taki İnceburun Yarımadası’na kurulması planlanan nükleer santral için imzalar 2013 yılında atılmıştı. Japonya ve Fransa ortaklığıyla inşa edilmesi planlanan santrala Sinoplular tepkili. Sinop Nükleer Karşıtı Platform (NKP) Sözcüsü Zeki Karataş, bugüne kadar projenin dört kez durdurulduğunu belirtiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasının da nükleer santral projesinin maliyet nedeniyle durdurulduğuna işaret ettiğini dile getirerek, “Bu açıklama, ‘Şimdilik’ anlamına gelir. Yani, ‘Proje her zaman elimizin altında’ anlamına geliyor” diyor. Karataş, Sinop NKP olarak yalnız Sinop’taki projenin durdurulmasını değil, Türkiye’de nükleer santral projelerinin tamamının “tarihin çöp sepetine atılması” gerektiğini söylüyor.

Biri Mersin Akkuyu, diğeri Sinop’ta olmak üzere iki nükleer santrali uygulamaya geçirmek, AKP’nin 2023 hedefleri arasında bulunuyor. Rusya’nın inşa ettiği Akkuyu’daki nükleer santral çalışmaları ise devam ediyor. Öte yandan, geçen sene Ağustos ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez Kırklareli İğneada’ya Çin ortaklığıyla Türkiye’nin üçüncü nükleer santralini yapacaklarını açıklamıştı.

“650 binden fazla ağaç kesildi" iddiası

NKP Sözcüsü Zeki Karataş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasının bekledikleri açıklama olmadığını özellikle vurguluyor. Enerji sektöründe 31 yıl çalışmış olan Karataş, nükleer enerji santral projelerinde için meselenin “enerji” olmadığını, Türkiye'nin talep edilenden daha fazla enerji ürettiğini dile getiriyor.

Devlet ormanı arazisinin katledildiğini belirten Karataş, “Şu an santralin inşa edilmesi planlanan alanda kesilmedik yer kalmadı” diyor. Santralin inşa edilmesi planlanan 10,1 milyon metrekarelik alanda şimdiye kadar 650 binden fazla ağaç kesildiği tahmin ediliyor. Traşlama yönteminin kabul edilemez olduğunu dile getirerek, ağaçların bir kısmının 1970’lerde dikildiğini söyleyen Karataş, bazı köy yollarındaki meşe ağaçlarını bile kesildiğini görünce şaşırdığını, “Onları bile kesmişlerse dönüşü olmayan bir yoldayız” diye düşündüğünü anlatıyor.

Sinop'ta nükleer santral projesi için ağaç kesiminin yapıldığı alanın Google Earth görüntüsü

Karataş, Sinop NKP olarak ağaç dikme konusunda görev alabileceklerini dile getirerek, “Erdoğan’ın açıklaması gönlümüzü serinletiyor ama proje ilk defa durdurulmuyor. O alanı yeniden yeşertebiliriz fakat bir ağacın bir metrelik boy atması için en az 10 yıl gerekiyor” diyor.

“Sanayi için diyorlar, hangi fabrikada kâğıt üretiliyor?”

Sinop’ta binlerce ağacın kesildiği alan, santral projesi öncesi de “seyreltme” yöntemiyle ağaç kesiminin yapıldığı bir bölge olarak biliniyor. Söz konusu ormanlık alan Sinop Belediye Meclis Üyesi Fuat Aydın’a göre, “sanayi bahanesi” ile traşlama yapılan bir alana dönüştü. Sinop NKP üyesi de olan Aydın, Orman İşletme Müdürlüğü’nün traşlanmış bölge ile ilgili olarak kendilerine, “Bu alandaki ağaçların selüloz oranı yüksek, kâğıt sanayide kullanılmak üzere kesiliyor” dediğini aktarıyor. Aydın, “Orada ekolojik bir alan vardı, bu yaşam alanı santral nedeniyle yok edildi. Türkiye’de kâğıt sanayi mi kaldı? Kâğıt, dışarıdan ithal ediliyor. Hangi fabrikada kâğıt yapılıyor” diye soruyor.

“Sinop’ta santral kurulursa depolama alanı olarak kullanılabilir”

Samsun Çevre Platformu Sözcüsü Mehmet Özdağ, Sinop’ta yapılması planlanan nükleer santral için hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunu detaylı olarak incelemiş bir isim… Aynı zamanda Samsun Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Enerji Komisyonu Başkanı olan Özdağ, ÇED toplantısına Sinop halkının alınmadığını hatırlatıyor.

Özdağ, Sinop ile Mersin için hazırlanan ÇED raporlarını karşılaştırınca vahim sonuçlarla karşılaştığını söylüyor. Özdağ’a göre, kurulması halinde Sinop’taki santralin nükleer nihai atık alanı olarak dizayn edilme riski var: "Akkuyu santrali için ayrılan alan 2 milyon metrekare iken Sinop için 10 milyon metrekare. Bu alanın sadece 1 milyon metrekaresine santral kurulacak. Diğer yandan, Sinop için öngörülen kazı miktarı 32,6 milyon metreküp iken bu rakam Akkuyu’da 11 milyon metreküp. Dehşet bir büyüklük. Sinop’un derin bir yeraltı inşaatıyla nihai atık depolama alanı olarak kullanılabileceği sonucunu çıkartıyorum.”

Mehmet Özdağ da, NKP Sözcüsü Zeki Karataş gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamayı yeterli görmüyor. Japonya’nın mali itirazları nedeniyle Erdoğan’ın projenin aksadığını ilan ettiğini belirten Özdağ, Türkiye’nin nükleer santralin üreteceği enerjiye ihtiyacı olmadığını da savunuyor: “Ekonomik darboğaz nedeniyle elektrik enerjisi tüketiminde azalma var. Elektrik enerjisi açısından bu ülkenin altyapısındaki durumu nedir? Bu santrale ihtiyaç yok. Cumhurbaşkanı’nın açıklaması bizi tatmin etmiyor bizi. Ne olursa olsun nükleer karşıtı mücadeleye devam edeceğiz.”
 
(Burcu Karakaş - Deutsche Welle Türkçe)

02 Temmuz 2019 23:48
DİĞER HABERLER