TMMOB: Urla villalarını kurtarmak için hukuk ve mevzuat alet edildi

İZMİR (CİHAN)- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesiyle birlikte anılan, İzmir'in Urla ilçesi Zeytineli köyündeki 1. derece sit alanına yapılan kaçak villaları kurtarmak için yapılan imar değişikliğine, odalar ve milletvekilleri basın toplantısı düzenleyerek tepki gösterdi. TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu adına basın açıklaması yapan Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, "Tüm bu mevzuat ve plan değişiklikleri göstermektedir ki 16 kaçak yapının ruhsatlı hale getirilmesi ve korunması için hukuk, mevzuat adeta bu çirkin duruma alet edilmiştir." dedi. İmar plan değişikliğinin iptali için dava açılacağı da belirtildi.

17-25 Aralık sürecinde ortaya çıkan ses kayıtları sebebiyle Erdoğan ve ailesiyle anılan Hacılar Koyu'ndaki villaların bulunduğu alanın imara açıldığı ortaya çıkmıştı. Sarpdere mevkisindeki 1605, 1606, 1607, 1608, 1609, 1610, 1611, 1612, 1640 ve 1819 parsellere ilişkin hazırlanan 1/5 bin ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 22 Ocak 2015 tarihinde onaylanmış, plan önceki gün askıya çıkarılmıştı. Sadece villaların bulunduğu bölgeye özel yapılan, Zeytineli köyünü kapsam dışında bırakan imar plan değişikliği, "kişiye özel plan" olarak yorumlanmıştı. Kaçak ve ruhsatsız yapılan urla villalarını kurtaran imar plan değişikliğine, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu, basın toplantısı düzenleyerek tepki gösterdi. Basın toplantısına Muğla Milletvekili Nurettin Demir, İzmir milletvekilleri Alaattin Yüksel, Musa Çam ve Mustafa Moroğlu, Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Komisyonu Üyesi Şehrazat Mercan da katıldı. TMMOB adına açıklama yapan Şehir Plancıları Odası Şube Başkanı Kocaer, "Bakanlıkça onaylanan 1/5 bin ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planıyla gayrimeşru ve hukuksuz yapılaşmanın, yine hukuksuz bir şekilde sit derecesinin düşürülmesi yolu ile meşrulaştırılmasının altyapısının hazırlandığını ve bir sonraki adımın imar planı hazırlayarak bu hukuksuz süreci tamamlamak olduğunu bize ve tüm kamuoyuna göstermiş oldu." dedi. Bölgenin sit derecesinin düşürülmesine yönelik hukuki süreç devam ederken böyle bir kararın alındığına dikkat çeken Kocaer, yargı kararının sonuçlanması beklenmeden imar planları onaylanarak telafisi mümkün olmayan bir süreç daha başladığına dikkat çekti. Planın adında "koruma amacı" bulunduğunu ancak koruma adına herhangi bir karar ve kaygı taşınmadığını ifade eden Kocaer, kanunların ve hukukun tanınmadığının bir kez daha ortaya çıktığını belirti. Askıya çıkan plan ve plan açıklama raporu için Kocaer, "Plan hükümleri birarada değerlendirildiğinde koruma anlayışından uzak, koruma mevzuatı ve ilkelerini dikkate almayan, alanın niteliği ile uyumsuz, aykırı şekilde gerçekleşmiş yapılaşmayı meşrulaştırma kaygısını taşıyan bir plan olduğu görülmektedir." değerlendirmesi yaptı.

'MÜCADELEMİZ HUKUKİ ZEMİNDE SÜRECEK'

TMOBB Şehir Plancıları, Peyzaj Mimarları, Jeoloji Mühendisleri ve Çevre Mühendisleri odaları olarak bölgenin sit derecesinin düşürülmesine yönelik açılan dava neticelenmeden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın hazırladığı imar planının hukuku yanıltmak üzere ve kaçak yapılan villaları yasalaştırma adına onaylandığını kamuoyunun bilmesini isteyen Kocaer, "TMMOB olarak doğal alanları yasa yönetmelikleri hiçe sayarak yok eden anlayışın her zaman karşısında olacağız. Tüm bu kararlara karşı mücadelemize hukuki zeminlerde devam edeceğiz." sözleriyle planı yargıya taşıyacaklarını belirtti. Kocaer, plan değişikliğinin villaların bulunduğu Zeytineli köyünü kapsamadığını sözlerine ekledi.

'İKİ VİLLAYLA İLGİLİ KARAR BİR GECEDE SİLİNDİ'

Basın toplantısına katılan, kapatılan İzmir İl Genel Meclisi'nin görev yapan son başkanı Serdar Değirmenci ise ilginç bir iddiada bulundu. Urla'daki villaların yıkımı için kararlar alındığını, para cezaları kesildiğini ancak iktidar tarafından uygulanmadığını söyleyen Değirmenci, telefon tapelerinde bahsedilen iki villayla ilgili hiçbir işlem yapılmadığını belirtti. Değirmenci, "Son olarak telefon tapelerinde meydana çıkan ve Cumhurbaşkanı'na ait olduğu söylenen iki adet villayla ilgili ise hiçbir işlem yapılmamıştı. Bu konuda ben meclis başkanı olduğum dönemde, meclis açılış konuşmamda iki villa hakkında da ceza uygulaması ve yıkım kararı alınması gerektiğini belirttim ve bunu yapmayan görevliler hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulunacağımı söyledim. Bunun neticesinde idare bir çalışma yaptı, ilgili memurlar görevlendirildi, elektronik ortamda emirler verildi. Bir gün sonra oraya gidilip tutanak tutulmayan, yıkım kararı alınmayan iki villayla ilgili işlem yapacaktı İl Özel İdare ama o gece sistemden bu kararlar kaldırıldı ve uygulamaya koyulmadı. 16 adet kaçak villadan ikisine hala para cezası uygulanmadı, yıkım kararı alınmadı ve ruhsatsız olduğu da devlet tarafından tescil edilmedi. Gece o karar, devletin arşivlerinden silinmiştir." dedi. Kimin sildiği sorusuna Değirmenci, "O zaman özel idarenin başı kimse o silmiştir. Emir verme makamında kim varsa o yapmıştır." cevabını verdi.

'AİHM'E KADAR GİDECEĞİZ'

Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Komisyonu Üyesi Mercan da bölgedeki villalar ve sit değişikliğiyle ilgili davalar devam ederken yeni bir plan kararıyla karşı karşıya olduklarını söyledi. Hukuk devletinde yargılama başladıktan sonra kanun, yönetmelik, tüzük değişikliği yapılmayacağına dikkat çeken Mercan, "Burada çok özel, ısmarlama, tamamen mevzuata uygun hale getirmeye yönelik plan kararlarıyla karşı karşıyayız. Bu konuda AİHM'nin çok kararları var. Bu burada kalmayacak. Bu davayı bu plan için de açacağız, sonucuna göre AİHM'e kadar gideceğiz. Biz hukuk aramaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

URLA VİLLALARINA KOMŞU KOY, ENSAR VAKFI'NA 30 YILLIĞINA TAHSİS EDİLMİŞ

CHP Milletvekili Yüksel ise Zeytineli köyünde Urla villalarına komşu olan koydaki Devlet Hava Limanları'na (DHMİ) ait arama kurtarma eğitim kampının, ilk yılı bedelsiz olmak üzere ihale bedelinin yüzde 20'si karşılığında, 30 yıllığına Ensar Vakfı'na tahsis edildiğini, verdikleri sonu önergeleri sonucu öğrendiklerini söyledi. Yüksel, kampın Sayıştay raporlarına girdiğini, buranın 2012 yılında 1 milyon 567 bin liralık tadilatla yenilenerek ihaleye çıkıldığını, 2013 yılında yapılan deprem ölçümleri sonucu güçlendirilmesine, bu ekonomik olmadığı için de yıkılarak yeniden yapılmasına karar verildiğini söyledi. Böylece DHMİ tahsisinin 2013 yılında kaldırıldığını belirten Yüksel, "2015 yılında Maliye Bakanlığı'nın soru önergemize verdiği yanıt sayesinde, 42 bin metrekarelik taşınmazın 35 bin metrekaresinin irtifak hakkının, 30 yıl süreyle Ensar Vakfı'na verildiğini öğrendik. İlk bir yılı ön izinli, yani muhtemelen ücretsiz, ondan sonraki 30 yıl için Ensar Vakfı'na ihale bedelinin yüzde 20'sine verileceği karar altına alınıyor. Ne zaman ihaleye çıkıldığını, ihale kimlerin girdiğini ise bilmiyoruz." dedi. Kampın Kasım 2013'te tahsis edildiğinin ortaya çıktığını, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, 2014'te burasıyla ilgili verdiği soru önergesine, "Kayıtlarımızda herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır." cevabını verdiğini de belirten Yüksel, Arınç'ın kendilerinden bilgi saklayarak suç işlediğini savundu. Muğla Milletvekili Demir de özellikle Ege illerinde sit sebebiyle yaşanan sıkıntılara çözüm bulunmadığını belirterek, Meclis'te kişiye özel kanunlar çıkarıldığını söyledi. CİHAN
13 Şubat 2015 15:29
DİĞER HABERLER