Türk bankalarında Kanal İstanbul endişesi

Haziran ayında ilk adımları atılması planlanan Kanal İstanbul projesinin finansman süreciyle ilgili bir haber yayımlayan Reuters’a göre, büyük Türk bankaları Kanal İstanbul projesinin finansman sürecine sıcak bakmıyor.
"Türkiye'nin en büyük bankalarından bazıları" diye tanımlanan bankalardan dört yetkilinin görüşlerine yer verilen haberde, söz konusu bankaların hem çevresel kaygılar hem de yatırım riskleri sebebiyle Kanal İstanbul'u finanse etmeye sıcak bakmadığı belirtildi. 

Habere göre, bu yetkililerden ikisi, "Türkiye'nin en büyük altı bankasının imzaladığı küresel sürdürülebilirlik anlaşmasının Kanal İstanbul'u finanse etmesinin önünde engel olduğunu" ifade etti.

Garanti Bankası, İş Bankası ve Yapı Kredi dahil Türkiye'den altı banka, Birleşmiş Milletler (BM) destekli "Sorumlu Bankacılık İlkeleri" mutabakatının imzacısı konumunda. Bu mutabakat, bankaların insanlara ve gezegene zarar vermemesi için bir çerçeve sunuyor ve imzacıların buna uyması gerekiyor

22 Eylül 2019'da New York'taki genel merkezinde BM'nin açıkladığı anlaşmaya aynı yılın Kasım ayında bu üç bankanın yanı sıra Kalkınma Yatırım Bankası, Şekerbank ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) da imza attığını duyurmuştu.

Reuters'a konuşan bir başka üst düzey banka yetkilisi de BM destekli anlaşmayı hatırlatarak "Böyle bir projeye çevresel sorunları sebebiyle kesinlikle kredi vermek istemeyiz" ifadelerini kullandı.

Aynı zamanda Türkiye'deki bankaların kredi ya da fon verme konusundaki çekinceleri sebebiyle; projenin yapılması için devlet gelirlerine ya da yabancı yatırımcıya ihtiyaç duyulacağı belirtiliyor. 

Reuters'ın bu konuyla ilgili sorularını yönelttiği Hazine ve Maliye Bakanlığı yorum yapmaktan kaçındı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise ajansın sorusuna, kısa bir zamanda ihaleler ve teklifler açıldığında "Projenin birçok kredi veren kuruluşu ve yatırımcıyı çekeceğini" söyleyerek yanıt verdi.

Reuters'a göre "Kanal İstanbul projesinin maliyeti, Erdoğan'ın krediyle büyüme mirasının birer parçası olan yeni havalimanı gibi diğer projelerin maliyetlerini gölgede bırakabilir."

Özel sektörün kısa vadeli dış borçlarının 150 milyar doları bulduğu ve Türkiye'nin döviz kaynaklarının tükenme riskiyle karşı karşıya olduğu belirtilen haberde, 2018'deki kur krizinin Kanal İstanbul projesinin de ertelenmesine yol açtığı; koronavirüs salgını sonrası ekonominin yeniden toparlanmaya başlamasıyla hükümetin geçen ay kalkınma planlarını yeniden gündeme getirerek onayladığı ifade ediliyor.

Garanti Bankası, İş Bankası, Halkbank, Ziraat Bankası ve Yapı Kredi bankaları da ajansın sorularına henüz yanıt vermedi.Denizbank, Vakıfbank ve Akbank ise yorum yapmayacağını bildirdi.

Eski bir üst düzey banka yetkilisi de "İster kamu bankası ister özel olsun, hiçbir Türk bankası böyle bir riski alamaz" dedi.Türkiye'de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, projeyle ilgili raporlar hazırlayarak çevreyle ilgili yasal engelleri ortadan kaldırdı. Ancak aynı kaynağa göre Türk bankalarının Avrupalı ortakları, Türkiye'den bir bakanlığın verdiği bu onayı muhtemelen güvenilir bulmayacak:

"Bu da beyaz fillerden biri, arazi fiyatları spekülasyonlarının dışında burada herhangi bir değer biçmek zor görünüyor."

Bir başka banka yetkilisi ise muhalefet partilerinin de projeye karşı çıktığını, proje devam ederken AKP'nin ya da Erdoğan'ın seçimi kaybetmesi halinde inşaatın da yarım kalacağını belirtiyor:

"Proje inanılmaz derecede büyük. Hem itibar hem de krediyle ilgili riskler barındırıyor. Aynı zamanda hükümetin gözde projesi gibi duruyor."
27 Nisan 2021 19:56
DİĞER HABERLER