İZMİR (CİHAN)- Bu yıl ikincisi düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası Anadolu Buluşmaları, İzmir'de geniş katılımla başladı. Yenilikçiliğin Türkiye çapına yayılması ve yüksek katma değerli üretimi teşvik etmek için düzenlenen etkinliğin açılışına Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir Valisi Mustafa Toprak, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, İzmir'deki borsa ve oda başkanları ile üniversitelerin yöneticileri katıldı. İki gün sürecek etkinliğe, yurtdışından ve Türkiye'den davet edilen birçok uzman, konuşmacı ve panelist katılacak, çeşitli atölye çalışmalarıyla inovasyon kültürü anlatılacak.
Swissotel'de düzenlenen İnovasyon Haftası'nın açılışında konuşan Bakan Zeybekci, Türkiye'nin hedeflerine ulaşması için Türkiye'de toplumsal inovasyon gerektiğini söyledi. İnovasyon konusunda yeni şeyler üretmek gerektiğini ifade eden Zeybekci, "İnovasyon ve teknolojiye baktığımızda, bir mühendislik ve teknik bilgi öne çıkıyor. Halbuki Ulubey, Özbekistan ve Semerkant'ta bulunmasaydı o buluşları yapabilir miydi? Osmanlı'nın, zamanı yakalayamamasıyla ilgili hataları olmuştur. Zamanın ruhunu yakalayamadığı için çöküş başlamış ve kaybeden olmuştur ama Çanakkale Zaferi'ndeki gibi bu millet kırılmış, dökülmüş, şehit olmuştur fakat asla dizlerinin üzerine çökmemiştir." diye konuştu.
'TÜRKİYE'YE SOSYAL İNOVASYON ŞART'
Bilgiye sahip olanın her zaman bir adım önden gittiğini ve avantajlı olduğunu anlatan Bakan Zeybekci, şunları kaydetti: "Bilgiye hakim olanlar, bilgiye hakim olmayanları yönetmiş ve hükmetmiştir. Biz de üniversitelerimizde yeni bilgilerin üretilmesi ve bu bilginin kullanılmasına ağırlık vermeliyiz. Sosyal hayattaki devrim ve inovasyon da çok önemlidir. Şöyle ki matbaa İstanbul'da bulunmuş olsaydı bile ortam, siyaset ve mantık hazır olmadığı için yine bir değeri olmazdı. Dar kalıplara sıkışmadan, topyekûn ortak paydalarda buluşabilmemiz ve sosyal inovasyonu gerçekleştirmemiz şart. Teknoloji, yenilik ve bilgi üretimi alanında Çanakkale ruhu gibi tekrar şemsiyenin altında toplanmamız gerek. Bu işler de bir seferberlik anlayışıyla yapılır. Birbirimizi dinleyip anlamamız lazım."
İNOVASYON ÜZERİNDEN MERKEZ BANKASI'NA ELEŞTİRİ
Türkiye'de ekonominin, yabancıların söylediği şekilde yönetilemeyeceğini dile getiren Zeybekci, "İnovasyon, dün akşam Amerikan Merkez Bankası FED'in söylediklerini iki yıl önceden öngörüp planlama yapmaktır. 2014 Şubat ayında Avrupa Birliği Merkez Bankası'nın, 'Euronun yükselmesine müsaade etmeyeceğiz.' demesini alıp doların yükseleceğini öngörmek ve ona göre önlem alabilmektir inovasyon. Bunu da Denizli'nin Tavas ilçesinde yetişmiş, tütüncü bir ailenin çocuğu olarak söylediğimiz için herhalde ciddiye alınmadık." dedi.
'İNOVASYON VE KATMA DEĞER, OLMAZSA OLMAZ ŞART'
TİM Başkanı Büyükekşi de iki yıl önce İzmir'de düzenlenen etkinliğe 5 bin kişinin katıldığını belirterek, "Bu yıl 5 bin sayısını geçeceğiz. Bu yıl partner ülke İsviçre. Onlar her yıl inovayona, milli gelirinden yüzde 3 pay ayırıyor. Biz de onlarda feyz almalıyız. Iphone ve Whatsapp'ın gelişmesinden örnekle dünyada çok büyük değişim ve dönüşüm yaşanıyor. Cumhuriyetin 100. yıl hedeflerine ulaşabilmek için olmazsa olmaz şey, inovasyon ve katma değerdir. Bunları gündemde tutmalıyız." şeklinde konuştu.
'İNOVASYON GERİDE KALAMAYACAĞIMIZ BİR YARIŞ'
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk ise çıtayı daha da yukarı çekerek daha zengin bir içeriğe ulaşmaya çalıştıklarını ifade etti. Ünlütürk, şöyle konuştu: "Sektörlerin rekabetçi olmasını sağlamak ve sürdürülebilir hale getirmeye bugün daha fazla ihtiyacımız var. Katma değerli ürünler ve inovatif ürünlerle çalışmak zorunluluk. Yenilikçi bakış açısını ortaya koymamız gerekiyor. Bu etkinlikle inovasyon kültürünün yerleşmesini ve olumlu meyvelerinin alınacağını umuyoruz. Tüm paydaşlar biraraya gelirse başarılı olabiliriz. Beş yıl öncesinin rekabet koşulları ile bugün arasında çok fark var, beş yıl sonra da daha farklı olacak. Her endüstride geride kalanları inovasyon süpürüyor. Geri dönüşü olmayan, geride kalamayacağımız bir yarış. Tek çıkış yolu, inovasyonu ve değişimi yönetmek. Bize de katkı sağlamak düşüyor." CİHAN