Uzman ekonomist uyardı

Türkiye, koronavirüs salgının yaralarını sararak kriz şartlarını geride bırakmaya uğraşırken, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Türkiye'nin bu süreçten ‘V’ şeklinde bir toparlanma ile çıkarak potansiyel büyümesine yakınsamasını beklediğini" dile getirdi. Ancak uzmanlar sahte ve hormonlu rakamlarla hayali bir iyimserlik yaratıldığını ve sonun felaket olabileceği görüşünde.
Bankalar Birliği Genel Kurulu’nda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Koronavirüs kaynaklı olarak yılın ikinci çeyreğinde olumsuz ekonomik görünüme rağmen Haziran ayına ilişkin öncü rakamlar ekonomide toparlanmaya ve ekonomik güvende iyileşmeye yönelik önemli pozitif işaretler vermeye başladı. Ekonomik altyapı ve sağlık sistemimizin güçlü olması salgının etkilerini önlemeye yönelik güçlü tedbirlerin alınması özellikle Türkiye'de genel anlamda bir karantina uygulanmaması, bunun yanında firmaların tam kapasitede olmasa bile üretimlerine ve ihracatlarına devam etmiş olmasıyla Mayıs ayından itibaren normalleşme sürecine yönelik adımların atılmış olması etkili olmuştur" açıklaması yaptı.

Bu sözlerden sonra Merkez Bankası’nın açıkladığı İktisadi Yönelim Anketi’ne göre imalat sanayi kullanım oranları ve TÜİK’in açıkladığı Sektörel Güven Endeksi sonuçları, bu iyimserliği destekler nitelikte.

Merkez Bankası, mart ayında yüzde 61,6’ya düşen imalat sanayi kapasite kullanım oranının Haziran ayı itibariyle yüzde 66’ya yükseldiğini açıklarken TÜİK verileri de üç ay önce en düşük seviyeye gerileyen sektörel güven endeksinin yükselişte olduğunu ortaya koydu.

Berat Albayrak da bu durumdan duyduğu memnuniyeti sosyal medya paylaşımı ile dile getirdi.

Hazine ve Maliye Bakanı, ‘‘Güven endeksi Haziran ayında bir önceki aya göre; hizmette %8.5, perakendede %9.3 ve inşaatta %33.1 arttı. Ekonomik İstikrar Kalkanı ile verdiğimiz destekler, sektörel güven endekslerimize de yansıdı. Veriler bu zor süreçten güçlenerek çıkacağımıza olan inancımızı destekliyor’’ dedi.

Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Hurşit Güneş, bakanın bu pozitif yaklaşımlarına rağmen özellikle inşaat sektöründeki verinin, sektörün düşüşe geçtiği 2018 yılının Haziran ayının bile yaklaşık yüzde 30 gerisinde olduğuna dikkat çekiyor.

Prof. Güneş, ‘‘Öncelikle bu endeksin hakikati değil hissiyatı ortaya koyduğunu vurgulamak gerekir. Buna rağmen bile örneğin inşaat sektöründe endeks 2018 Haziran’ında yüzde 75 iken bugün bu umut dolu sözlere rağmen hala 55’lerde. Bu en dip olan noktanın sadece yüzde 10 yukarısında olunduğunu gösteriyor. Açık söylemek gerekirse olağanüstü bir medya baskısı ile kamuoyuna ‘Türkiye, korona konusunda çok iyi bir mücadele verdi. Bu savaşta en başarılı ülkelerden biri’ dendi. Herkes maskeyi attı sokaklara döküldü. Bu anket o havanın sonucu. Tüketici Güven Endeksi’nde de bunu gördük. Yüzde 62,6’yı gördük ki bu neredeyse iktidar için büyük hayal kırıklığı olan 2019 Yerel Seçimleri’nin hemen öncesindeki seviye. Ancak ben bu iyimserliğin duygusal olduğunu düşünüyorum. Hayali bir iyimserlik’’ dedi.

Türkiye ekonomisi hakkındaki asıl pusulanın mayıs ve haziran aylarına ait istihdam verileri olacağını vurgulayan Hurşit Güneş, Hazine ve Maliye Bakanı’nın öngördüğü V şeklinde bir toparlanmanın henüz ekonomide yaşanmadığı görüşünde.

Güneş, ‘‘Gerçek tablo, ya da başka bir deyişle hakikat, mayıs ve haziran aylarının işsizlik verilerinde görülecek bir tanesi hissiyat öteki gerçek. İmalat sanayi verilerini de daha net göreceğiz iki ay içinde. Ekonomide V şeklinde bir toparlanma oluyor mu? Şu anda bunu belirleyecek olan turizm ve ihracat performansı olacak. Bu da yalnız bize değil dünyaya da bağlı. İhracatta ana aksımız Avrupa, koronadan çıkabilecek mi? Onu göreceğiz. Turizmde de hala belirsiz. Geçen seneki kadar turist gelir ve yine aynı dönemdeki kadar ihracat yapabilirsek V olabilir ama bu şu anda mümkün görünmüyor. Düşük turizm ve sorunlu ihracatla ise ancak sol tarafı uzun sağ tarafı kısa bir V olur. Ona da pek V denemez’’ diyor.

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) 100 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun açıklandığı toplantıda konuşan EBSO Başkanı da ihracatçıların kur avantajı nedeniyle krizi az hasarla atlattığını vurgularken yatırımların bir önceki yıla göre yüzde 12,4 gerileceğine dikkat çekti.

Para analiz internet sitesi genel yayın yönetmeni de olan ekonomist Cüneyt Akman ise iktidarın iyimserlik mesajlarının kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin Türkiye bankacılık sektöründeki sorunlu kredilerin önümüzdeki seneye kadar yüzde 20’yi aşacağı yönündeki tahmini ile dünyanın en büyük endeks sağlayıcısı MSCI’nin Türkiye'yi gelişmekte olan ülkeler endeksinden çıkarıp bir alt endekse alabileceği uyarısı ile birlikte okunması gerektiği görüşünde.

Dr. Akman, ‘‘Ben öteden beri krizden çıkış için ortaya konan V, W, L, U gibi tanımlamaları abesle iştigal buluyorum. Şimdilerde bir de testere biçimi çıktı. Türkiye, koronavirüs salgınından hızlı bir şekilde sıyrılır ve dünyayı buna ikna ederse işte o zaman önemli bir pozisyon kapar. Mesela bugün bu pandemiden en fazla zarar gören Brezilya’dan çıkışlar yaşanırken Türkiye yükselebilir, sermaye hareketleri Türkiye’ye yönelebilir. Ama şu anda ‘biz çok başarılıyız, salgınla harika mücadele ettik’ hikayesi dünyada kabul görmüyor. İyimserlik boşvermişliğe dönüşürse faturası daha da ağır olur. Dünyadan kaynak bulamayınca içeriden benim ‘karşılıksız para’ dediğim açık kredi işlemleri yapılıyor. Unutmamak gerekir ki sahte yükselişler daha büyük felaket getirir. Hormonlu yükselişle yaratılan büyüme döviz krizini hazırlar. Bir de şu önemli; Türkiye, korona öncesinde çöküntü yaşıyordu, bu salgın kambur üstüne kambur getirdi’’ dedi.
25 Haziran 2020 20:12
DİĞER HABERLER