İzmir'in Menemen ilçesi Koyundere Mahallesi'nde 4 Ağustos 2015'te, Çanakkale–İzmir yolunun viyadük inşaatında iskelenin çökmesi sonucu dört işçi, 150 ton betonun altında kalarak can verdi. Türkiye'de sıradan hale gelen iş kazası sonucu hayatını kaybeden işçilerden pompa operatörü, 41 yaşındaki İbrahim Yurt'un ardında, acılı eşi ve iki çocuğu kaldı. Eşinin ölümünün ardından ilk kez konuşan Figen Yurt, eşi ve aynı kazada can veren diğer üç kişinin bile bile ölüme sürüklendiğini söyledi. Eşinin, devletin ihaleyle verdiği yol inşaatında öldüğüne dikkat çeken Yurt, "Devletin işini denetleyen nasıl olmaz? Neden beton dökülmeden kalıplara, vidalara bakmıyorlar? Bu kalıp düzgün mü, betonu taşıyacak mı, vidaları eksik mi?" diye sordu. Kirada oturduğunu, eşinin ölümünün ardından bağlanan bin 200 lira maaşı dışında gelirleri olmadığını da belirten Yurt, kimsenin yardım eli uzatmadığını söyledi.
İzmir'de yaşanan kazada, viyadük inşaatında iskele çökmüştü. Bir beton firmasında pompa operatörü olan İbrahim Yurt (43) ile Van'dan çalışmaya gelen işçiler Mehmet Reşit Işık (40), Hakan Bilmez (42) ve Sefer Aslan (22), tonlarca beton ve demirin altında kalmıştı. Kimyevi maddelerle güçlendirildiği için çok kısa sürede donan betonun altında kalan dört işçinin cansız bedenlerine saatler sonra ulaşılmıştı. Çöken iskelede vidaların eksik olduğu, ayaklarının zemine basmadığı gibi birçok ihmal iddiası gündeme gelmiş, savcılık soruşturma başlatmıştı. Henüz dava süreci başlamadı. Olayda hayatını kaybeden işçilerden İzmir'de yaşayan İbrahim Yurt'un eşi Figen Yurt, eşinin ölümündeki ihmal iddiaları ve yaşadıklarını anlattı. Eşinin ölümüyle birlikte dünyalarının altüst olduğunu belirten Yurt, kendilerine yardım eli uzatan kimse olmadığını, başsağlığı dışında kapılarının çalınmadığını, işçilere değer verilmediği gibi geride kalanlarına da verilmediğini söyledi. Kocasının ölümünün ardından kendisi ve çocuklarına bin 200 TL maaş bağlandığını anlatan Yurt, "Ben tekstilde çalışıyordum, işi bırakmak zorunda kaldım. Eşim için bağlanan maaşla geçinmeye çalışıyoruz ama 600 lira kira veriyoruz, yetmiyor. Kızım hasta, 12 yıldır tedavi görüyor, kendim diyabet hastasıyım." dedi. Tek isteğinin çocuklarının geleceği olduğunu belirten anne Yurt, "Babaları yaşasaydı, ikimiz bir çalışıp çocuklarımıza bir gelecek sağlayacaktık." diye konuştu.
'DENETİM YAPILSAYDI EŞİM HAYATTA OLACAKTI'
Eşinin hayatını kaybettiği olayda çok büyük ihmal olduğunu, gerekli denetlemelerin yapılması halinde bugün hayatta olacağını ifade eden Yurt, "Eski kalıp yerine yenilerini kullansalardı, vidalarını tam taksalardı, demirlerini düzgün yapsalardı, eşim ve beraber ölen üç kişi hayatta olacaktı." diye konuştu. Eşinin betonun altında kaldığı yere gittiğinde yaşadığı acıyı tarif edemediğini aktaran Yurt, Soma'da ve Ermenek'te yaşananları, geride kalanlarının acılarını haberlerde seyrederken benzer bir olayın başlarına geldiğini dile getirdi. İşverenlerin işlerini düzgün yapması halinde benzer olayların yaşanmayacağının altını çizen Yurt, "İnsanların canı bu kadar ucuz olmamalı. İnsanlara değer verilmeli." dedi.
'SORUMLULAR CEZALARINI ÇEKSİNLER'
Eşinin yolunu, "hep çıkıp gelecekmiş gibi" beklediğini ve hala inanamadığını belirten Yurt, tek isteğinin sorumluların cezasını çekmesi olduğunu dile getirdi. Yurt, duygularını şu sözlerle anlattı: "Sorumlular cezalarını çeksinler. Benim canım nasıl yandıysa onların da yansın. Orada büyük bir şirket, büyük bir yol yapıyor. İşleri denetleyen kişi, nasıl işin başında olmaz? Neden beton dökülmeden kalıplara, vidalara bakmıyorlar? Bu kalıp düzgün mü, betonu taşıyacak mı, vidalar eksik mi; niye eksikleri tamamlamamışlar da betonu döktürmüşler? Devletin işinde böyle iş kazaları olursa özel sektörde nasıl olmasın? Eşim, sanıyorum bu betonun dökülemeyeceğini söylemiş, bu tehlikeyi de farketmiş. 'Dökeceksiniz' demişler ve fazladan beton dökülmüş."
Eşinin iş arkadaşlarından duyduğu ihmal iddialarını da anlatan Yurt, "Bir hafta önce başka bir arkadaşı, aynı yere beton dökmeye gitmiş. O da betonunu döktüğü zaman, tam bitmeye yakın kalıplar üst taraftan esneme yapmış. Eşimin de döktüğü betonda kalıplar, iki sefer kullanılacağı yerde altı defa kullanılmış. Bunlar inceleme raporlarında var, vidalar eksik. Bu yoldan bir sürü araba geçecek, bu beton bunları taşımazken onca insanı nasıl taşıyacaktı? Katliam yapacaklar o zaman." şeklinde konuştu.
'DERS ALINSAYDI BALIKESİR'DEKİ OLAY YAŞANMAZDI'
Eşinin vefatının üzerinden 3,5 ay geçtiğini, 1 ay önce Balıkesir'de bir hastanede beton dökülürken benzer bir kaza yaşandığını hatırlatan Yurt, "Orada da ihmal var. Demek ki iş kazalarının olmaması için önlem almıyorlar. Eşimin öldüğü olaydan ders alsalardı, Balıkesir'deki olay yaşanmazdı. Ölen öldüğüyle kalıyor." uyarısında bulundu. Yurt, tek isteğinin bundan sonra böyle şeylerin yaşanmaması olduğunu sözlerine ekledi. CİHAN