Bunlarla aynı kareye girmeyin!

  • Kadir Gürcan
  • Kadir Gürcan
    23 Eki 2023 09:24
    Şeytan kulağına küpe! Saray ve iktidarın emekli maaşlarını sürekli ötelemesi konusundaki çaresizliğini Ti'ye alıp “Seferberlik ilan edelim. Emeklileri askere alıp, tek karavanadan besleyelim!” diye teklif etmiştik. Saray simsarları nereden haberdar oldularsa bu espriyi ciddiye almışa benziyorlar. Son bir kaç haftadır Filistin Devlet Başkanı’ndan daha çok işe sahip çıkıyor görünüp, kısa günün kârına oynayanların şerrinden kendinizi koruyun. Aman ha! Hoş, dış basında Saray'ı kimsenin ciddiye aldığı yok! İran'ın tehditlerine cevap daha mesaj havada iken yetişiyor; do not try us! Sakın bizi denemeyin! 


    Bölgedeki kısa hesaplar demişken mevcut iktidarın iki on yıl içindeki yer aldığı ve bozgun yediği tercihleri hatırlatalım. İktidar, Suriye meselesinde taraf olduğu ekibi bir anda yolda bıraktı -Sattı mı demeliydik?- ve şu an Esed ile görüşmek için Şam'dan randevu bekliyor. Biraz daha geriye gittiğinizde, Mısır'daki sivil başkaldırıdaki taraf tercihi çoktan unutuldu ve Kahire ile yıllar sonra başlayan resmi temaslar Saray ve medyası tarafından neredeyse milli bayram ilan edilecek. Birkaç gün önce Sisi ile görüşen Saray, emin olun kendisini çok önemli hissetmiştir. İki haftadır bölgede süren kriz ile alakalı tek dişe dokunur görüşme bu!


    Duyarlılık ortaya koymak için ilan edilen sembolik üç günlük yas ne zamandı? Böyle masrafsız ritüellerin siyasi bir jestin ötesinde faydası yok. Filistin'den gelecek yeni bir mülteci dalgasına karşı hükümetin gıkı çıkmıyor. Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin maruz kaldığı muameleden haberdar olan Filistin halkının Türkiye'yi bir tercih olarak değerlendireceklerine ihtimal vermiyoruz. 


    Eğer son gelişmeleri yerli medya ve onların sesli versiyonu ekran yüzlerinden takip ediyorsanız “Dünya bizimle beraber! Demek ki tarihin doğru tarafında yer alıyoruz!” yanılgısına düşmeniz gayet normal. Sabah bülteninde uydurduğu asılsız haberin öğleden sonra militanı kesilen medya soytarılarının yeri belli. Tarihin doğru tarafında olduğunuzu test etmek istiyorsanız, alın size basit bir ölçü; Şu an Saray'ın konuşlandığı hatıra fotoğraflarına bakın ve bunlarla bir araya gelmemek için elinizden ne geliyorsa yapın; Rusya, İran, Türkiye ve Orta Doğu'nun terör ile anılan taşeron örgütleri.


    Sırtlarını iktidara dayayan omurgasız tipler, kendi yerlerini garantiye aldıkları için, şimdi de “Kim, nerede, kiminle taraf!” takibini iş edinip meydan değnekçiliğine başladılar. Hani o “Tarafımız belli olsun!” basit kostümü var ya, işte o. Şimdi onu herkesin sırtına geçirmek ve haklı olduklarını cümle aleme göstermek için ter döküyorlar. İçlerinde yaşı yetmişe vurmuş ve gençliğinde giydiği aynı tişörtü sandıktan çıkarıp, sağından solundan fazla kiloları dökülenlerin iğrençliğini ne siz sorun ne ben söyleyeyim! “İslam Ortak Pazarı, İslam Birliği”  klişelerini dillendirmeleri bir yana son olayın yeni bir Ortadoğu Savaşı başlatacağı riskine yatırım yapıyor olmaları tam bir bunama alameti. Arap ülkelerinin son Filistin meselesi hakkındaki temkinli duruşları iktidar tetikçilerini çok rahatsız etti. Yani teklif ettikleri İslam Ortak Pazarı (!) projesinin sacayakları; İran, Rusya ve Türkiye. Putin'i İslam dünyasına dahil etmek de Saray'a nasip oldu.


    Bu noktada siyasetçi ve iktidar destekli şöhretlere acıyorum. Kendilerini iktidar beslemelerinin dayatmalarına karşı savunmasız hissettiklerinden olsa gerek ille bir şey söylemek ve itildikleri tarafta deklanşörlere tebessüm etmek zorunda kalıyorlar. Olurda Saray'a giden kara listelere isimleri girer endişelerinde haksız değiller. Bununla birlikte ana muhalefet lideri ve kendilerini muhalefet tribünlerinde görenlerin, mesele hakkında dolduruşa gelmemeleri beklenirdi. Eğer onlar da gelişmeleri havuz medyasından takip ediyorlarsa, asıl felaket orada.  


    Filistin ve Gazze meselesinin Türkiye için her zaman, istisnasız, fersude bir iç siyaset malzemesi olduğunu son olayda bir kez daha gördük. Emeklilere verilecek ikramiyenin 2024'e kalması bunlardan sadece bir tanesi ve ciddi bir gösterge. Çalışanlarının birikmiş maaşlarını ödeyemeyen bir iktidarın uzun süreli sürtüşmelere dayanamayacağını, iktidar medyasına mahkum seçmen haricinde hemen herkes biliyor. Gerçi onlar da şaşkın. Geçenlerde bir dostum “Yahu bu Gazze bizim illerden biri mi? Ne bileyim? Sekiz ay önce bizim on ilimizi vuran depremlerde resmi rakamlara göre elli beş bin insan öldü. Olay yeri görüntülerine yayın yasağı getirildi. İsrail-Filistin sürtüşmesi ile alakalı görüntülere niye yayın yasağı gelmez?” diye yakınıyordu. Yılbaşına ertelenen emekli ikramiyelerinin Filistin meselesi bahane edilerek bir altı ay daha ötelenebileceği ihtimalini dostuma hatırlatmadım. Eğer o kapanırsa, Yunanistan ile bir sürtüşme başlatmak şart olur.


    Orta Doğu'yu ilgilendiren siyasi meselelerde soğukkanlı ve temkinli olma konusunda yeterince tecrübe yaşadık. Yükselen toz bulutu dağıldıktan sonra kimin neye bindiği çok daha iyi anlaşılacağı için aceleye gerek yok. Yanlış fotoğraflara girip mayın işleği gibi öne atılıp boşluğa düşmeyin.


    Peki ne yapalım? Merhum Nasrettin Hoca'nın cevabı biraz bizi rahatlatıyor. Hazret bir cenaze defninden sonra evine dönerken mahallenin gençleri “Hocam kafamıza takıldı, tabutu taşırken nerede bulunsak daha faziletlidir. Sağında mı, solunda mı, önünde mi, arkasında mı?” diye sorarlar. Merhum “İçinde olmayın da neresinde olursanız olun!” diye cevap verir. 


    Saray soytarılarının herkesi balık istifi tiran ve despotlarla aynı kareye sıkıştırmak için ter döktüğü bir ortamda sırtınızı duvara verip banka hesabınızı kontrol ettikten sonra, cüzdanınızı kontrol edin. Krizi fırsata çevirmek isteyen haramiler hemen köşe başındadır, ona göre.


    23 Eki 2023 09:24