Bir video oyununa benzetilerek çekilen tüyler ürpertici görüntülerde, bu kişinin El-Nur Camii içinde, önüne gelen kadın, erkek, çocuk herkese yakın mesafeden nasıl ateş ettiği görülüyor.
Aynı kişinin daha önce şiddete teşvik edici aşırı sağ propaganda içeren uzun bir metni de internete yüklediği belirlendi.
Yeni Zelanda polisi halen 3 kişinin gözaltında olduğunu ve kimliğini açıklamadığı 28 yaşındaki Brenton Tarrant'ın cinayet suçlamasıyla 16 Mart Cumartesi günü mahkemeye çıkarılacağını bildirdi.
Avustralya Başbakanı Scott Morrison zanlılardan birinin Avustralya vatandaşı olduğunu teyit etti.
Morrison bu kişinin "aşırı sağcı, şiddet yanlısı bir terörist" olduğunu söyledi ve Yeni Zelanda'daki soruşturmaya Avustralya makamlarının da destek vereceğini bildirdi.
SALDIRIYI YOUTUBE KANALINDAN YAYINLADI
İnternette yayınlanan canlı video görüntülerinde, filmi çeken kişinin saldırıyı doğrudan aktarmak üzere başına bir kamera yerleştirdiği anlaşılıyor.
Nur Camii'ndeki saldırıyı an be an canlı gösteren video Facebook'ta da kısa bir süre paylaşıldı.
Saldırıyı gerçekleştirmeye giden kişinin otomobilinde arka planında duyulan müziğin, 1990'lardaki Bosna savaşı sırasında Sırp milliyetçi milisleri Çetniklere ait bir marş olduğu belirlendi.
Marşta 1990'lı yıllardaki eylemlerinden dolayı uluslararası mahkeme tarafından soykırım ve savaş suçlarından mahkum edilen Bosnalı Sırpların eski lideri Radovan Karaciç'den övgüyle söz ediliyor.
MÜSLÜMANLARI KATLEDEN KİŞİLERİN İSİMLERİ SİLAHLARIN ÜZERİNDE
Zanlının elindeki silahın üzerinde de Müslümanları ve göçmenleri öldürmekten mahkum olmuş kişilerin isimlerinin yazılı olduğu görülüyor.
Avustralya medyası, adının Brenton Tarrant olduğunu kaydettiği zanlının Avustralyalı olup, Sidney'in 600 km kuzeyindeki Grafton kasabasından geldiğini ve daha önce bir spor merkezinde çalışmış olduğunu kaydetti.
Zanlının çalıştığı spor merkezini işleten Tracey Gray, yerel medyaya verdiği mülakatta Tarrant hakkında, "Aşırı görüşlü ya da dengesiz olduğunu belli edecek hiç bir şey yapmadı." dedi.
TARRANT 74 SAYFALIK MANİFESTO KALEME ALMIŞ
İnternete koyduğu 'Büyük Yer Değiştirme' (The Great Replacement) başlıklı 74 sayfalık bir belgede zanlı, 2017 yılında Avrupa'yı ziyaret ettiğinde gördüğü şeylere öfkelendiğini ve döndüğünde saldırıyı planlamaya başladığını anlatıyor.
Metinden, zanlının Nur Camii'ni 3 ay önce hedef olarak seçtiği, saldırıda ölmemeyi hedeflediği ve eyleminin hedefinin de korku salmak olduğu anlaşılıyor.
Onlarca sayfalık bu metinde uzun uzun Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden örneklerle, Avrupa halklarının yok olmakta olup onların yerini "farklı, daha aşağı ve tehlikeli kültürlerden gelen göçmenlerin" aldığı yolunda bir komplo teorisi işleniyor.
Metin esasen Müslümanlardan korkmak ve nefret etmek gerektiğini anlatan uluslararası bir ırkçı manifesto niteliğinde.
ULUSLARARASI BİR HAREKETİN PARÇASI MI?
Fakat daha önemlisi, bu komplo teorisi içinde ifade edilen düşüncelerin, bir kişinin yayınladığı bir metinden ibaret olmaması.
Büyük Yer Değiştirme terimi ilk olarak Fransa'da kullanılmıştı, fakat bu artık dünya çapında bir çok ırkçı grup tarafından benimsenen bir teori.
Bu grupları ve faaliyetlerini irdeleyen BBC muhabiri Dominic Casciani, bu teorinin önde gelen savunucuları arasında Avrupa'daki İslam karşıtı Kuşak Kimliği (Generation Identity) adlı hareketin üyelerinin bulunduğunu söylüyor.
Bunun da ötesinde bu komplo teorisi, Facebook'taki kapalı gruplar ve diğer sosyal medya platformları başta olmak üzere geniş ve giderek de büyüyen bir akımın ana hattını oluşturuyor.
Bu gruplarda paylaşılan her türlü sahte haber linki ve içeriği, gerçeklerle ve güvenilir kaynaklarla bağını tamamen koparmış kişilerin korkularını ve öfkelerini iyice artırıyor.
GÖZALTINA ALINAN DİĞER KİŞİLER KİM?
Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern gözaltındaki kişilerin hiçbirinin daha önce güvenlik örgütlerinin takip ettiği kişiler olmadığını söyledi.
Ardern, zanlıların sorgusunun devam ettiğini bu yüzden başka bilgi veremeyeceğini söyledi.