Samanyoluhaber.com yazarlarından Abdullah Aymaz yeni köşe yazısında "Yıldızlara Taş Atan Çocuk" başlıklı bir şiire yer verdi.
Taş atmakla yıldızlar düşmez ki
Çocuk aklıydı benimki.
Ya Kuran’ın Yıldızlarına taş atanlar
Adanmış ruhlara iftira atanlar
Sonra yan gelip yatanlar
Temizlemez öyleleri dünya müebbetleri
Onların Cehennemleri
Ebedî mi ebedî
Bu bir para sıfırlamak değil ki..
Sade kusur temizlemek de değil ki,
Akıttıkları kanların irinlerin üstünden
Geçse okyanuslar bile;
- Zulüm ve gadirleri
Öyle bulaştı ki kirlere-
Yetmez bu fani dünyada
Ne sular, ne zemzemler
Ne hacları, ne umreleri
İbadet diye gittikleri...
***
Bana gelince
Yıldızlar taşlaya taşlaya geldim bu yaşlara
Gerçi gelince beşinci yaşa
Yıldızları tuttum taşa
Mazeret mi istersiniz?
Hemen hazırdır mazeretim
İnanmazsınız ama
Dil çıkarıyorlardır bana.
***
Sonra vazgeçtim bu günahtan
Fakat vazgeçmediler asla
Küçük yaşta mafyacılıktan
Din-diyanet adına
Pataklaya pataklaya
Fırsat buldukca
Güçleri yettiklerine
***
Gelinceye kadar iktidara
Niceleri telef ede ede
Şimdi gerçi
Birilerini bununla açıktan
Tehdit ediyorlar
“Toplayın aklınızı başınıza
Sizi de ederiz telef ha!.”
Geçince güç ellerine
Çöküverdiler milletin mallarına mülklerine
Yakıp ciğerlerini
Paylaştılar hempalarıyla
Masumların alın terlerini
Ve tertemiz himmetlerini
Bir şey kalmayınca da geriye
Bini biniverdiler
Muhalif siyasilerin enselerine
Sonra merd-i kıptî gibi
Ögündüler çalıp çırptıkları ile
Her işleri hep hile
Öyle ya onlara göre
Kendilerinden olmayan hergele
Ama gel hele gel hele
Yolun sonuna gelince de
Düşün bir kere
Kopacak kızılca kıyametleri
Başlara gelecek dehşetlere
Hayalinle bir bakıver
Boşalacak haramla dolu
Karınlardan fışkıracak ter
Hem bir bakıver tarihe
Nemrut - Firavun benzeri ifritlere:
Dememişler miydi
Göğüslerini gere gere
En büyük tanrı biziz diye
Yerlerinde yeller esmiyor mu
Şimdilerde
Bir sinek hesap kesmedi mi
Burnundan giren,
Karıncalar çevirmedi mi
Harabelelere
Kâşâne diye diktiklerini
Saray ve köşklerini.
Kaderin değirmeni
Çok ağır döner, değil mi?
Ama öğütmez mi?
Zalimleri
İçine sindire sindire
Bir de bakarsın
Kalmamıştır geriye
Hiçbir zâlim hiçbir gaddar
Göçmüştür eriye eriye...
Evet kader atar
Onları
Esfel-i safilinin
Hem de en dibine
Ne diyeyim işte sizlere
E. Abdurrahman’dan
Son bir şiir..
Şiir dedimse
Belki bir şiirimsi
Abdurrahman’ın kırık kafası gibi.