Yürek burkan bir manzara daha ...

Yeni Asya Gazetesi'nde yer alan okuyucu mektubunda anlatılan '3 yaşındaki bir kızın uzun süre görmediği babasını gördüğü an' tablosu cezaevinde yaşanan yüzlerce manzaradan bir tanesi
İşte O mektup..... 

Perşembe günü ilk defa kapalı görüşüne gittik eşimin. Ben ve üç yaşındaki kızım oyun oynayacağız babayla; telefon oyunu, camdan yakala beni yapacağız, elim burada baba diyeceğiz. “Oyun oynayıp geleceğiz, baban sonra işine gidecek, para kazanacak” dedim. Herşey çok güzeldi. Oyunlarımızı oynadık. Ama aylardır baban çalışıyor, gelecek diye oyaladığım kızım bir cümle kurdu ki... Üç yaşındaki kızım, “Artık şu hapishaneden çıksanda gitsek, yeter baba!” deyince nutkumuz tutuldu. Gözlerimiz yaşardı ve geri kalan dakikaları sükûnet aldı. En son kızım gözlerini siliyordu. “Sen yoksa ağlıyor musun?” dediğimde: “Yok gözüme yaş kaçtı anne” dedi. Üç yaşında bedeni sanki 20 yaşında aklı yüreği çocuğum, çocukluğunu yaşayamadı. Allah’a havale ediyorum bize bugünleri dar edenleri, çocuğumu babasından ayrı koyanları. Allah büyük. Ne diyeyim İlâhî adalet er ya da geç tecelli edecek, bilin istedim. İki cihanda da dâvâcı olacağım bizlere vatan haini diyenlerden, iftira atıp cezaevi kapılarında gözyaşı döktürenlerden..
14 Haziran 2017 03:45
DİĞER HABERLER