Zorbalığın yeni adı 'makul şüphe'ye büyük tepki

Zorbalığın yeni adı 'makul şüphe'ye büyük tepki
Aralık 2014’te yürürlüğe giren makul şüphe düzenlemesi ile ülkede hukuk ve adaletin felç edilmesine STK ve hukukçulardan tepki geldi. Hukuk ve özgürlüklerin geriye gittiği belirtildi. Adil yargılama ilkesinin ise tamamen yitirildiğine dikkat çekildi.

Demokrasi, hukuk ve adaleti felç eden makul şüphe düzenlemesinin ‘akıl dışı’ ve ‘insan onuruna yakışmayan’ bir uygulama olduğuna dikkat çeken STK, hukukçu ve siyasetçilerin tepkileri şöyle:

SUSTURMA?ARACI

Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Başkan Yardımcısı Yusuf Alataş: Makul Şüphe konusunda ciddi tartışmalar yaşadık. Hukukta ve özgürlüklerde geriye gidiş oldu. Haklar kısıtlandı, insanlar tutuklandı. Adil yargılama ilkesi yok sayıldı. Makul, demek subjektif bir kavram. Bunun ölçüsü yok. Komedi de aslında burada başlıyor. Yasa daha önceki düzenlemelerde kuvvetli suç şüphesini bile yeterli görmüyordu. Eskiden, vaka ve delillere dayanan suçlardan bahsediliyordu. Ama şimdi bu kavramı nereye çekerseniz o tarafa gider. 10 kişiden 10’u da aynı konuyla ilgili ayrı karar verebilir duruma geldi. Daha önce Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki tedbirlere uymak için değişiklik yapıldı.

Ama sonra yine kılıfına uyduruldu. Amaç elbette ki susturulması istenen, tutuklanmak istenen kişilerin istenildiği şekilde yargı önüne çıkarılmasıydı. Oluşturulan sulh ceza hakimlikleriyle de tutuklananların itirazları reddediliyor. Bunlar da aynı şekilde özgürlüklerin kısıtlanması için çalışılan uygulamalar. Tüm bunları topladığımızda yapılanlar tam bir zıtlık oluşturuyor. Akla uygun olmayan, saçma sapan bir durum uygulanmaya çalışılıyor. Aklı mantığı yerinde olan biri bunu kesinlikle kabul edemez. Tamamen saçma ve mantık dışı. Soruşturmayı yürüten savcı ve polislerin vicdanına bırakılmış bir proje uygulamalarıdır.

İNSANLIĞA AYKIRI

Mazlum-Der Adana Şube Başkanı Orhan Göktaş: Yasalarda uygulanması sorunlu olan birçok madde vardı. Bunlardan biri de artık ‘makul şüphe’ yasası. Değişik gerekçelerle çıkartılmış bir yasa bu. Polis yasalarının ağırlaştırılmasıyla düzen sağlanamaz. Özgürlük kısıtlayacak keyfi maddeler içeren bir yasa bu. Akıl dışı uygulamalar yer alıyor içinde. İnsan onuruna yakışmayacak uygulamalara neden oluyor. Tamamen saçma gerekçelerle insanlara hukuk dışı uygulamalar yapılıyor. Bunlar da hukukmuş gibi sunuluyor. Bütün bunları insan hakları, adalet ve özgürlük kapsamında değerlendirmek bile mümkün değil.

DİKTA?SİSTEMİ

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı: Makul şüphe uygulamasını tek kelimeyle faşizm olarak adlandırıyorum. Başka açıklaması yok. Anlamı da yok. Saçma çünkü. Tam manasıyla ‘Aklıma geleni toplarım, istediğimi içeri atarım’ uygulanmasıdır. Kanun görünümlü dikta sistemi uygulanıyor. Sorsan ‘Kanuna uygun’ diyorlar. Dünyanın her yerinde diktatörlerin sonu geldiğinde hepsi zalimleşmiştir. İnsanların malına ve özgürlüğüne de el koymak niyetindeler. Soruyorum nerede böyle bir uygulama var ki? Ev aramak, özel hayata el uzatmak da nedir? İnsanlar artık fikirlerini söylemeye korkar hale geldiler.

POLİS DEVLETİ

CHP Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan: “Makul şüphe demek bir hukuk garabeti. İktidarın öç almak için kullandığı bir gerekçe. Son günlerde bir paranoya haline gelerek uygulanmaya çalışılan hukuksuzluk. Hükümeti eleştirdiği gerekçesiyle tutuklama yapılmasını anlayamıyorlar. Hukukla bağdaşmayan polis devletinin sonu. Hukukla zaten tüm bunların bir ilgisi yok.

Olayı kan davası haline getirdiler. Yasa ve uluslararası hukuku da yok sayıyorlar. Tüm bu yapılanlar, bunu yapanlara döneceklerdir. 12 Eylül’den ibret alsınlar. Şimdi tüm darbeciler, hukuksuzluğu yapanlar yuhalanıyor. Her düşünce bir darbe, her söz bir devleti yıkma girişimi olarak algılanıyorlar. Dünya kamuoyunda bunlar hoş karşılanmıyor. Avrupa’da bunlar yapılamaz.

ZULMÜ YAPANLARA?DÖNER

MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık: Makul şüpheyi görecek insanların öncelikle makul olması gerekiyor. Ama o insanlar makul değil, AKP’ye yandaş kararlar alıyorlar. Bu yasayı uygulayanlar makul olmadığı için bu yasaya dayanarak uygulanan zulüm daha da artmaktadır. Bu yasa, bu zulmü yapanları da bir gün yargılar. Yapılan akıl sır ermez bir uygulama. Bu kadar da muhalif olan herkese yüklenilmez. İstediklerini yapıyorlar, böyle ülke mi yönetilir? Buna göre, baskıyla karar veren bürokratlar da ileride yargılanacaktır.

MEŞRU DEĞİL

CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel: Tamamen siyasi. Hükümet ve Cumhurbaş-kanı’nın kişisel kararı. Bu yasayı normal kabul etmek mümkün değil. Kabul edilebilir de değil. Yargı, yürütmenin kontrolüne girdikten sonra iş özel yargılama hükümlerine dönüldü.

DEMOKRASİYE YAKIŞMAZ

Bunun önemli tarafı, mal varlığına el konma, sorgulama, idarenin karar vermesiyle operasyon yapılması gibi etmenler demokratik ülkelere yakışmaz. Sadece diktatörlük rejimlerinde yaşanır. Bu çıkan yasa meşru değildir. Kabul edilse bile meşru olmaz. Saçma yasalar hukuk düzenini sağlamaz.

TAMAMEN SAÇMA

MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru: Bu kanun yasalaşmamalıydı bile. Makul demek, sonra da insanları tutuklamak ne kadar doru olabilir? Siyasi iktidar bunu kendi düşünceleri açısından kullanıyor. İnsan haklarına da uymaz, hukuka da.

AKILCI DEĞİL

Zaten bunun uygulanması da haksız. Doğru da değil. Akılcı da değil. Bu yasanın uygulanarak insanların mağdur edilmesi çok ayıp. Ayrıca tam anlamıyla saçma bir uygulama çıkıyor karşımıza.

"TERÖRLE İLGİSİ OLMADIĞINI AKP DE BİLİYOR"

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya Aktif İşadamları Derneği’ne (MAKİAD) geçtiğimiz hafta polis baskını yapılmasına ilişkin “Bunların terörle ilgisinin olmadığını AKP de, devlet de biliyor. Ama baskın yapıyorlar” dedi.

‘Paralel’ ifadesi ile sanal bir düşman oluşturulduğuna işaret eden Ağbaba, iktidarın kendisine muhalif olan herkesi bu kavram üzerinden itham ettiğini vurguladı. Ağbaba, şöyle devam etti: “Şimdi bir düşman daha yaratıldı. 'Cemaat' derse, toplumun hassasiyetlerine dokunmuş olacak. O nedenle 'paralel yapı' diyor. Paralel yapı üzerinden şeytan yarattı ve o şeytana dayanarak oy istiyor. Şimdi kendisi gibi düşünmeyen herkes 'paralel yapı' oldu."

Bugün Gazetesi

16 Mayıs 2015 09:42
DİĞER HABERLER