300 Afrikalı işadamı geliyor

300 Afrikalı işadamı geliyor
Geçtiğimiz ay kurulan 9 bin girişimcinin üye olduğu Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu, ilk olarak Afrika'ya ticaret köprüsü kuracak.
İş dünyasının yeni çatı örgütü Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) geçtiğimiz ay start aldı. 120 iş hayatı derneği ve 9 bin girişimciyi temsil eden TUSKON, Türkiye'nin en yaygın iş örgütlerinden biri olma özelliğini taşıyor. 76 il ve 45 ilçeden dernek ve federasyonları biraraya getiren Konfederasyonda, ağırlıklı olarak Küçük ve Orta Boy İşletmeler (KOBİ) yeralıyor. Bunun yanında Alfemo, Doğtaş, Sinbo, Viko, Akport, Sanko, Uğur Derin Dondurucu, Çetinsaya İnşaat gibi sektöründe önemli yere sahip şirketler de TUSKON'un üyesi. Konfederasyonun başında ise, daha önce de iş dünyasının yakından tanıdığı bir isim; Rızanur Meral var. "İş dünyasının daha güçlü sesi olmak için bu çatı örgütü kurduk" diyen Meral, özellikle KOBİ'lerin derdine derman olmak istediklerini söylüyor. Kamuoyuna yansıdığı şekliyle, TUSKON'un Nur cemaati lideri Fethullah Gülen'e yakın olup olmadığına ilişkin olarak da, "Üyelerimiz arasında belli bir ideoloji, dünya görüşü aramıyoruz. Sayın Gülen'i destekleyenler de olabilir. Bunda gocunacak bir taraf olduğunu düşünmüyoruz" diyor. Konfederasyonun ilk büyük etkinliği ise Türkiye-Afrika Dış Ticaret Köprüsü olacak. "Afrika ülkelerindeki raflarda Avrupa markalı ürünlerin Türk malı olduğunu gördük. Eski sömürgecileri bizim mallarımızı kendi markasıya satıyor" diyen Meral, Afrika ile köprü kurmak için 8-9 Mayıs 2006 tarihlerinde 300 Afrikalı işadamını Türkiye'ye getireceklerini söyledi. Meral ile, TUSKON'u, Türkiye ekonomisini ve iş hayatını konuştuk. * * * İş dünyasında birçok sivil toplum kuruluşu faaliyet gösteriyor. Hangi eksiklikler nedeniyle, TUSKON'un kurulmasına karar verildi? Vizyonunuz ve misyonunuz ne olacak? Sivil Toplum dünyasında seçenek ve yeni oluşumlar, daha çok talebe bağlı olarak ortaya çıkıyor. Yukarıdan indirme bir şekilde gerçekleşmiyor. TUSKON olarak şu anda iş dünyasındaki en yaygın sivil toplum kuruluşuyuz. 76 ilde 45 ilçedengirişimcilerimiz var. Üyelerimiz arasında ölçek, siyasi görüş, dünya görüşü, ideoloji ayırımı yapmıyoruz. Özellikle etik değerlere sıkı bağlı, geçmişinde karanlık noktaları olmayan şirketleri, işadamlarını çatımız altında görmekten memnun oluyoruz. Sadece büyükleri hedeflemiyoruz, küçüklerin büyüyebileceğine, büyümeleri gerektiğine inanıyoruz. Türkiye'nin de özel sektörle büyüyeceğine inandığımız için, bu çok ücra noktalarındaki iş dünyası mensuplarının da yol göstermeye, desteğe, teknoloji ve bilgi aktarımına ihtiyaçları olduğunu düşünüyoruz. O firmaları dünya çapında bir oyuncu olmaya hazırlamak isteyen bir kuruluşuz. Özellikle yurtdışında faaliyet göstermelerine yardımcı olacak hizmetleri, çok pratik, seri ve düşük maliyetli bir şekilde alamıyorlar. Yalnızca ihracat için değil, yabancı firmalarla ortak yatırımlar, Türkiye'de veya üçüncü ülkelerdeki yatırımlar ve temsilcilikler için yol gösterici olmak istiyoruz. Türkiye'nin dört bir yanındaki KOBİ'lere hizmet vermeyi planlıyoruz. SANAYİCİYE NEFES ALDIRACAĞIZ Ölçek gözetmiyoruz dediniz. Bünyenizde hangi büyüklükteki işletmeler ağırlıkta? Ve onlar için en önemli hizmetiniz ne olacak? TUSKON çatısı altında 9 bin civarında işadamı var. Çoğunluğu orta ölçekli işletmeler. Ancak küçükler de, çok büyükler de var. Türkiye 80'lerden başlamak üzere ciddi bir sanayi hamlesi içine girdi. Faizlerin düşmesiyle beraber son 3-4 yıl içinde yatırımlar da çok arttı. Türk özel sektörü sadece geçen yıl 55 milyar dolar yatırım yaptı. Fakat Türkiye'de bu kadar büyük bir pazar yok. Şu anda "Pazar durgun" diye yakınmaların ardında da bu arz fazlalığı var. Bu fazlalığı, mutlaka bir yerlerde eritme ihtiyacı var. İç pazar yeterli olmayınca, tek çözüm ihracat. Biz çalışmalarımızla Türk sanayicisine nefes aldıracağız. Şu andaki kapasite kullanımını daha fazla artırıp iç pazardaki sıkışıklığı da rahatlatmayı hedefleyeceğiz. Çıkış noktamız KOBİ diyorsunuz. Türkiye'de işletmelerin yüzde 90'ı da KOBİ. Bu işletmelerin sorunları neler? En büyük sorun KOBİ'lerin kendi sorunlarını tam olarak bilmiyor olmaları. KOBİ'ler sıkıntılarının, hastalıklarının ne olduğunu ve tam olarak neye ihtiyaçları olduğunu bilmiyorlar. Bu konfederasyon ve üyemiz olan federasyonlar, KOBİ'lere biraz doktorluk yapacaklar. Çünkü, bu insanlar, bir şekilde kendilerini işin içinde bulmuşlar ve can hıraş bir şekilde daha fazla birşeyler üretmeye, alıp satmaya çalışıyorlar. Bu sırada çoğunun araştırma yapma, işletmesinin röntgenini çekme, eksik noktaları görme ve nasıl tamir edeceklerini bilme durumları yok. Federasyonlarımız aracılığıyla üyelerimize, eksiklikleri giderme yolunda eğitimler vereceğiz. Herkes kendine ilaç yapamaz. "İlacı hazırlayın, draje şekline getirin ve KOBİ'lere içirin" diyoruz. Bu yönde seminerler var, ancak sadece büyük şehirlerde ve çok pahalı. Van'daki bir işadamının bundan yararlanması çok zor. Biz bu hizmeti KOBİ'lerin ayağına götürmek istiyoruz. 1997 yılında ilk defa yurtdışına çıkardığımız bir üyemizin, geçenlerde 41 ülkeye ihracat yapmakta olduğunu gördük. Bugün de bunu, konfederasyon çatısı altında Türkiye'nin en ücra köşelerine götürmeyi planlıyoruz. AFRİKA'DA İNGİLİZ MARKALI TÜRK MALI Daha çok Afrika ile ticarete önem veriyorsunuz. Neden Afrika? Türkiye'de büyük ölçekte sanayiciler var. Bunlar mallarını nereye satacaklarını biliyorlar ve bunların mallarını da herkes tanıyor. Çok fazla pazarlama sıkıntıları yok. Türkiye'de büyük miktarda küçük ve orta ölçekli üretici de var. Bunların da kendi ölçeğinde alıcılara ihtiyacı var. Araştırdığımız zaman bu potansiyelin Afrika'da olduğunu gördük. Çünkü Afrika'da üretim gerçekten az. Afrika bir tüketici toplum. Ayrıca birçok Türk malı, Afrika'ya Avrupa ülkeleri üzerinden, onların eski kolonileri olması nedeniyle, kendi markalarıyla gidiyor. Bizim üyelerimiz raflarda kendi mallarının, İngiliz, Fransız, Alman etiketleriyle çok pahalıya satıldığını gördüler. Sizin için hangi Afrika ülkeleri ticarette öncelikli olacak? Büyük ülkelerden başlıyoruz. Bunlardan Fas, Cezayir, Güney Afrika başta olmak üzere yaklaşık 30 ülkeyle ilgileniyoruz. Mali, Çad, Kongo, Senegal, Nijerya gibi başka ülkeler de var. Biz Afrika'yı tümüne ulaşılması gereken bir pazar olarak görüyoruz. Ayda bir konteynır veya iki ayda bir konteynır mal çeken bir alıcı, tam bizim üyelerimizin muhatabıdır. Türkiye olarak çok büyük şeylere bakmaktan, gerçekten ihtiyacımız olan çözümleri görememe noktasına geldik. 30 Afrika ülkesinden 300 işadamını 8-9 Mayıs 2006 tarihlerinde İstanbul'da ağırlayacağız. Türk işadamları ile ikili iş görüşmeleri yapacaklar. Türkiye'yi, Türk insanını, işadamını tanıtmak ve fiili ticaret oluşturmak amacındayız. Bir hafta süreyle İstanbul'da ve farklı şehirlerde biraraya geleceğiz. Sanayiciler ithalatçı oldu İş dünyası düşük enflasyonlu ortama ayak uydurabildi mi? Şu anda çok durgunluktan şikayet eden de çok, ama çok iş yapan da çok fazla. Yeni duruma ayak uyduramayanlar sıkıntı çekiyor. Ama bütün kabahat Türkiye'deki faizlerin, enflasyona paralel düşürülmemesi ve yüksek tutulması, Türkiye'de fazla dövizin bulunmasına ve Türk Lirasının aşırı kuvvetlenmesine neden oldu ve bu da ithalatı cazip hale getirdi. İki yıldır yetkililere bu konuya el atılması gerektiğini söylüyoruz. Değerli YTL, düşük kur ve yüksek faiz, işletmelere nasıl yansıdı? Türk Lirası'nın çok güçlü olması, birçok sanayiciyi ithalatçılığa kaydırdı. Bu, üyelerimiz arasında da var. Böyle bir değişim, istihdam sıkıntılarını da getiriyor. Ama mutlaka dalgalı kur, ya da mutlaka sabit kur diye bir çözüme kitlenmemek lazım. Bunların orta yolları mutlaka bulunur. İngilizler Türk malına marka basıyor Hangi ülkede Türk malını başka marka altında gördünüz? Üyelerimiz Nijerya'da İngiliz markası basılmış konfeksiyon, mutfak eşyası ve benzeri Türk mallarını gördüler. Biz aracı firmaları aradan çıkartıp direkt oradaki ithalatçılara veya tüketicilere ulaşmayı hedefliyoruz. Eğer bu bağlantıları sağlayabilirsek, Türkiye'ye çok büyük bir ufuk ve yeni bir iş potansiyeli açacağımızı düşünüyoruz. TUSKON'da hangi dernekler var? Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON), ilk Olağan Genel Kurulu'nu 19 Mart 2006 ta-rihinde gerçekleştirdi. Ülke çapına yayılmış bölgesel iş dünyası federasyonlarının oluşturduğu bir sivil toplum örgütü olarak kurulan Konfederasyon, Türkiye'nin coğrafi dağılımı doğrultusunda Marmara, Ege, Karadeniz, Akdeniz, İç Anadolu ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki MARİFED, ESİDEF, KASİF, ANSİFED, BİRSİAD, DASİDEF ve GÜNSİAF federasyonlarının birleşmesiyle oluşuyor. 120 işadamı derneğini ve 9 bin işadamını temsil ediyor YENİ ŞAFAK Rızanur Meral kimdir? 1958 yılında Elazığ'da doğan Rızanur Meral, Ortadoğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nü bitirdikten hemen sonra, 1980 yılında Çukurova Grubu'nun iş makinalarıyla ilgili bölümlerinde üst düzey yöneticilik yaptı. 1992 yılında bu şirketten ayrılan Meral, Koçkaya Şirketler Grubu'nun yine iş makinaları şirketinde 6 yıl Genel Müdürlük yaptı. 1999 yılından bu yana da Sanko Makina'da Genel Müdürlük görevini sürdürüyor. Sivil toplum örgütü olarak önce İş Hayatı Derneği'nde (İŞHAD), daha sonra Marmara İş Hayatı Dernekleri'nde (MARİFED) başkanlık yapan Meral, bu dernekleri de içine alan TUSKON kurulunca, bu Konfederasyonun başkanlığına seçildi. Meral, ayrıca dört yıl önce kurulan İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği'nın Başkanlığını da yürütüyor
03 Nisan 2006 08:35
DİĞER HABERLER