1 Nisan 2017 tarihinde Ankara Şentepe'de gündüz vakti kaçırıldığı ortaya çıkan ve 41 gündür ailesinin kendisinden haber alamadığı Önder Asan'ın esrarengiz bir şekilde Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Şube Müdürlüğünde gözaltında olduğu ortaya çıktı
Önder Asan'ın gözaltında olduğu eşi Fatma Asan tarafından Twitter'dan duyurulurken 41 gün önce kaçırılan Önder Asan'ın Organize Şube Müdürlüğünde gözaltında olması bir çok soruyu beraberinde getirdi.
KAÇIRILDI MI YOKSA GÖZALTINDA MIYDI?
Bu durum iki ihtimali akıllara getiriyor. Önder Asan 41 gündür kayıtsız olarak Polis tarafından gözaltında tutuldu veya MİT tarafından kaçırılıp olaylar çığırından çıkınca polise teslim edildi.
OHAL şartları ile dahi 40 günlük gözaltı süresi mümkün olmadığından MİT tarafından kaçırıldığı anlaşılan Önder Asan'ın son liste kumpaslarına alet edilmek istendiği değerlendiriliyor. Kaçırılıp alıkonulan mağdurlar üzerinden suç algısı oluşturularak, geçtiğimiz hafta boyunca yüzlerce insan dijital liste uydurması ve mahrem imam saçmalığı ile gözaltına alındı, tutuklandı. MİT daha önce kendi oluşturduğu bylock listelerini de polise verip onbinlerce kişinin kanunsuz olarak ihraç ve tutuklanmasına neden olmuştu.
Bu faaliyetler, MİT kanuna aykırı olduğu gibi uluslararası sözleşmelere, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve CMK hükümleri dahil tüm mevzuata aykırılık teşkil etmektedir. TCK kanunu açısından açık bir şekilde suç teşkil etmekte, açıkça soykırım fiilleri işlenmektedir. Faillerin şahsi sorumluluğunun yanında, açıklamaları ile olaylardan en azından haberdar olduğu anlaşılan hükümetin sorumluğu bulunmaktadır.
OHAL YASASI HUKUKSUZ KAÇIRMALARA ZEMİN HAZIRLADI
Hükümetin her üç ayda bir MGK tavsiyesi ve Bakanlar kurulu kararı ile uzattığı OHAL yasası devletin güvenlik kurumlarına sözde adaleti maddi gerçekleri ile ortaya çıkarmaları gerekçesi ile çıkarılırken son süreçte kamuoyuna yansıyan kaçırma ve suç uydurma olayları OHAL yasasının devlet aygıtları tarafından yapılan hukuksuz faaliyetlere bir zemin olarak kullanıldığı sorusunu akla getirmektedir.
GÖZALTINDA OLMASI DELİL KARARTMAK İÇİN Mİ?
Önder Asan Polis tarafından 41 gündür gözaltında tutulmuyor ve kaçırma mağduru olarak gözaltına alınıyorsa, mağdur durumda olan bir kişinin her ne sebeple olursa olsun Polis tarafından gözaltına alınması başlıca bir baskı unsuru.
Bunun yanı sıra, bünyesindeki işkence olayları Uluslararası kuruluşların raporlarına da yansıyan Ankara Emniyet Müdürlüğünde ifadesi alınacak olan Önder Asan'ın Polis baskısı altında iken kaçırma eyleminin failleri hakkında bilgi vermesi muhtemel görünmüyor.
Önder Asan'ın 23 Nisan 2017 günü ikametinde arama yapılmış olması, mağdur olduğu kaçırma olayından şikayetçi olmaması ve soruşturma yapılmaması için başka bir konudan suçlanma tehdidi altında olduğunu gösteriyor.
AVUKATI İLE GÖRÜŞTÜRÜLMEDİ
Mağdur Önder Asan'ın Organize Şubede tutulduğu öğrenen ailesi ve avukatı görüşmek için Emniyet Müdürlüğüne gittiler. Ancak polisler avukatın, herhangi bir gerekçe göstermeksizin mevzuata aykırı olarak Önder Asan ile görüşmesine müsaade etmediler.
Avukatı ile görüştürülmeyen Önder Asan'ın Polis baskısı altında sorguya alınmış olmasından şüphe ediliyor.
YARGILANACAKLAR
Yasadışı bir şekilde kaçırılıp alıkonulan diğer mağdurların da derhal salıverilmesi gerekmektedir.
Son yaşanan olaylarla alenileşen soykırım ve sistematik işkence fiilleri suçları TCK'da insanlığa karşı suçlar başlığı altında belirtilmiş olup zaman aşımı söz konusu değildir.
Mevcut havadan arkasına rüzgar alan güvenlik bürokratlarının hukuk yeniden işlemeye başladığında nasıl bir güç zehirlenmesi yaşadıklarını yargılandıklarında öğreneceklerdir.
Türkiye'de kanuna dayanmayan ve siyasi saiklerle yapılan tüm bu fillere karşı tüm dünya kamuoyunu, uluslararası kuruluşları ve insan hakları savunucularını göreve davet ediyoruz.
Samanyoluhaber.com