Birinci Dünya Savaşı yıllarında Gelibolu’da Türklere karşı savaşan Avustralyalı asker Sydney Harrie Skinner’in 1915’te ailesine yazdığı mektup, Çanakkale Savaşı’nın dehşetini bir kez daha ortaya koyuyor.
Avustralya basınında ilk kez yayınlanan mektupta, o dönem 22 yaşında olan Sydney Harrie Skinner’ın gözlemleri trajik ifadelerle yer alıyor. Skinner, mektupta 25 Nisan 1915’te, saat 04.00 sıralarında, Gelibolu’daki Kabetepe açıklarında demirleyen 15 numaralı Avustralya nakliye gemisi ‘Star of England’da bulunduğunu belirtiyor.
“SAĞIR EDİCİ PATLAMA SESLERİ GELİYORDU”
Skinner, “Anne ve baba” şeklinde başlayan mektubunda şu ifadeleri kullanmış: “Gün aydınlandığında, ışık arttıkça önümüzdeki araziyi görmeye başladık. 15 savaş gemisi korkunç bir sessizlikle, sahildeki bataryaların ateşini bekliyordu. Saat 05.00’te üzerimize ateş açıldı. Her yerimizde şarapneller patlıyordu.”
“Savaş gemilerimiz, sahildeki Türk bombardıman noktalarına doğru döndü. Top mermileri, limanın sağ tarafındaki bölgeleri vuruyordu. Sağır edici patlama sesleri geliyordu. Tonlarca toprak ve kaya, havaya yükseliyordu. Bu sırada askerlerimiz destroyerlere ve sonra çıkarma botlarına geçiyorlardı.”
“ŞARAPNELLER ÖNÜNE ÇIKAN HERŞEYİ BİÇİYORDU”
“Çıkarma sırasında botlar dolu yağmuru gibi mermi atışıyla karşılaştı. Makineli tüfeklerden şakır şakır mermi yağıyordu. Havada sadece şarapneller vardı. Bu şarapnellerin verdiği hasar korkunç. Yoluna çıkan herşeyi biçiyordu. Yüzlerce askerimiz sahile ulaşamadan ya öldü ya da yaralandı. Sahile ulaşmayı başaranları ise makineli tüfekler yere indiriyordu. Orada birilerinin canlı kalabileceğini düşünmek imkansız gibi görünüyordu. Sahilden üzerimize ateşlenen şarapneller gemimizin etrafındaki sulara düşüyordu.”
“TOPRAK VE İNSAN PARÇALARI GÖĞE YÜKSELİYORDU”
“O gün akciğer zarımda sıvı biriktiğini hissediyordum. Gemimize geri getirilen yaralı askerlere yardım etmekle görevlendirildim. Yaralı askerleri geri getirmeye başladılar. Karada ise manzara korkunçtu ve bir tanesini hayatım boyunca unutmayacağım. Toprak araziye baktığınızda üzerinde sürekli top patlayan o siperleri görebilirdiniz. Patlamalar sırasında insan, toprak ve top parçaları göğe yükseliyordu.”
“YARALI ASKERLERİN DURUMUNU HAYAL BİLE EDEMEZSİNİZ”
“Saat 12.30 sıralarında, bir mavna ile daha fazla yaralı asker getirildi. Bu askerleri böyle bir halde görmek berbattı. Orada olmadan neler gördüğümü hayal bile edemezsiniz. Yaraları korkunç durumdaydı. Türkler dom dom adı verilen patlayıcı ve sakat bırakıcı kurşunlar kullanıyordu.”
“4 TOPTAN 3’Ü TÜRKLERİ ATOMLARINA AYIRDI”
“Öğleden sonra, karaya çıkmayı başaran bizim topçular, etkili olabilecekleri bir bayırdan Türklerin üzerine ateş açtılar. Gün kararmadan önce, Türkler sahilde bizim askerlere karşı üstünlük sağlamaya çalışıyorlardı. Queen savaş gemisi onların hareketini tespit edip üzerlerine top yağdırmaya başladı. Attığı 4 toptan 3’ü Türklerin üzerine düştü. Toprak ve üzerindeki Türkler atomlarına ayrıldı. Bu Lyddite toplarının etkisi inanılmaz. Topların sebep olduğu duman bile 27 metre çapındaki bir alanda bulunan herkesi öldürebilir.”
SYDNEY HARRİE SKİNNER
Mektubunda o gün İngiliz General Sir Ian Hamilton idaresindeki Queen Elizabeth gemisinde bulunan Avustralyalı askerlerin iyi iş çıkardığını savunan Sydney Skinner, kendi taraflarından 6 bin askerin öldüğünü ya da yaralandığını ifade ediyor.
Skinner’in kızı Robin Oliver, savaş gazisi olarak ülkesine dönen babasının 79 yaşında hayatını kaybettiğini söyledi. Robin Oliver, Çanakkale Savaşı’nın 100. yıl anma etkinlikleri kapsamında 2015’te Gelibolu’ya gelecek.