Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa Birliği'ni (AB) bir kez daha IŞİD’lileri göndermekle tehdit etmesine Almanya’dan tepki geldi. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Milletvekeli Norbert Röttgen, Türkiye’nin ekonomik olarak ayakta kalabilmek için Avrupa’ya muhtaç olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye’nin Kıbrıs'taki sondaj faaliyetleri nedeniyle yaptırıma hazırlanan Avrupa ülkelerini, bir kez daha IŞİD'lileri göndermekle tehdit etmesi Almanya'da tepki çekti.
İktidardaki koalisyonun büyük ortağı Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) dış politika sözcüsü Norbert Röttgen, Avrupalılar ve Almanlar olarak şantajı bir ilişki türü olarak kabul etmediklerini belirterek, "Bu düzeyde hiçbir şekilde muhatap olmayacağımızı Erdoğan'a açıkça göstermeliyiz." dedi.
"ORTADA ŞANTAJLIK BİR DURUM YOK!"
Alman Federal Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Röttgen, Türkiye ile Avrupa ve Almanya arasında şantajlık bir durum bulunmadığını kaydetti.
Röttgen, "Orta ve Yakın Doğu’ya açılan kapı olarak Türkiye’ye stratejik ilgimiz bulunmakta. Bunu gizlemiyoruz da. Ama aynı zamanda Türkiye'nin de ekonomik olarak ayakta kalabilmek için Avrupa ve Almanya’ya muhtaç olduğu bir o kadar açıktır." diye konuştu.
Türkiye ile tek taraflı bir bağımlılık ilişkisi değil, çok yönlü çıkarların söz konusu olduğuna işaret eden Röttgen, Almanya ve Avrupa’nın Erdoğan’ın provokasyonlarına ya da aklını çelmesine izin vermemesi gerektiğini vurguladı.
"SINIRLARI AÇIKÇA GÖSTERMELİYİZ"
CDU’lu politikacı, "Türkiye'ye adil davranmaya devam etmeli, çıkarlarımızı kollamalı, ancak aynı zamanda sınırları ve oyunun kurallarını da açıkça göstermeliyiz." diye konuştu.
Röttgen, "Suriye gibi bir komşu ülkeyi hukuk dışı bir şekilde işgal ya da Kıbrıs bölgesinde hukuk dışı doğalgaz sondajı olsun, kullandığı metotların bizim için kabul edilemez olduğu konusunda Erdoğan’ın kafasında hiçbir şüphe kalmamalıdır." ifadelerini kullandı.
Kıbrıs açıklarındaki sondaj faaliyetleri konusunda yaşanan hukuki tartışmada Erdoğan’ın şantajla tepki vermesinin, kendisinin Avrupa ve değerlerinden ne kadar uzaklaştığını bir kez daha gösterdiğini belirten Röttgen, "Erdoğan tavizsiz bir iktidar projesi izliyor. Türkiye'de bir daha sandıktan çıkan oylarla görevden alınamayacağı bir otokrasiyi gerekçelendirmeye çalışıyor. Geri kalan her şey önem sıralamasında bu projenin altında. Ve bu Avrupa’nın hukuk devleti ve demokrasi ilkeleriyle bağdaştırılamaz." diye konuştu.
Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) Meclis Grubu iç politika sözcüsü Mathias Middelberg de "Türkiye Cumhurbaşkanının Avrupa'ya yönelik sürekli yaptığı tehditler bir sonuca götürmez." dedi.
Middelbberg, "Sonuçta AB ile verimli bir işbirliğinde Türkiye'nin çok büyük bir ekonomik çıkarı var." dedi.
Middelberg, "Türkiye ile AB'nin ileriye bakarak göç akınını sınırlamak için çalışmalarının daha iyi olacağını" kaydetti.
Erdoğan Washington'a hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetleri nedeniyle yaptırım çerçeve belgesini onaylayan AB'ye tepki göstermişti.
Türkiye'nin çok sayıda IŞİD'liyi hapishanede tuttuğunu hatırlatan Erdoğan, "Bunları hafife alıyor olabilirsiniz, bu kapılar açılır bu DEAŞ'lılar da size gönderilmeye başlandı, gönderilir. Ondan sonra siz de başınızın çaresine bakın. Türkiye'ye Kıbrıs'taki gelişmelerle ilgili gözdağı vermeye kalkmayın, biz bunları da pek takmayız, yolumuza devam ederiz." dedi.