Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, AP yıllık raporunun hazırlıkları kapsamındaki Türkiye ziyaretinde, basın toplantısı düzenledi. Amor, Türkiye’nin demokratik standartlarının çok kötü bir durumda olduğunu belirterek, “Hukuk devleti konusu tam bir felaket” dedi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü, AP Milletvekili Nacho Sanchez Amor, AP Türkiye yıllık raporunun hazırlıkları kapsamında Ankara’ya geldi. Hükümet yetkilileri, siyasi partiler ve sivil toplum temsilcileriyle temas kuran Amor, bugün, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüştü. Amor, bugün, bir basın toplantısı da düzenledi.
Son dönemde Avrupa Birliği (AB)-Türkiye ilişkilerinde ‘yeni bir ruh’tan bahsedildiğini anımsatan Amor, “Terörsüz Türkiye sürecinin toplumda, siyasi ortamda bir umut duygusu yarattığını düşünüyorum” dedi.
‘ANAYASA MENÜ DEĞİL, İÇİNDEN SEÇEMEZSİNİZ’Ardından eleştirilerini sıralayan Amor, “Ülkenizin bir anayasası var, ancak anayasanız yalnızca yarı yarıya uygulanıyor. Siyasi iktidar, hükümetin ve cumhurbaşkanının otoritesini güçlü bir şekilde savunabiliyor, ancak aynı anayasada yer alan diğer güvenceleri ve hakları tamamen göz ardı ediyor. Anayasa bir menü değil. İçinden tek tek seçemezsiniz.
Anayasanın tamamına saygı göstermelisiniz. Siyasi hayatın her yerinde çifte standart görüyoruz” sözlerini kullandı. Amor, bu bağlamda, yargının AKP’lilere yaklaşımı ile muhaliflere yaklaşmının çok farklı olduğunu ifade etti.
‘FATİH ALTAYLI NASIL FİZİKSEL SALDIRIDA BULUNSUN?’
Youtube kanalında sarf ettiği sözler nedeniyle 4 yıl 2 ay hapis cezası alan gazeteci Fatih Altaylı’dan bahseden Amor, “Sayın Altaylı, Cumhurbaşkanı’na fiziksel saldırıyla suçlandı. Fiziksel saldırı… Bir Youtube açıklamasıyla birine nasıl fiziksel saldırıda bulunabilirsiniz ki? O, yalnızca tarihte olan şeyleri anımsatıyordu” dedi.
Hakimlerin bu tip kararlara ‘sürgün’ tehlikesi nedeniyle imza attığını kaydeden Amor, Avrupa Konseyi’nin ‘hakimlerin görev güvencesi’ konusunda Türkiye ile yıllardır temas kurduğunu anlattı.
‘AYM İLE İLGİLİ GELİŞMELER İNANILMAZ’
Nacho Sanchez Amor, CHP’nin son seçimleri kazanması ile iktidar tarafından önümüzdeki seçimler için ciddi bir tehdit olarak görüldüğünü kaydederken, “Hukuk devleti konusu tam bir felaket. Anayasa Mahkemesi ile ilgili gelişmeler inanılmaz. Anayasa’nız, Anayasa Mahkemesi kararlarının devletin tüm erkleri, yürütme, yasama ve yargı için bağlayıcı olduğunu açıkça belirtirken alt düzey mahkemeler Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı çıkıyor ve halkın güvencelerini ve haklarını ortadan kaldırıyor” açıklamasını yaptı.
Amor bu konuda Tayfun Kahraman ve Can Atalay davalarını örnek gösterdi.
AB’YE KATILIM İÇİN ‘DEMOKRATİK STANDARTLAR’ VURGUSU
Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılımının mümkün olup olmadığı ile ilgili soruyu yanıtlayan Amor, “Katılım süreci normatiftir, Kopenhag Kriterleri ile ilgilidir. Türkiye için de, Ukrayna için de, Karadağ için de durum böyle ve katılım sürecinde ilerlemek için neyin gerekli olduğunu herkes biliyor. Birincisi siyasi irade, diğeri ise ortaklıktır” dedi.
Amor, son dönemde Türkiye ile AB arasında savunma, vize ve gümrük birliği konularındaki olumlu atmosfere karşın bunların yalnızca ‘ortaklığın’ bir parçası olduğunu, AB’ye katılımı sağlamayacağını söyledi. Amor, burada, demokratik standartlara bir kez daha vurgu yaptı.
‘AİHM’DE KAYBETTİNİZ, UYMAK ZORUNDASINIZ”
Demirtaş ile ilgili verilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı sonucu beklentileri sorulan Amor, “Biz bu davaların çok üzerinde durduk. Neden? Çünkü Türkiye, Avrupa Konseyi’nin kurucu ve gururlu bir üyesidir. Üyesi olduğunuz bir mahkemede davanızı kaybettiniz, buna uymak zorundasınız. Ve şu an, Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dava biriktiriyor” diye konuştu.
Amor, “Bir ülkenin ciddiyetinin ve imajının sadece drone’larla ilgili olmadığını düşünüyorum. Aynı zamanda sizin uyumunuzla, bağlılığınızla da ilgilidir. ‘Avrupa Birliği’ne katılım sürecini yeniden başlatmaya hazırız’ mesajı göndermek istiyorsanız, ilk adım, taraf olduğunuz ve kaybettiğiniz davalardaki temel kararlara uymaktır. Bu, demokrasinin abecesidir. Bu, siyasi iradenin göstergesi olur” sözlerini kullandı.
HÜKÜMET ELEŞTİRİLERE NE YANIT VERİYOR?
Amor, tüm bu eleştirilere hükümet yetkililerinin ne yanıt verdiğine yönelik soruya ise, “Temel argümanlardan biri, ‘Tamam, endişelerinizi anlıyoruz. Avrupa Birliği’nin hukukun üstünlüğü konusundaki endişelerini anlıyoruz, ancak birçok güvenlik tehdidiyle karşı karşıyayız’ oluyor” dedi.
15 Temmuz darbe girişiminden ve benzeri acı olaylardan örnekler verildiğini anlatan Amor, “Ben ise muhataplarımıza şunu söylüyorum… Bizim bazı koşulları iyileştirmek için teşviklerimiz olabilir, ama demokrasi olmanız için bir teşvikimiz olamaz. Bu, toplum olarak sizin kararınız. Toplum modeliniz nedir? Rusya mı yoksa Batılı demokratik bir dünya mı? Avrupa Birliği, demokrasilerin bir kulübü” sözlerini kullandı.
Amor ayrıca, Silivri cezaevinde Ekrem İmamoğlu, Osman Kavala ve Can Atalay’ı ziyaret edeceğini söyledi.