''ABD'liler Bush'un savaş çılgınlığını biricik evlerine el konmasıyla ödediler''

''Oğul Bush'un Irak Savaşı çılgınlığı, ABD ekonomisine 4 Trilyon Dolar'a mal olmuş. 2008 de, Siyahi Başkan Obama'nın kucağına bırakılan ABD ekonomik krizinin perde arkasında işte bu savaş masrafları yatıyordu. Bankalardan ev almak için faizli kredi (mortage) çeken Amerikalılar, Irak Savaşı'nın bedelini biricik evlerine el konması ile ödediler.''

Kadir Gürcan / ABD | samanyoluhaber.com
Ringe bir kez daha göz atın!

Zengin bile olsalar, ülkelerin korkulu rüyası, beklenmedik savaş giderleri. Neticesi hesap edilemeyen deliliklere kimsenin tahammülü yok. “Kırarız, ezeriz, Akdeniz'den girip Okyanus'tan çıkarız...” efelenmelerini sabırla dinleyenlerin, heyecan yatıştıktan sonra akıllarına gelen ilk soru “Ülkeye kaça mal olur?” olmalı. “Bir kaç şehit ile kapatırız!” cevabı ile yetiniyorsanız, Türkiye'deki tabloyu anlamakta zorlanmanız gayet normal.

Saddam'ın can havli ile savurduğu “İşte şimdi büyük savaş başlıyor!” blöfü hiç bir zaman gerçekleşmedi. Dünyada ilk kez canlı yayınlanan savaşta, Saddam idaresindeki Irak üzerine yağdırılan bombaların hesabını kimse tutma ihtiyacı da duymadı. Öyle ya kavgada yumruk sayılmaz. Savaşın maliyeti ve Irak'ın verdiği can ve mal kaybı, Saddam sonrası idare ya da hükümetler tarafından hiç araştırılmadı. Irak lideri Saddam sıradan bir diktatör olarak öldüğünde, ülke enkaza dönmüştü. Bütün bu efelenme ve diklenmelere değip değmediği konusunu Irak Halkı hala düşünüyor olmalı.

Askeri giderler konusunda dünyanın en bonkör ülkesi sayılan ABD, Irak tecrübesinde dili yandığı için bütün diyetlerin liste başı olan yoğurdu üfleyerek tüketiyor. Kongre, Başkan Trump'ın İran'a karşı yapacağı sürpriz bir deliliğin önüne geçmek için, Başkan'ın yetkilerine sınırlandırma getirerek Oğul Bush'taki hatayı bir daha tekrar etmeme iradesi gösterdi. Oğul Bush'un Irak Savaşı çılgınlığı, ABD ekonomisine 4 Trilyon Dolar'a mal olmuş. 2008 de, Siyahi Başkan Obama'nın kucağına bırakılan ABD ekonomik krizinin perde arkasında işte bu savaş masrafları yatıyordu. Bankalardan ev almak için faizli kredi (mortage) çeken Amerikalılar, Irak Savaşı'nın bedelini biricik evlerine el konması ile ödediler. 2008 krizi gerçekten ürkütücüydü. Kıt akıllı Bush, Amerikan Halkının vergilerini Irak bataklığına gömmüştü.

Ortadoğu'da, ölen insan sayısının rakam değeri pek bir şey ifade etmez. Bu yüzden Cumhurbaşkanının Libya'daki şehitler hakkındaki bakkal hesabı rastlantı değil. Geçtiğimiz Perşembe Akşamı, Suriye'de verdiğimiz şehitlerin sayısı konusunda hala ittifak sağlanamadı. Bu trajedi “Bir kaç...” seviyesizliği ile örtülemeyecek kadar ağır ve derin oldu. Sosyal medya hesaplarının kapatılması ile gerçek sayıların şimdilik gizleniyor olması geçici bir rahatlık. Acelemiz yok, nasıl olsa birileri günü geldiğinde gerçek rakamları açıklar. Elin oğlu Irak savaşında, 134.000 sivil Irak vatandaşının hayatını kaybettiğini kaydetmiş.

ABD hükümeti, Irak Savaşı'nda yaralanan ve tedavisi devam eden askerlerinin hesabını da tutmuş. Gaziler için harcanan para 134,7 milyar dolar. Bu rakam, yukarıdaki 4 trilyona dahil değil. Amerikalı ekonomistler, Irak yanlışının ekonomik tamir ve telafisinin kırk yıl süreceğini söylüyorlar. 

Steven Bucci, Bush kabinesinin Savunma Sekreteri Donald Rumsfeld'in yardımcısı olarak çalışmış. Bucci, Irak Savaşı'nın maliyet hesaplarını görünce “Eğer böylesine uzun sürebileceğini ve söz konusu can kaybının yarısını bile tahmin edebilseydik böyle bir savaşa girmezdik. Herkes çok kısa süreceğini düşünmüştü!” itirafına mecbur olur. Bush kabinesi, Saddam ve Irak konusundaki istihbarat ve strateji hatasını kabul ettiklerinde, iş işten geçmişti. 
 
Türkiye, Suriye'de saplandığı bataklıktan geçen altı yıl içinde ne ileri ne de geri kurtulma stratejisi geliştiremedi. “Şam'da Cuma Namazı!” kibri, Ortadoğu'nun yeni lideri olma şehveti ile de birleşince, neticenin hüsrana dönüşebileceği ihtimalini kimse aklına getirmemişti. “Ver oğlum Mehteri!” şarlatanlığına ritm tutan devlet erkanı geçen hafta sonuna kadar hala müziğin devam ettiğini düşünüyordu. Şam'da Cuma Namazı kimseye nasip olmadı ama, son altı yıldır çileli Türk Halkı, gerek ferdi gerekse toplu olarak çok cenaze namazı kıldı. Şehitler üzerinden hamaseti kimseye bırakmayan Saray ve hükümet, her geçen gün Irak'a benzer bir felakete doğru yuvarlanıyor. Şu an adresini bulamayan toplumsal öfkenin neye dönüşeceği kestirmek çok zor. 

Günlük ortalama beş kaybın yaşandığı Suriye sınırında, güya müttefik bir ülke tarafından sergilenen hareket tarzı, geçtiğimiz altı yıl içinde, Türk tarafının kiminle savaştığını dahi anlayacak bir rüşd gösteremediğini ortaya çıkardı. Daha bir hafta önce, NATO'yu tehdit edip, yeni ortaklık ve pakt sinyalleri veren Türkiye'yi hiç kimse ciddiye almamıştı. Perşembe günü kaydedilen ağır bilançodan sonra, NATO ve dünyanın tepkisi Saray ve hükümetin havasını almanın ötesine geçmedi. NATO'nun “Gerçek dost!” iması basit bir hatırlatma değil. Türkiye'nin son yıllarda içine düştüğü travma doğru düşünme ve devlet reflekslerini dumura uğratmış.

Rakibinin elinden raund zilinin yardımıyla kurtulan boksör köşeye kendisini zor atar. Burun kemiği kırılmış, kaşı patlamış, karşı köşedeki rakibini hayal meyal seçmeye çalışan yorgun öğrencisinin terini silen şefkatli antrenör “Oğlum çok iyisin, dişini sık. Maçı kazanıyoruz!” diyerek durumu kurtarmaya çalışır. Zavallı boksör “Hocam, ben de biliyorum iyi gidiyorum ama, bu ringin içerisine kamyonu kim soktu? Gelip gelip bana çarpıyor!” diye şikayet eder.

Budalalık para ile değil. Suriye'de Rusya'ya toslayan Türk Yetkililerin tepkisi “Rusya ile onaltı kez savaştık yine savaşırız!” savrulmuşluğu şeklinde oldu. Son altı yıldır kiminle savaştığını anlayamamış bir iradenin, vatan evlatlarını bozuk para gibi harcaması boşuna değilmiş. 

ABD ve Avrupa'lı müttefikler Irak'a bomba yağdırmaya başladığında herkes Saddam'ın bir sürpriz yapacağını zannetti. Öyle olmadı. Bırakın saldırılara karşılık vermeyi bir tek uçak kaldırmaya bile gücü yetmedi.

Bucci, ABD'nin her açıdan askeri üstünlüğüne rağmen, Irak'ta verdiği kayıplar yanında çok küçük ve önemsiz kazançlar elde ettiğini söyler. ABD'nin Ortadoğu'daki problemleri çözmek için daha ucuz stratejiler geliştirmesi bu yüzden. Venezuela ve Suriye'de kullanılan az masraflı malzeme birbirine çok benziyor.

Türkiye aldığı ağır hasar ile hala Suriye'de üstünlüğü elde bulundurduğunu iddia ediyor. Etrafındaki akıldaneler, halisülasyon görmeye başlayan boksörlerini ve talihsiz Türk Halkını acı bir felakete sürüklemeden önce ringi bir kez daha kontrol etseler fena olmaz. 


02 Mart 2020 11:28
DİĞER HABERLER