AB'li akillerden çok kritik Türkiye raporu

AB'li akillerden çok kritik Türkiye raporu
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecini izlemek amacıyla kurulan “Akil Adamlar” grubu, hazırladığı Türkiye raporunda “Kutuplaşma ve iç çatışmalar Türkiye’de demokratikleşme sürecini tehlikeye atmaktadır” denildi.

“Akil Adamlar” olarak da bilinen Bağımsız Türkiye Komisyonu, “Avrupa’da Türkiye: Değişimin Kaçınılmazlığı” başlıklı üçüncü Türkiye raporunu açıkladı. Yaşanan türbulans ortamına işaret edilen raporda “İstikrarlı, demokratik ve müreffeh bir Türkiye, hem Türkiye hem de AB’nin yararınadır. Türkiye’ye demokratikleşme sürecini yeniden başlatması ve siyasi sorunlarını aşması çağrısında bulunuyoruz” denildi. Katılım sürecinin inandırıcı bir şekilde yeniden canlandırılmasının önemine işaret edilen raporda, “Türkiye’nin iç çatlaklarını giderebilmesine ve siyasi reformları hızlandırabilmesine destek vereceğine kuvvetle inanıyoruz” vurgusu yapıldı.

Açık Toplum Vakfı’nın desteğiyle kurulan Komisyon, 2004 ve 2009’da hazırladığı raporlarını Brüksel’de duyurmuştu. Buna karşılık son çalışma İstanbul’da açıklandı.

İÇ KUTUPLAŞMA UYARISI

Başkanlığını 2008 Nobel Barış Ödülü’nü alan Finlandiya’nın eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari’nin yaptığı Komisyon, bunun sebebinin “öncelikle Türkiye kamu yönetimi ve fikir önderlerine gelişmelerle ilgili değerlendirmelerini ve önerilerini aktarma” olduğunu söyledi.

Türkiye’de farklı siyasi güçler ve hükümet arasında şiddetli kutuplaşmanın yaşandığı bir dönemden geçildiğine işaret edilen raporda bunun temel gerekçelerinden birisi olarak, “AB’nin farklı siyasi ve toplumsal güçlerin sığınabileceği bir şemsiye olmaktan çıkması” gösterildi.

Siyasi kutuplaşmanın ilk kurbanının ise yeni sivil anayasa olduğu vurgulandı. Kutuplaşma çerçevesinde şu ifadeler dikkat çekti: “Anayasa sürecinin çıkmaza girmesinden sonra İstanbul’da Gezi Parkı çerçevesinde başlayan eylemler hükümet ile aktif sivil toplum örgütleri arasındaki derin aykırılıkların simgesi oldu. Türkiye’de reformların yarım kaldığı bu konjoktürde güçlü AB çıpasının bulunmadığı bir ortamda mevcut kutuplaşma ve iç çatışmalar Türkiye’de demokratikleşme sürecini tehlikeye atmaktadır.” Raporda Türkiye’nin AB çıpasından uzaklaşmasının ekonomide kırılganlığı artırdığı hatırlatıldı.

OTORİTERLEŞME EĞİLİMİ ARTTI

Siyasi reformların değerlendirildiği bölümde otoriterleşme eğilimi gösteren hükümetin uygulamalarına yönelik eleştiriler getirildi, Türkiye ile AB arasındaki farklılıkların yeniden artmaya başladığına vurgu yapıldı. Son yıllarda ifade özgürlüğünde şiddetli bir gerileme yaşandığın altı çizilen  raporda, “2005 yılında fikirlerini şiddet içermeyen yollarla ifade etme suçundan cezaevinde bulunan kimse yok iken 2013 yılında demir parmaklılar ardında 40 gazeteci var” denildi.

ACİLEN YENİ FASIL AÇILMALI

Komisyon raporunnun sonuç bölümünde ilişkilerin ilerleyebilmesi için ‘Yargı ve Temel Haklar’ ile ‘Adalet, Özgürlük ve Güvenlik’ fasılları olan 23. ve 24. başlıkların açılmasının çok iyi bir başlangıç olacağı tavsiyesinde bulundu. Bunun yanında Enerji (15), Dış Güvenlik ve Savunma Politikaları (31) fasıllarının müzakereye açılmasının, önümüzdeki seçim süreciyle birlikte Türkiye’nin AB şemsiyesi altında sağlıklı bir yol haritası çizmesi için kolaylaştırıcı olacağı kaydedildi.

Tür­ki­ye­’de yet­ki­li­le­rin 2001-2002’de ka­tı­lım sü­re­ci­nin ver­di­ği iv­mey­le dev bir re­form sü­re­ci baş­lat­ma­la­rı­na işa­ret edi­len ra­por­da, “Bu­nun gi­bi 2014’te AB-Tür­ki­ye ka­tı­lım sü­re­ci­ne ye­ni bir baş­lan­gıç ya­pıl­ma­sı, Tür­ki­ye­’nin gir­mek­te ol­du­ğu 1 yıl­lık se­çim sü­re­ci son­ra­sın­da ik­ti­da­ra ge­le­cek ye­ni yö­ne­tim üze­rin­de ben­zer bir et­ki ya­pa­bi­li­r” bek­len­ti­si ak­ta­rıl­dı.

Görevden almalara tepki

Yargı konusunda eleştiriler getirilen raporda şu ifadeler dikkat çekti: “İfade özgürlüğüyle bağlantılı olarak Türkiye’de yargıyla ilgili sorunlar da kötüye gitmiştir. Bu sorunlar hukuk sisteminin yapısı ve işleyişi ile ilgili sorunları daha da şiddetlendirmekte, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün sık sık ihlale uğradığı bir sistemin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.”

2013 sonundaki yolsuzluk operasyonuna dikkat çekilen raporda “Hukukun üstünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiği açıktır ve yüzlerce emniyet mensubunun görev yerlerinin değiştirilmesi, gerçeklerin üzerini örtmek üzere yapılmış bir harekettir” ifadeleri yer aldı.

Sükunet işleri kolaylaştırır

Ko­mis­yon Baş­ka­nı Mart­ti Ah­ti­sa­ari, AB’­nin Tür­ki­ye­’yi adil bir şe­kil­de kar­şı­la­ma­sı ve adil bir mu­ame­le­ye ta­bi tut­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni ifa­de et­ti. Ba­zı baş­kent­ler­de yap­tı­ğı gö­rüş­me­le­re dik­kat çe­ken Ah­ti­sa­ri, Fran­sa­’da ye­ni yö­ne­ti­min yak­la­şım de­ği­şik­li­ği­ne dik­kat çek­ti. Ah­ti­sa­ari, “Keş­ke Tür­ki­ye­’den de iyi ha­ber­ler gel­se, bu bi­zim eli­mi­zi güç­len­di­rir. Bi­raz sü­ku­ne­te dö­nüş ol­sa, bu iyi ola­ca­k” di­ye ko­nuş­tu.

‘Twitter özgür olmalı’

İn­ter­net ya­sak­la­rı­na de­ği­nen es­ki İtal­ya Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı Em­ma Bo­ni­no, “Si­ya­set çok kı­rıl­gan bir ya­pı. 24 sa­at­te çok şey­ler de­ği­şe­bi­lir. Ba­zen ile­ri gi­der­ken atı­lan adım­lar ge­ri­ye gi­di­şe ne­den ola­bi­lir. Med­ya­da­ki in­san­la­rın sü­rek­li twe­et atı­yor­lar. Ben hiç at­mı­yo­rum, bun­dan son­ra da at­ma­ya­ca­ğım ama in­san­lar is­ti­yor­sa twe­et ata­bil­me­li. Bu öz­gür­lük sağ­lan­ma­lı­” di­ye ko­nuş­tu.

İfade özgürlüğü geriye gidiyor

Ra­po­ra iliş­kin de­ğer­len­dir­me ya­pan ra­por­tör Nat­ha­li­e Toc­ci, “Tür­ki­ye­’de­ki ku­tup­laş­ma önem­li bir so­run. AB, Tür­ki­ye­’de­ki güç mü­ca­de­le­sin­den da­ha çok bu­nun so­nuç­la­rı ile il­gi­le­ni­yor. Ku­tup­laş­ma­nın med­ya ve hu­kuk dev­le­ti ol­ma üze­ri­ne et­ki­si na­sıl? Bun­la­rın da olum­suz yön­de ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­ru­z” de­di. Toc­ci, ifa­de öz­gür­lü­ğü­nün ge­ri git­ti­ği­ni söy­le­ye­bi­le­cek­le­ri­ni kay­det­ti.

Komisyon üyeleri Avrupa’nın eski yöneticileri

Bugün gazetesinin haberine göre, Başkanlığını 2008 Nobel Barış Ödülü’nü alan Finlandiya’nın eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari’nin yaptığı Bağımsız Türkiye Komisyonu üyeleri arasında, İtalya Dışişleri eski Bakanı Emma Bonino, Hollanda Dışişleri eski Bakanı Hans van den Broek, Münih Güvenlik Konferansı Başkanı Wolfgang Ischinger, İngiltere Dışişleri eski Bakanı David Miliband, İspanya Dışişleri eski Bakanı ve Avrupa Konseyi eski Genel Sekreteri Marcelino Oreja Aguirre, Fransa eski Başbakanı Michel Rocard, Avusturya Dışişleri eski Müsteşarı Albert Rohan yer alıyor. Komisyon çalışmalarının raportörü ise Roma Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Direktörü Nathalie Tocci.

08 Nisan 2014 08:18
DİĞER HABERLER