Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk kayyım gaspı ve ekran karartmayla ayyuka çıkan hukuksuzluklara böyle isyan etti.
Adalet Eski Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk İpek Medya Grubuna yapılan kayyım gaspı ve Samanyolu Grubu’na bağlı 13 TV kanalının ekranlarının karartılması ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Özgür Düşünce'ninb haberine
göre, Türkiye'de son yıllarda hukukun güvencesinin tartışılır hale geldiğine dikkat çeken Türk, İpek Medya Grubu’na yapılanların hukuk dışı olduğunu ve zulme dönüştüğünü söyledi.
DARBE DÖNEMLERİNDEN BETER
12 Eylül ve 28 Şubat'ta dahi böyle baskı görülmediğine vurgu yapan Sami Türk şunları anlattı: "Bir kayyum bir gazeteye gelip polis zoruyla çalışanları işten atamaz. Hukukun güvencesi tartışılır boyuta geldi. Güvenceler çiğneniyor. Hele o kayyumun çalışanları işten atması ‘senin işine son veriyorum' demesi akıl almaz şeyler. Bu kadar keyfilik bu haksızlık olmaz. Ben geleceğe dair böyle tablo oluşacağını hiç tahmin etmemiştim.
DARBE DÖNEMLERİNDE BİLE BÖYLE BASKI YAPILMADI
Bazı basın organlarında öyle yayınlar çıkıyor ki 12 Eylül ve 28 Şubat'ta böyle olaylar yaşanmadı diyor insan. Bir askeri müdahale sonrası böyle baskı yapılmadı. İş bu noktaya geldi. Eğer adalet sarsılırsa toplumdaki düzen de sarsılır." Geçtiğimiz gün açıklanan AB İlerleme raporunda basın özgürlüğüne ciddi atıflarda bulunulduğunu hatırlatan duayen hukukçu şunları anlattı:
BİR GECEDE GAZETENİN DURUŞU DEĞİŞİR Mİ?
"Böyle bir tablo çıkacağı az çok belliydi. 1950'li yıllarda Demokrat Parti’yi eleştirdiği için cezaevine giren birçok gazeteci oldu. Ama böylesi daha önce hiç görülmedi. İlk defa böyle bir durum yaşanıyor. Artık zulme varan çok ciddi bir baskı var. Bir gazetenin duruşu bir gecede değişir mi?
BUGÜN ve MİLLET Gazetesi adeta havuz medyası gibi çıkıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Demokrasiye ne kadar aykırı."
GÜÇLE ÖZGÜRLÜKLER İHLAL EDİLİYOR
Türkiye'de son yıllarda hukuk güvencesinin tartışılır boyuta geldiğinin altını çizen Türk bu güvencelerin tek tek çiğnendiğini ifade etti. Örnek olarak İpek Koza Holding'e atanan kayyımı gösteren Türk şöyle devam etti:
"Hele o işte atma senin işine son veriyorum demek akıl almak şeyler. Bu kadar keyfilik bu haksızlık olmaz. Bu arkadaşlar elbet dava açtıklarında haklarını kazanır. Kayyum mahkeme tarafından atanıyor yani kamu gücü var ortada. Türkiye'de kamu gücü eliyle temel hak ve özgürlükleri ihlal eden kişiye karşı mağdur taraf Anayasa Mahkemesi’ne bireysel olarak başvuru yapabilir. Eğer AYM'de sonuçsuz kalırsa AİHM'e gidilir."
HUKUKTA BÖYLE KAYYIM ATAMASI YOK
Türkiye'deki yargının adalete uygun karar verme konusunda parlak bir sınav veremediğini aktaran Türk, "Birçok insan tutuklandı bir çok insan sahte ve çelişik deliller ile cezaevine atıldı. Şimdi onlar birer birer ortaya çıkıyor. Aynı durum İpek Medya Grubu’na atanan kayyum olayı içinde geçerli. Hukukta böyle bir durum yok bu resmen el koyma. Kayyum eğer yönetim organı olmazsa bir malvarlığı veya kurum ortada kalmasın diye atanır Ama bu gerekçe olmadan bu karar verildi" ifadelerini kullandı.
TESLİM OLMAK YOK MÜCADELEYE DEVAM
Her şeye rağmen mücadeleye devam edilmesi gerektiğini belirten Türk, “Teslim olmak yok. Bunların istediği basını susturmak. İpek Medya Grubuna yapılan diğer medya kurumlarına 'sizin de aynısı ba-şınıza gelir' mesajıydı. Başkalarına örnek olsun diye basına gözdağı veriliyor” dedi.
ADALETE İNANÇ ORTADAN KALKARSA HUKUK DEVLETİ BİTER
Hikmet Sami Türk: “Basını karartmanın bir bölümünü yargı eliyle bir bölümünü baskı ile yapıyorlar. İşin sonunda da sorumluluğu üzerlerinden atıp mahkeme böyle karar verdi deyip işin içinden çıkıyorlar. Anayasanın 138. Maddesine göre hiç kimse yargı görevinin yerine getirilmesinde mahkemelere talimat veremez ve etkileyemez.
ADALET SARSILIRSA TOPLUM DÜZENİ SARSILIR
Bu devran böyle gitmeyeceği açık. Bizim en büyük güvencemiz bu hukukun bir gün herkese lazım olacağı. Ünlü bir söz var biliyorsunuz; "Adalet mülkün temelidir". Burada mülk devlet anlamında geliyor. Bu söz sadece Türkiye'de değil başka ülkelerde de var. Burada eğer adalet sarsılırsa toplumdaki düzende sarsılır. Adalete olan inanç ortadan kalktığı zaman hukuk devleti bitmiş demektir.