Atatürk Havalimanı'nda 36 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısının ardından gece saatlerinde Adli Tıp Kurumu önüne cenazeleri teslim almak için gelen ailelerin acılı bekleyişi devam ediyor.

18 cenaze, işlemlerinin ardından ailelerine teslim edildi. Cenaze araçlarının çıkışı sırasında ölenlerin yakınları gözyaşlarına boğuldu.

Saldırıda hayatını kaybeden diğer 18 kişinin Adli Tıp'taki işlemleri sürüyor; 3 teröristin cesedi de Adli Tıp Kurumu'nda bulunuyor.

Saldırıda hayatını kaybeden Havalimanı TGS çalışanı Yusuf Hazinedaroğlu'nun nişanlısının annesi, "Servis beklemeye çıkmışlar. Mesaiye kalsalar çıkmayacaktı o çocuklar oradan. 10 gün sonra düğünü var. Cenaze Büyükçekmece'den kaldırılacak. Şimdi oraya götürüyoruz" diye konuştu.

Hazinedaroğlu'nun yakını Tayyar Işıksaçan da, "36 yaşında Yusuf Hazinedaroğlu. Mesaileri bitiyor ve kapının önüne çıkıyorlar. Yanındaki arkadaşı yaralı ve bugün ameliyata alacaklar. Yusuf ile ilgili aldığımız son bilgi kendisiniz taşıyan taksiciye ulaştık. Durumunun çok ağır olduğunu hastaneye bıraktığını söyledi. Hastaneyle irtibata geçtiğimizde ise öldüğünü ve Adli Tıp'a götürüldüğünü öğrendik. Yaşadığımız olaylar çok doğru şeyler değil. Ülke çok önemli bir süreçten geçiyor. Tam komşularımızla aramızı düzelttiğimiz dediğimiz hadi bir bayram sevinci yaşayalım dediğimiz zamanda böyle bir şey ile karşılaşmak çok üzücü. İstanbul gibi büyük bir metropolde uluslar arası bir havaalanında çok şeyleri düşünmemiz lazım. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Burada anneler var babalar var. Bizler akrabaları buradayız. 36 tane can var. Hastanelerde yaralılar var. Sayının artmaması tesellimiz olacak. Bayram üzeri insanın yüreği yanar ya hepimizin yüreği yanıyor. Hepimizin başı sağ olsun. Biz 36 yaşında gencecik canımızı kaybettik" dedi.

Hayatını kaybeden taksi şoförü Mustafa Bıyıklı'nın üvey kızı Öznur Buzakçı ise, "Cenazemizi bulduk ve bugün alındı. Diyecek hiçbir şey bulamıyorum. Bir sürü insanın canı yandı. Şu mübarek günde herkesin canını yaktılar. Böyle bir adalet yok. Şu halimize baksanıza, binlerce insanın canı yandı. En son iki üç gün önce görüştük, yemek yedik içtik. Bu olaylar olunca aramaya başladım, açmıyor telefonunu. Hemen Bakırköy Devlet Hastanesi'ne gittik. Hastaneleri araştırdık. Hiçbir şekilde haber alamadık. En son umudumuz burasıydı. Buraya geldim sabaha kadar bekledim. Burada olmasını istemiyordum ama burada çıktı" ifadesini kullandı.

Adli Tıp Kurumu önünde cenazelerini teslim almayanların bekleyişi devam ediyor.

DHA