Yeni Şafak yazarı Markar Esayan'ın Agos gazetesini oldukça sert eleştiren yazısına, Agos Yayın Yönetmeni Rober Koptaş'tan aynı sertlikte yanıt geldi.
Yeni Şafak yazarı Markar Esayan'ın Agos gazetesini oldukça sert eleştiren yazısına, Agos Yayın Yönetmeni Rober Koptaş'tan aynı sertlikte yanıt geldi. Koptaş, "Sen kaka Ermenilerle dalaşacaksın ki, memleketin iyiliğini isteyen büyüklerin 'Aferin bizim oğlana!' desinler" diye yazdı.
AGOS gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, Yeni Şafak yazarı Markar Esayan'ın, Agos'a yönelik eleştirilerine oldukça sert bir yanıt verdi. Esayan, dünkü köşe yazısında "ilk yuvam" dediği, gazeteciliğe başladığı Agos gazetesini eleştirmiş ve ve Ermeni solcuların zamanında İttihatçılar ile bile pakt kurduğunu savunmuştu.
AGOS'un Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, oldukça çarpıcı bir yanıt verdi.
Koptaş, Esayan'a "Bizlerden öğrendiğin Yoldaş Pançuni'yi diline dolamış, aklınca kafasızlıkla alaya almışsın. Yoldaş Pançuni'yi biliyorsan, bnagalez kelimesinin anlamını da biliyorsundur. Master yapmış adamsın, bizden öğrenecek değilsin, ama bilmeyenler için söyleyelim, çanak yalayıcı demek. Takdir edersin Markar, bnagalaz'leri, yaladıkları çanakların sahipleri bile ciddiye almaz. Eh, biz de almıyoruz." dedi.
İşte, Koptaş'ın yazısının çarpıcı bölümleri:
MASAYI, ODAYI BEĞENMEDİN
Markar. Sen olsaydın "Sevgili Markar" diye başlardın ama ben öyle yapmayacağım. Bu tür yapma söz sanatlarının ustası sensin ne de olsa.
2008'e kadar Agos'a yardımcı oldum diyorsun. Eyvallah, eksik olmayasın. Bilmeyenler için, burada çalışanların seni en çok andığı üç cümleni not düşeyim tarihe:
1. Ben o masada oturmam.
2. Neden benim ayrı bir odam yok.
3. Ben master yapıyorum, o masada oturmam ve ayrı bir odam olmalı.
Bu tür şeyleri kendine biraz fazla dert ettiğin için, önüne ilk fırsat çıktığında, eyvallah dahi demeden çekip gittiğini ve o gün gazetede bir bayram havası estiğini de anlatıyorlar ama ben tabii bunlara hiç inanmıyorum.
Gittiğin yerlerde de buradaki gibi güzel işlere imza attın. Misal, milletvekili adaylığı için bilumum çeşit takla attın. Beraber çalıştığın insanların ardından bilumum çeşit kulis yaptın. Yazı yazmayı öğrendiğin insanlara bilumum çeşit oyun oynadın. Daha birkaç ay öncesine kadar, şimdi bize "Hrant Dink'i onlar öldürdü" sırrını verdiğin cemaatin gazetesinde yazdın. Hepsi memleket, hepsi demokrasi aşkına. Irz, namus ve vatan düşmanı birtakım solcular mani olmasa daha neler yapardın kim bilir...
Allah'tan memleket bereketli. Makam mevki sahiplerinin çevresinde senin gibilerden tonla var. Ama neyse ki seni öbürlerinden farklı kılan bir özelliğin var.
'AFERİN BİZİM OĞLANA'
Ermenisin elhamdülillah. Bunun kıymetini biliyorsun ve kendini parlatmak için arada sırada "kötü" Ermenilerle dalaşman gerekiyor. Kerhen tabii canım... Sen kaka Ermenilerle dalaşacaksın ki, memleketin iyiliğini isteyen büyüklerin "Aferin bizim oğlana!" desinler. Ne hikmetse, uzun zamandır bu oyunu bir türlü tutturamadın; bir türlü istediğin cevabı alamadın.
Neyse, o kadar tırmaladın, öyle aşağı bir seviyeye çıktın ki, sonunda murad ettiğin cevap geldi. Artık bu yazıyı bir kahramanlık apoleti gibi omzuna takabilir, uçuş sandığın bu düşüşe kanat diye gerebilirsin.
Bizlerden öğrendiğin Yoldaş Pançuni'yi diline dolamış, aklınca kafasızlıkla alaya almışsın. Bizler sahiden de sıkça kafasızlık ederiz, insanlığımıza ver. Ve kafasızlık bu ya, bir türlü onursuzluğu beceremedik. Sense bunu kendine o kadar güzel yakıştırıyorsun ki, çok istesek de sana bir türlü gülemiyoruz.
Yoldaş Pançuni'yi biliyorsan, bnagalez kelimesinin anlamını da biliyorsundur. Master yapmış adamsın, bizden öğrenecek değilsin, ama bilmeyenler için söyleyelim, çanak yalayıcı demek. Takdir edersin Markar, bnagalaz'leri, yaladıkları çanakların sahipleri bile ciddiye almaz. Eh, biz de almıyoruz.
Ama sana afiyet olsun.