Ağrıdaki kadına şiddet iddiası davası
-Melek Karaaslanın ölümüne ilişkin davada, 4 tutuksuz
sanığın yargılanmasına devam edildi
AĞRI (A.A) - Ağrıda eşi ve onun ailesi tarafından şiddet
gördüğü iddiasıyla tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Melek Karaaslanın
ölümüyle ilgili haklarında 15 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istenen 4 sanığın
yargılanmasına devam edildi.
Ağrı Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın üçüncü duruşmasına, tutuksuz sanıklar
Melek Karaaslanın eşi Ferdi Karaaslan, kayınpederi Kutbettin Karaaslan,
kayınvalidesi Naciye Karaaslan katılmadı. Duruşmada, Melek Karaaslanın babası
Kasım Levent ve avukatları hazır bulundu.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının da müdahil olduğu duruşmada,
mahkeme heyeti tanıkları dinledi.
Duruşmaya tanık olarak katılan Ferdi Karaaslanın amcası Selahattin
Karaaslan, Melekin işkence gördüğüne dair herhangi bir duyum almadıklarını,
Kutbettin Karaaslan ile küs oldukları için evlerine gidip gelmediklerini söyledi.
Tanık Ferdi Karaaslanın yengesi Yıldız Karaaslan da Melekin felçli ve
hasta olduğunu komşulardan duyduğunu belirterek, Ben onlarla küs olduğum için
evlerine gidip gelmiyordum. Meleki de hiç görmüyordum. En son olay günü gördüm.
Evlerinin önünde polisler vardı. Ben de merak edip oraya gittim ve dışarıda
Melekin babası ile kocası kavga ediyorlardı. Sonra araya polis girdi. O sırada
Meleki hastaneye götürmek için minibüse bindirirlerken gördüm. Saçını
kesmişlerdi ve yatalaktı şeklinde konuştu.
Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu Üyesi avukat Müjde Tozbey Erden ise
duruşmaya gönüllü olarak katıldığını belirterek, Doğu Anadolu Bölgesinde yaşayan
diğer kadınlara umut olacak bir davanın mahkeme tarafından basite indirgenerek
ele alındığını, iddianamenin çok gerisinde bir tartışma yapıldığını ileri sürdü.
Erden, yörede çok sayıda kadın cinayetlerinin yaşandığını belirterek,
Günümüzde birçok kadın cinayeti işleniyor. Doğuda kadın direkt öldürülüyor
genellikle. Yani kadın ya silahla ya da bıçakla öldürülüyor. Ancak burada çok
farklı bir cinayet var, kadın doğrudan değil dolaylı olarak acı ve işkence
çektirilerek öldürülüyor. Bu nedenle cezası daha ağır olmalı dedi.
Karaaslanın tuvalete kapatılmasının dahi işkence olduğunu savunan Erden,
Doktor raporları açıkça diyor. Kadın 3 ay boyunca hiç yerinden kaldırılmamış,
beslenmemiş, vicdansızca işkence edilmiş. Bu insanlar bir plan yapmışlar doğrudan
öldürüp hapse girmemek için dolaylı bir şekilde öldürmeyi tercih etmişler.
Suçlular ne yazık ki elini kolunu sallaya sallaya geziyorlar. Mahkeme heyetinin
davayı tekrar gözden geçirmesi ve suçlulara gereken cezayı bir an önce vermesi
gerekiyor ifadelerini kullandı.
Mahkeme Başkanı Emel Çakırsipahi, tutuklama taleplerinin bir önceki
duruşmada açıklanan gerekçelerle ve dosyada yeni bir durum olmadığı göz önünde
bulundurularak sanıkların tutuksuz yargılanmalarına, Adli Tıp Kurumuna yazılan
müzakere cevabının beklenmesine karar vererek, adli tıp raporlarının tamamlanması
için duruşmayı 25 Nisan tarihine erteledi.
Ağrının Hamur ilçesinde 24 yaşındaki Melek Karaaslan, eşi ve onun ailesi
tarafından şiddet gördüğü iddiasıyla Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve
Araştırma Hastanesinde tedavi altına alınmış, 26 Temmuz 2012 tarihinde hayatını
kaybetmişti.
Muhabir: Fatma Güven / Zehra Melek Çat
Yayıncı: Emine Konuk