İlahiyatçı yazar Ahmet Kurucan’ın kaleme aldığı ve Süreyya Yayınları tarafından yayımlanan ‘Barış Esastır’ isimli kitap raflarda yerini aldı.
TR724.COM
Kitabın ortaya çıkış sebebi ise 2018 Nisan ayında Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, üç eski başbakan, Fransa Yahudi ve Hristiyan kuruluşlarının liderlerinin de yer aldığı yaklaşık 300 imzalı bir oluşum ‘’Yahudilerin, Hristiyanların ve kâfirlerin öldürülmesi ve cezalandırılması’’ ile ilgili âyetlerin Kur’ân’dan kaldırılması için çağrıda bulunarak bir bildiri yayınlaması.
Ahmet Kurucan, hiçbir ilmî disipline ve metodolojiye uygun olmayan bu çağrıya bir cevap olarak kitabın konusunu teşkil eden müşriklerin öldürülmesiyle ilgili ayetler üzerinde çalışmaya başlıyor. Kitabın en önemli özelliklerinden biri herkese hitap eden akıcı bir dille yazılmış olması. İlgili ayet kümeleri ve hadislerle ilgili geçmiş dönemlerdeki yorum ve uygulamaları da ele alan yazar, gündeme gelen her soruyu sormaktan kaçınmayarak konunun muhataplarına açık ve net bir değerlendirme alanı açıyor.
İslâm’ın ana kaynakları ve temel esaslarını bloke eden yorumlara Kur’ân ve Hadis perspektifinde verilmiş cevap niteliğinde akademik bir çalışma olan eserde yazar, söz konusu âyet ve hadislerin yalın, sade ve anlaşılır bir üslupla özgün manalarını ortaya koymaya çalışıyor. Âyetleri, tarihi bağlamından koparmadan, nüzûl sebebi, nüzûl süreci ve nüzûl toplumudediğimiz Mekke ve Medine toplumunu ele alıyor.
Bu soralar kitapta cevap buluyor
“Dinde zorlamanın olmadığı, herkesin iman edip etmeme konusunda serbest bırakıldığını’” bildiren âyetlerle müşriklerin öldürülmesi ile ilgili ayetler arasında bir çelişki var mı? Dikta rejimleri, şiddet grupları ve terör örgütleri ‘cihad’ kavramını neden sıklıkla kullanıyor? Bireyin kendi nefsiyle mücadelesini tanımlayan bu kavramdan kendilerine göre nasıl bir anlam ve toplumsal motivasyon çıkarıyorlar? Temel problem bu ayetlerin Kur’ân’da yer alması mı yoksa Müslümanların söz konusu ayetleri anlam bağlamından kopararak yüzeysel okumaları mı? İslamî değerler ışığında uluslararası ilişkilerde esas olan barış mıdır, savaş mıdır? İslâm dininin Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v) ve sahabeleri M.S 610-632 yılları arasında nazil olan bu ayetlerin verdiği ültimatomları nasıl yorumlamış ve pratikte nasıl uygulamışlardır? İslâm’da savaş sebebi küfür veya şirk mi,yoksa ilkesizlik midir? Allah’ın ayetlerini politik tutumlara, ideoloji, toplum ve şahsa göre yorumlamak da bir nevi küfür, şirk ya da ilkesizlik değil midir? İntikam, savaşın maksadı olabilir mi? Tarihi bir zeminde belirli hadiselere bağlı olarak inen bu âyetler, gerçekten kim veya kimlerden, neden bahsediyordu? Haklarında öldürülme emri verilen müşrikler kimlerdi ve ne yapmışlardı? gibi birçok sorunun cevabı veriliyor.
Kitabı satın almak için