Karadeniz'in sembollerinden olan ahşap evler artık betonarme binaların arasında zamana meydan okuyor.
Samsun'un Terme ilçesinde asırlık ahşap ev tüm orijinalliğiyle ayakta kalmaya çalışıyor. Özelliklede artan betonlaşmanın içinde kaybolan eski yapılar tarihe karışırken 95 yaşındaki Gülüşan Bektaş'ın evi de kendisi gibi hala ayakta. Doğal yaşamın tüm fonksiyonlarını taşıyan ahşap evin 1915'li yıllarda yapıldığını belirten Bektaş, "Eşim bu evde vefat etti. Ben de onun anılarıyla bu evde hayata gözümü kapatmak istiyorum." dedi.
'AHŞAP EVDE NEM OLMAZ'
95 yaşında olduğunu belirten Bektaş, "Sağlığımı bu doğal yaşama borçluyum. Yaşadığım evden, yediğim yiyeceklere kadar hepsinin doğal olmasına dikkat ediyorum. Doktorla fazla işim olmaz. Bunun nedeni bu ahşap ev. Doğal bir klima görevi görüyor. Yazın serin, kışın da gayet sıcak. Bu evde nem olmaz, Terme nemli ve rutubetli bir yer. Herkese sorun bu mevsimlerde kesin bir yeri ağrır. Benim bu yaşıma rağmen hiçbir ağrım olmaz. Çünkü bu ev Karadeniz ikliminin en doğal barınağı. Benim eşim 80 yaşında bu evde vefat etti. Evimiz köydeydi eşim akciğer kanseri olunca ben beton evde yaşayamam dedi ve evi buraya taşıdık. Hastalık döneminde dahi ahşap evden vazgeçmedi. Ben de onun anısını bu evde yaşatıp onun evinde son nefesini verinceye kadar yaşayacağım." diye konuştu.
Yaşlıların vazgeçemediği doğal evlerin kıymetinin yeni nesil tarafından bilinmediğini aktaran Gülüşan Bektaş, şunları söyledi: "Bu ev tamamen el işçiliği ve kestane. Çivi kullanılmadan yapılmış. Tamamı kilitli, birbirine geçme ev. Bizim yaptığımız zamanda görkemiyle şahane bir evdi. Benim için gene şahane bir ev ama torunlar ne düşünür bilmem. Bana sorarsanız en sağlıklı ev, ahşap ev. Çünkü bizim Karadeniz'in havası nemli. Çocuklar diyor bana, babanne bu senin evden kimsede kalmadı tek ahşap ev diyorlar. Onlar da bu anıya sahip çıkarlar, bizim anılarımızı yaşatırlar diye umuyorum."
Cihan CİHAN