Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ( AİHM ) önünde toplanan binlerce kişi ve STK'lar, mahkemenin Türkiye'de Erdoğan rejimi tarafından işlenen ağır insan hakları ihlallerini görmezden gelmesine ve her gün işlenen bu suçları öylece izlemesine tepki gösterdi. 

AHİM önünde kurulan platformda yapılan acıklamalarda özetle sunlara değinildi; 

Mahkeme, Türkiye'deki bu ihlallere ilişkin gerçekleri ortaya koymak ve rejimi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin temel ilkelerine saygı göstermeye zorlamak için birçok fırsata sahip olmuştur. Ancak görevlerini yerine getirmede başarısız olmuş ve özellikle Hizmet Hareketi mensuplarının haklarına yönelik sistematik ihlaller konusunda yetersiz kalmıştır . 

Mağdurların sayısı yüz binleri bulduğu için bu ihlaller insanlığa karşı açık suç teşkil etmektedir. Bunun bilinciyle bizler, Avrupa'nin dört bir yanından mağdurlar ile dayanışmamızı sergilemek ve AİHM'in bu konudaki duyarsızlığına son verme çağrısında bulunmak için buradayız." 

Yapılan acıklamalarda ve mahkemeye verilen yeni dilekçelerde şu sorular yöneltildi: 

-İnsan haklarının nihai koruyucusu olan mahkeme, Avrupa Sözleşmesi'nin temel değerlerine açık bir şekilde bağlı kalmamasını nasıl açıklıyor? 

-AİHM nasıl oluyor da ciddi eksiklikler içeren kararlar alıyor ve mağdurları onlara baskı uygulayan otoriter bir rejimin insafına terk ediyor? 

-Mahkeme, Avrupa'da insan hakları ve demokratik değerlerin en yüksek garantörü olmasına rağmen, bilerek ve isteyerek Türkiye'ye karşı duyarsızlığıyla itibarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Artık Strazburg'da hakimler var diyemeyecek olmamız çok üzüntü verici . Mahkeme'nin ayrımcı bir önceleme politikası izlemesi ve Hizmet Hareketi mensuplarından gelen şikayetleri sürekli ertelemesi ya da dikkate almaması nasıl haklı gösterilebilir? 

-Belki de Dante'nin Infernosunda, en alçak yerin zalimler karşısında sessiz kalanlara ait olduğunu hatırlamanın tam zamanıdır.  Şimdi değil ise ne zaman? AİHM değil ise kim? 

-Türkiye'de insanlığa karşı suçlar işlenirken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi neden sessiz ? 

-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne görevlerini sormak ve hatırlatmak için orada olacağız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Yusuf Bilge Tunç'un cebri kaybolmasına ilişkin kararıyla, Türk Hükümetinin sözde ve geç yaptığı soruşturmaları yükümlülükleri açısından yeterli bulmuştur . AİHM, Erdoğan rejimi tarafından üstü kapalı olarak da olsa bu tür kaçırma vakalarının önünü açtığının farkında değil midir?

- AİHM'nin Hizmet Hareketi'nin binlerce üyesinin ılımlı bir dünya görüşüne sahip kitaplar basmak, öğrencileri desteklemek için hayır işleri düzenlemek, tamamen yasal ve devlet onaylı bir bankaya para yatırmak ve hatta çocuklarını tamamen yasal ve son derece başarılı özel okullara göndermek gibi saçma suçlamalar ile zulme uğramasına sessiz kalmasının ardında yatan sebep nedir? 

-AİHM , Türkiye'de keyfi olarak şartlı tahliye hakkından mahrum bırakılan siyasi tutukluların başvurularını neden reddederken, her türlü gerçek suçlu bu haktan yararlandı? "

Nurullah Kaya - Samanyoluhaber.com