Video: Arşiv

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) ‘yeni oluşum’ diye adlandırılan sevk zincirinin aile hekimlerine nöbet yükü getirmek için bir proje olduğunu ifade ediyor. AHEF Genel Başkanı Gürsel Özer’e göre, sevk zinciri gerekli, fakat hekimlerin şartları iyileştirilmeden gerçekleşirse başarılı olamaz. Türkiye’de 25 bin civarında üzerinde aile hekimi bulunuyor. ,

Sevk sisteminin aile hekimlerine nöbeti dayatacağını söyleyen Özer, Bakanlığın hayata geçirmeye çalıştığı, ‘Güçlendirilmiş Aile Sağlığı Merkezleri’nin aile hekimlerine nöbet yükü getireceğini belirtiyor ve yeni oluşumun farklı bir isimle sunulan eski bir proje olduğunu savunuyor. Hekimlerin yükünün zaten ağır olduğunu belirten Özer, “Çağdaş ülkelerde aile hekimleri 1500 hastaya bakarken, ülkemizde aile hekimi başına kayıtlı kişi sayısı ortalama 3 bin 800 civarında. Biz de hastalarımıza en uygun hizmeti vermek istiyoruz. Ancak koşullarımız mutlaka gözden geçirilmeli.” dedi.

Türkiye’de hastalıkların yüzde 90’ının teşhis ve tedavisi aile hekimlerince gerçekleştirilebilme imkanı bulunuyor. Fakat hastaların yüzde 60’ı ilk muayene için direkt hastanelere başvuruyor. Bu durum hastanelerde gereksiz yığılmaya ve asıl hastanede tedavi görmesi gereken hastaların mağdur olmasına neden oluyor.

Uygulamayı olumlu bulduğunu söyleyen 38 yaşındaki Nuray Koçak, “Acil servislere ve diğer servislere de gerçek ihtiyacı olan hastalar gider. Bazen nezleden bile acile gelen vatandaşlar var. Bu nedenle gerçek acil durumda olan hastalara sıra gelmeyebiliyor. Aile hekimlerine genellikle ilaç yazdırmaya gidiyoruz. Eğer sistem oturursa aile hekimimiz hastaneye sevk etmeden gitmeyiz. Acil servise başvuruların çok olmasının gerçek acil vakaların bakımını engelliyor. Sıra çok oluyor.” diye konuştu.