Akad için Mimar Sinan Üniversitesi'nde düzenlenen törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Ömrümüzde Türkiye sinemasında ne görmüşsek, büyük ölçüde onun bıraktıklarının üzerinden gördük. Hepimizin yaşamında onun bir filminin mutlaka özel bir izi vardır." dedi.
Geçtiğimiz cumartesi günü hayata veda eden Türk sinemasının 'koca çınarı' yönetmen Ömer Lütfi Akad, dün son yolculuğuna uğurlandı. Usta yönetmen için 23 yıl boyunca öğretim görevlisi olduğu Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Radyo Televizyon Bölümü'nde bir tören gerçekleştirildi. Daha sonra Akad'ın cenazesi ikindi vakti Levent Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Ulus Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Mimar Sinan'daki törene katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ömer Lütfi Akad'ın, herkesin hayatında mutlaka yer edindiğini belirtti. Günay, 100 yıla yakın bir ömür süren ve 1948'den bu yana sinemayla haşır neşir olan Akad'ın Türkiye sinemasındaki bütün güzel gelişmelerin temelini attığını ifade etti. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Yalçın Karayağız ise Lütfi Akad için "Türk sinemasının bu günlere gelmesinde çok büyük emeği var" değerlendirmesinde bulunarak kaybından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Karayağız, Akad'ın, filmlerinde herkesin çocukluğuna, ruhuna ve aklına bir yerde müdahale ettiğini söyledi.
Ömer Lütfi Akad'ın cenazesi Mimar Sinan Üniversitesi'ndeki törenin ardından Levent Camii'ne getirildi. Akad'ın cenaze namazına Orhan Gencebay, Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Kadir İnanır gibi sinemanın tanınmış isimlerinin yanı sıra sevenleri ve dostları katıldı. Türk sinemasının usta yönetmenlerinden Şerif Gören de Akad'ı son yolculuğunda yalnız bırakmadı. "Lütfi abi gözümüzü açtığımızdan beri ustamız." diyen Gören, sakinliğiyle, az konuşmasıyla ve ne zaman ihtiyaç duysa yanında olmasıyla Akad'ın sadece bir usta değil aynı zamanda 47 yıldır çok iyi bir dostu olduğunu anlattı.
Ertuğrul Günay: Hepimizde onun izi var
"Hepimiz, ömrümüzde Türkiye sinemasında ne görmüşsek, büyük ölçüde onun bıraktıklarının üzerinden gördük. Hepimizin yaşamında onun bir filminin mutlaka özel bir izi vardır. Onun ruhunu şad edecek olan Türk sinemasının gelişmesi, kalitesinin, seviyesinin yükselmesi, içeride ve dışarıda ödüller almış olmasıdır. Bu, onun gayretinin, emeğinin, boşa gitmediğinin güzel örneklerini oluşturuyor."