Erdoğan-Bahçeli ikilisinin “beka” söylemi bırakın muhalefeti çözmeyi, AKP'li seçmenin kayda değer bir bölümünü sandığa gitmeye ikna edemedi
Yerel seçimlere saatler kaldı. Kamuoyu araştırmaları birçok il ve ilçede hiç beklenmedik şekilde seçimlerin iki cephe içinde bıçak sırtı olduğunu gösteriyor. Son iki seçimde AKP-MHP bloğunun yüzde 60’ların üzerine çıktığı yerlerde bile durum çok farklı değil. Gözle görülür bir çözülme var.
Birgün Gazetesi'nin haberine göre Erdoğan-Bahçeli ikilisi AKP’li seçmenin kayda değer bir bölümünü sandığa gitmeye ikna edemedi.
KONSOLİDE OLALIM DERKEN
Erdoğan ve Bahçeli 2018 Ekim ayında “Cumhur İttifakı devam edecek ama seçimlere ayrı partiler olarak gireceğiz” dediklerinde karşılarında bir blok oluşmamıştı. Sonra ilk kamuoyu anketleri ve CHP-İyi Parti yakınlaşması ile panik halinde biraz da zorlama bir seçim ittifakı kuruldu. 51 ilde adayları tekleştirmekle birlikte 30 ilde iki parti ayrı olarak seçime girdi. Üstelik bu illerin önemli bir bölümünde birbirlerine rakip olmuşlardı. Bahçeli zoraki seçim birlikteliğinin yapışkanını da bulduğunu düşündü. Ülkenin bekası üzerinden siyaset kurulacak ve AKP-MHP tabanı diğer tüm sorunları unutacaktı.
Ama işler istenilen gibi olmadı. Tüm medya organları, devlet olanakları ve Türkiye siyasetinin gördüğü en saldırgan seçim siyasetine rağmen iki partinin seçmenleri ortak bir ruh halinde birleşemedi. İlk ayak diretenler de MHP’liler oldu.
MHP SEÇMENİ NEDEN HAYIR DEDİ
Bahçeli’nin tüm çağrılarına rağmen MHP’li seçmen kendi adayının olmadığı yerlerde hala çok isteksiz. Ekonomik krizi ayrı değerlendirmek üzere isteksizliğe yol açan nedenleri şöyle sıralamak mümkün.
• AKP’nin belediye başkanlığını yürüttüğü dönemde mağdur olan kitlenin en başında gelenlerden olmaları. Bir anlamda yok sayılmaları.
• Aday belirleme süreçlerinde kendilerine danışılmaması. Uzun süredir rekabet içinde oldukları isimlerin tekrar aday gösterilmesi. Adayların yukardan ve yerelin talepleri yok sayılarak belirlenmesi.
• İki liderin birlikte çalışmasına rağmen sahada AKP adaylarının ve yöneticilerin MHP’lilerden uzak durması.
ERDOĞAN’A İNANÇLARI YOK
Erdoğan-Bahçeli ikilisi her fırsatta Türkiye’nin temel meselesinin güvenlik olduğunu söylemesine rağmen MHP seçmeni aynı fikirde değil. Tüm kamuoyu yoklamaları gösteriyor ki, MHP seçmeni için de birinci sorun hayat pahalılığı, ikinci sorun ise işsizlik. Yine anketlere verilen yanıtlara göre MHP seçmenin ancak yüzde 38’i AKP iktidarının bu sorunları çözebileceğine inanıyor. 1 Kasım 2015 seçimlerinden bu yana her seçimde destek verdikleri ortak hareket ettikleri AKP’ye ve onun yöneticilerine inanmayan bir MHP’li seçmen kitlesi var.
ÇÖZEYİM DERKEN ÇÖZÜLÜYOR
Erdoğan-Bahçeli ikilisi seçim sürecinin ilk gününden bu yana “beka” söylemi ile iki temel hedef belirledi. Birincisi birlikte çalışma konusunda nazlanan AKP ve MHP’li seçmeni yakınlaştırıp konsolide etmek. İkincisi ise milliyetçi-muhafazakar İyi Parti ve Saadet Partisi seçmeninin bir bölümünü kendi yanlarına çekmek. Seçime 48 saat kala iki konuda da başarılı olmadıkları görülüyor. Toplam içinde yüzde 8 civarında kararsız olarak gözüken seçmenin (seçime çok kısa süre kalmasına rağmen) çok önemli bölümü MHP’li. Bu seçmeni kararsız kılan parti tercihi değil. Sandığa gidip gitmeme konusunda kararsız. Tüm kamuoyu araştırma şirketleri sandığa gittiği anda AKP’ye oy vermeyeceği kesin olan seçmenin bu saatten sonra da kararını çok zor değiştireceği şeklinde.
Görünen o ki tüm tahminleri yanıltacak şekilde muhalefet partilerinin seçmeni kararlı ve sandığa gidecek. MHP’li ve hiç de azımsanmayacak oranlara çıkan AKP’li seçmen ise kararsız gözükse de sandığa gitmeme konusunda kararını vermiş durumda.