AKP İslamcıları kimin trenine biniyor? Farkındalar mı?

Davutoğlu'nun Başbakanlığı döneminde Başbakan Başdanışmanı olarak çalışan Etyen Mahçupyan 'dan islamcıları kızdıracak yazı
Karar Gazetesi yazarı  Etyen Mahçupyan AKP'lilere önemli uyarılarda bulunduğu yazısında ilginç tespitlerde bulunmuş... AKP'nin yargı eliyle Avrasyacıların oyununa geldiğini yazan Mahçupyan, Treni kullanan kim olursa olsun, esas mesele rayları kimin döşediği dedi... 

Yargıda temayüz eden bu yeni strateji iki işleve sahip gözüküyor… Birincisi bizzat yargının hareket alanını genişletiyor ve onu siyasi açıdan daha ‘kullanışlı’ hale getiriyor. Sıradan ilişkilerin suç bağlantısı olarak telakki edilmesi sayesinde, kişiden kişiye geçerek, akademisi ve medyası ile tüm sivil alanın bir suç zemini olarak tanımlanması mümkün.Nitekim çember genişledikçe herkesi suçlama imkanının yaratılması, siyasetin ve yargının önüne bir suistimal alanı açıyor. Bu ise baskı ve otosansür ortamının yoğunlaşmasına neden oluyor. Çünkü herkes korkuyor… Suç işledikleri için değil. Suçlanmak için suç işlemiş olmak gerekmediği ve bunun her an ve herhangi bir ilişki nedeniyle karşılarına çıkartılabileceğini düşündükleri için. Ne var ki herkesi darbeci yapmak kaçınılmaz olarak darbeyi sulandırıyor… Şu anki uygulama adım adım Gülen cemaatinin suçunun kamu vicdanında anlamsızlaşmasına yol açıyor.

***

İkinci nokta, söz konusu yargı stratejisinin daha geniş bir bakışla neyi amaçlıyor olabileceğini sormamızı teşvik ediyor. Bilindiği üzere Kavala ve Kardaş’ın gözaltına alınması AB üye hükümetleri başbakanları toplantısına denk geldi. Oysa Kavala için aylardır bilgi sızdırılıyordu. Bu zamanlamanın tesadüf olması mümkün, ama inandırıcı mı? Yoksa AB’nin sert tepki vermesi ve Türkiye’nin Batı’dan uzaklaşması sürecinde bir hamle daha gidilmesi mi istendi? Acaba bütün bunlar muhafazakâr dindarların Avrasyacıların trenine binmiş olduğunu mu gösteriyor? Muhafazakârlar kondüktöre bakıp bunun kendi idealleri doğrultusunda bir yolculuk olduğunu sansalar da, aslında trenin yönünü başkaları mı belirliyor?

Bu kaygıları veri aldığımızda yargının ‘kullanışlı’ kılınması daha anlam kazanırken, cumhurbaşkanlığı sisteminin Bahçeli tarafından önerildiği de akla geliyor… Bugün dindarların ağzına bir parmak İslami kültür sosu çalınırken, acaba devlet yerliliği dışlayan bir millici ideolojik hegemonyanın eline mi geçiyor? Treni kullanan kim olursa olsun, esas mesele rayları kimin döşediği çünkü...
24 Ekim 2017 12:23
DİĞER HABERLER