ABD'den Türkiye'ye özel uçaklarıyla kaçarken yakalanan üç kişinin bilinen derin ilişkilerinin gerisinde de yine Türkiye - Rusya - ABD üçgeni var.
Artıgerçek.com'dan ARMAĞAN KARGILI 'nın haberine göre Türkiye ile ABD arasında yeni bir krizin ayak sesleri anlamı taşıyan haberin perde arkası şöyle
Jacob ve Isaiah Kingston kardeşler ile Lev Aslan Dermen (adını değiştirmeden önce Levon Thermendzhyan) isimli üç kişinin özel uçaklarıyla Türkiye'ye gelmeye hazırlanırken ABD'de tutuklandıkları Adalet Bakanlığı resmi sitesi tarafından da doğrulandı. İlk haberlerde Lev Aslan Dermen'in kaçmayı başardığı yazılmıştı. Kingstonlar ve Dermen devletten usulsüz şekilde 500 milyon doların üzerinde vergi iadesi almakla suçlanıyorlar.
(Hürriyet Gazetesi bu haberi manşetten duyurdu ama daha sonra nedendir bilinmez internet sitesinden kaldırdı )
Bu haberin Türkiye ile ilgisinin sadece varış noktası olmadığını öğrenmek için internette küçük bir tarama yapmak yetiyor.
Dermen, 2016 yılında değerinin çok üzerinde bir fiyata satıldığı düşünülen Borajet'i alan şirketin finansörü olarak biliniyor.
ABD'nin Pulitzer ödüllü haber sitesi Propublica'da 29 Eylül 2017'de İsaac Arnsdorf imzasıyla yayınlanan bir makale bu isimlerin ilişkiler ağına mercek tutuyor. Tutuklama haberinin gerisinde de karşımıza bir kez daha Beyaz Saray eski Güvenlik Danışmanı Michael Flynn'i Türkiye'nin lobicisi olarak tutan ekip çıkıyor. ABD Başkanı Trump'ın seçim kampanyasına Rusya'nın müdahalesi soruşturmasında en kilit isimlerden birisi olarak biliniyor Flynn. Soruşturmayı yürüten Robert Mueller ile anlaşma yaptığı yani itirafçı olduğu bilgisi geçen yıl sonunda paylaşıldı. Ancak Flynn'in ifadesinden bugüne dek kamuoyuna yansıyan tek bir satır bile olmadı.
Bulaşıkçılıktan patronluğa SBK
Arnsdorf, Sezgin Baran Korkmaz'dan sözederek başlıyor yazıya ve Korkmaz'ı şöyle tanıtıyor:
Bir radyo programında 13 yaşında bulaşıkçılık yaptığını anlatan Korkmaz bugün, yüzlerce milyon Dolar'ı Amerika'dan Türkiye'ye getiriyor. Şirketi SBK Holding, Türkiye'de, Ortadoğu'da ABD'de ve Rusya'da suça bulaşmış onlarca projeye yatırım yaptı.
O da bir AKP mucizesi yani.
Geçen yılın eylül ayında Flynn'i sorgulayan savcı Mueller, Korkmaz'ı ifade vermeye çağırdı. Korkmaz ile Flynn arasında direk bir ilişki olmadığı düşünülüyor. Arnsdorf'a göre Korkmaz, Flynn'i tutan Ekim Alptekin'le yakınlığı nedeniyle ifade verdi. Çünkü savcılık, Alptekin'in şrketinin ödediği paranın esas kaynağını öğrenmek istedi. Korkmaz'ın şirketi SBK, o dönemde Alptekin'in başkanlığını yaptığı Türk – Amerika İş Konseyi'nin de üyesi ve önemli bir sponsoru. 2017 Mayısı'nda konseyin düzenlediği konferansta her iki isim de bir konuşma yaptı ve Korkmaz, "bulunduğum yere sayesinde geldim" diyerek Alptekin'e teşekkür etti.
Alptekin ve Korkmaz, 2016 yılı Eylül ayında Manhattan'da Harward Club'daki toplantıya birlikte katıldılar. Bu toplantı, Ekim Alptekin'in organize ettiği ve yine New York'ta Flynn'in iki Türk Bakanla (Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Enerji Bakanı ve damat Berat Albayrak) görüştüğü toplantıyla aynı haftada yapıldı. Wall Street Journal'e göre bu toplantıda bakanlar Flynn ile Fethullah Gülen'in Türkiye'ye teslim edilmesini konuştular.
Flynn'in parasını kim ödedi?
Bilindiği gibi, Flynn'in lobi şirketi olduğunu yetkililerden saklaması da ona yargılanma yolunu açmıştı.
Bu tutuklamalarla konunun ilgisine ise şimdi geliyoruz.
Korkmaz'ın Amerika'daki kardeş şirketi Korkmaz Holding Amerika, Levon Dermenciyan yani bugünkü adıyla Lev Aslan Dermen tarafından yönetiliyor. Dermenciyan, 2013 yılında da vergi sahteciliği ve silahlı saldırıdan yargılanmış ve sonunda suçsuz bulunmuştu. Ancak SBK Holding Amerika'nın eski bir çalışanı Dermenciyan hakında kara para aklama, vergi kaçakçılığı ve çalıntı petrol konusunda İçişleri Bakanlığı'nın yürüttüğü bir soruşturmanın hala sürdüğünü söyledi.
2013 yılından beri Korkmaz'ın şirketi SBK, Dermenciyan'ın şirketi SBK USA aracılığı ile bir diğer Amerikan şirketi Washakie Yenilenebilir Enerji Şirketi'nden Türkiye'ye 500 milyon Dolarlık yatırım aktardı. Washakie Yenilenebilir Enerji Şirketi'nin CEO'su ve yüzde 50 ortağı Jacob Kingston ile CFO'su ve yüzde elli ortağı Isaiah Kingston. Yani ABD'de Dermenciyan ya da yeni adıyla Lev Aslan Dermen'le aynı dava çerçevesinde tutuklanan Kingston kardeşler. Mormon tarikatı üyesi olan Kingston kardeşlerle Dermen'in ortak olduğu Noil Enerji adında bir şirket daha var ki vergi usulsüzlüğünün bu şirket üzerinden yapıldığı iddia ediliyor.
Kingston Erdoğan buluşması
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2017 yılı Mayıs ayındaki ABD ziyaretinde Türk Büyükelçiliği önünde koruma polislerinin protestoculara dayak olayının yaşandığı sırada içerde de "önemli" görüşmeler yapılmıştı. Mormon tarikatının en önemli işadamlarından Jacob Kingston'la Erdoğan büyükelçilikte biraraya gelmiş ve Kingston bu görüşmede Türkiye'ye 100 Milyon Dolarlık yeni yatırım sözü vermişti.
24 Haziran seçimlerinin hemen öncesinde, iktidar ekonomik krizi geciktirmek için bir dizi karar almıştı. Yurtdışından getirilen paranın kaynağı sorulmayacak vergi kolaylığı sağlanacaktı. Kara paraya açık bir davet diye nitelenen bu düzenlemeye göre, para Türkiye'de yatırıma dönüşürse vergiden de muaf tutulacaktı. Düzenleme, bugün de yürürlükte. Sicilinde kara para suçlamaları olan bu kişilerin sığınacak yer olarak Türkiye'yi seçmiş olmaları boşuna değil yani.
Ama şimdi asıl soru, Kingston kardeşlerle kendisine Türkçe bir isim seçip Türk vatandaşlığına geçme hazırlıkları yapan Dermen, sadece vergi kaçakçılığı suçlamasından mı tutuklandı. Michael Flynn, suçlu bulunduğu halde tutuklanmadığına göre, savcının merak ettiği soruları içtenlikle yanıtlamış olmalı. Çünkü öyle olmasa elini kolunu sllayarak hatta zaman zaman siyasi toplantılarda bile görülmesi mümkün olmazdı. Ayrıca unutulmamalı ki, ABD'de savcılar, konuşmasını istedikleri bazı kişilerin işledikleri örneğin vergi usulsüzlükleri konusunda oldukça katılar. Bu kişileri yüksek cezalarla korkutup itirafçılığa zorlamak yaygın olarak bilinen uygulamalardan birisi.
Böylesi grift ilişkiler ağının parçası olan para kazanmaya kimi zaman ayakkabı boyacılığı kimi zaman bulaşıkçılık, kimi zaman da tatlı satarak başladığını anlatan Sabit Baran Korkmaz, havuz medyasında sık sık "hayırseverliği"yle haber oluyor. Son olarak da Kurban bayramında Bodrum'daki tatilcilere lahmacun ve mısır dağıtarak nasıl "hayır işledi"ği haberleri uzun süre konuşuldu. Fotoğraflarının altında "adının bilinmesini istemeyen işadamı" ibaresi ise evlere şenlikti.
Korkmazla yakın bağlantılı bu üç kişinin tutuklanması haberine ise Hürriyet dışında havuz medyası ilgi göstermedi. Hürriyet gazetesinde çıkan ilk haberin de apar topar yayından kaldırıldığı yazıldı. Bunun gerisinde bizim bildiğimizden fazlasını bilenlerin paniği olmasın!