Aksaray doğal film platosuna dönüştü

Aksaray doğal film platosuna dönüştü -Son olarak Hz. Ömerin Doğuşu filminin çekimlerinin tamamlandığı Aksaray, bir kaç yıl içinde çok sayıda film çekimine ev sahipliği yaptı
AKSARAY (A.A) - Tarihi ve doğal güzellikleri ile ön plana çıkmaya başlayan Aksaray, doğal plato özelliği sayesinde son yıllarda çok sayıda film çekimine ev sahipliği yapıyor.
     Çekimleri Aksarayda gerçekleştirilen Hz. Ömerin Doğuşu filminin yönetmeni Nazif Tunç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle dönem filmleri olarak adlandırdıkları tarihi içerikli filmlerin çekimi için Aksarayın çok uygun özellikler taşıdığını söyledi.
     Aksarayda 8inci filmlerini çektiklerini vurgulayan Tunç, Bunların hepsi tarihi filmler. Dönem filmlerini, tarihi dokunun canlı olduğu yerlerde çekmek gerekiyor. Suni bir plato oluşturmak yerine Anadoluda o dokuyu ve duyguyu yansıtacak doğal mekanları arıyoruz. Biz de tüm Kapadokya bölgesini dolaştık. Çekimlerimiz için en uygun mekanları Aksarayda bulduk diye konuştu.
     Televizyon için çektikleri Hz. Ömerin Doğuşu filminin çalışmalarını 10 gün içinde tamamladıklarını dile getiren Tunç, şunları kaydetti:
     Güzelyurt ilçesi, Demirci beldesi ve Kızılkaya köyü ile Aksaray merkezdeki tarihi Zinciriye Medresesinde çekimler yaptık. Film Hz. Ömerin Müslüman oluşuna kadar yaşanan süreci anlatıyor ve Müslüman olması ile de sona eriyor. 90 dakikalık bir film oldu. Senaryo Mehmet Uyara ait. 60 kişilik bir oyuncu kadrosu ile çalıştık. Hazreti Ömer karakterini Hür Adam Said Nursiyi de sinemada canlandıran başarılı oyuncu Mürşit Ağa Bağ oynuyor. Taş binalar ve kerpiç evler doğal platomuz oldu. Aksarayın bugün hala doğallığını koruyan mekanları filmin dokusuna çok uydu.
     Bu yıl Aksarayda televizyon için iki film daha çekmeyi planladıklarını ifade eden Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
     Pir Sultan Abdal ve Hacı Bektaş-ı Veliyi anlatan filmler çekeceğiz. Son derece değerli olan bu tarihi şahsiyetlerin daha iyi anlaşılmasını istiyoruz. Şu anda senaryosu yazılıyor. Onları da burada çekmeyi planlıyoruz. Hem Pir Sultan Abdal, hem de Hacı Bektaş-ı Veli, olduğundan farklı anlaşılıyor. Bu konudaki yanlışların ortadan kalkmasına katkı sağlamak istiyoruz.
    
     Muhabir: Ersin Altınsoy
     Yayıncı: Ahmet Kayır
15 Ağustos 2012 12:47
DİĞER HABERLER