İYİ Parti lideri Meral Akşener, deprem felaketi sonrası başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere iktidar kanadınca yapılan ve büyük ölçüde depremzedeleri hedef alan sözlere "Ahmaklık, siyasi olarak gerçek bir gerizekalılık" diye tepki gösterdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 43 bin kişinin yaşamını yitirdiği deprem felaketinde yaşananlarla ilgili olarak FOX TV'de İlker Karagöz'ün sorularını yanıtlıyor.
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kızılay'ın afet bölgesinde olmadığına dair eleştirilere yanıt verirken kullandığı "Terbiyesiz, terbiyesizliğini bırakmaz. Çıkmış bir tanesi 'Kızılay nerede' diyor. Be ahlaksız, be namussuz, be adi... Günde 2,5 milyon insana bu Kızılay yemeğini ulaştırıyor. Böyle vicdansızlık olur mu?" ifadesine değinen siyasetçi, şunları kaydetti:
"Hicap diye bir kavram vardır, utanma daha başka bir şeydir. Yahu hicap duyguları gitmiş. Sen böyle bağırdığın zaman senin gözünün içine bakan o silsile aşağıda ne yapmaz kardeşim! En azından onu düşün be! Balık baştan kokarmış."
Akşener, yine Erdoğan'ın "Her türlü çirkefliği yapanları şimdilik not ediyoruz" şeklindeki sözleri, Ahbap - Babala TV gibi ilk andan itibaren afet bölgesinde yardım faaliyetlerinde bulunan kuruluşlara yönelik tehditler, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) muhalif olarak bilinen medya kuruluşlarına verdiği cezalar ve son olarak Ekşi Sözlük'ün yasaklanması gibi konuları da yorumladı.
"Tek bilek tek yürek tek vücut olduk biz insanlar olarak. Bu bir sörf dalgası çık üstüne kardeşim. Bu insanlığın artı değerini kendine yazdır siyasi olarak. Birinci derecede ahmaklık görüyorum bu sözleri, siyasi olarak gerçek bir geri zekâlılık görüyorum.
Bu saatten sonra ölümü tatmış bir insanın neden korkusu olur ya! Kimle neyi korkutuyorsun! Hazır bir araya gelmişken bir iyilik dalgası var, çık üzerine kardeşim. Bunun yerine parmak sallıyor. Ne oluyor, kime yarıyor? Bir ahmaklık ve siyasi geri zekalılık olarak görüyorum. Parmak sallamak bir ihtiyat haline geldi. Öğrenmeye kapalı bir yapı sadece seçim almaya odaklı, empati yoksunu bir yapı, sonuç itibariyle korkutursam her işleri hallederim deniyor. Her yeri kapattınız elinize ne geçti? Elimizde telefonlarımız var. Burayı kapattın da ne geçti eline?"
Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- Çok hızlı yürümesi gereken sistemin berbat bir bürokratik kararsızlık çıkardığını iyi kötü hissediyorduk da, ben bu deprem esnasında gördüm karar alamıyor insanlar tüm bu yanlışlarına arka planında birincisi liyakatsizlik beceriksizlik ama bir de bu tek adam sisteminin getirdiği hızlı olması gereken kararların tam tersine alınamadığı. Yukarıdan talimat gelmeyince de hiçbir bürokratın kıpırdamadığı bir sistem. Evet deprem olması bu topraklarda bir kaderdir ama afetin bir felakete dönüşmesi kader değil o beceriksizliktir. Afet kaderdendir ama felaket Beştepe’dendir. Umarım buradaki acayip beceriksizliklerin ortadan kaldırılması için adımlar atılır.
- Bir haftada Sayın Erdoğan’ın atacağı imza sayısı 36 binmiş. Yahu bir insana bu mümkün değil. Bu bana verilen bilgi. 36 bin imzayı atamaz kardeşim! Biz deprem sürecinde sahadan aldığımız bilgileri yetkililere ilettik sürekli. Bizim 16 kişimiz sahaya gittiler, ondan sonra ilçe teşkilatlarımızdan ve üyelerimizden bilgi almaya başladı. Bu bilgileri alıp vay adiler çözemediniz demek yerine ben aldım bunu Hasan Doğan dahil ilgili bakanlıklar dahil bunları ilettik biz, çözülsün diye. Mesela tüp meselesi bizim sahadan aldığımız bilgidir. O yıkıntının altında soğuktan donarak ölmek diye bildiğim bir durumu hipodermi diye açıkladı bir arkadaşımız bunları ilettik hatta bu kısmını bizzat Sayın Erdoğan’a ben ilettim. Hemen talimat vereceğim dedi ve verdi ama iletme konusunda problem oldu. Yardımların yerine ulaşamadığını fark ettik. AFAD müdürü arandı. AFAD müdürü validen, vali genel merkezden şey yapmadan izin veremedi ya! Bunlar için her seferinde saraydan bir kişi arandı. Nereye konuşuyor o Fuat Oktay!
- Kocaeli’nde ilk 10 günde çocuk çalındı ve biz bunu fark etmedik. Üç çeşit çalınıyor, 0 yaş bebekler, batılı ailelere 50-70 bin dolara satılıyor. Sonra bunların bir kısmı organ için çalınır, bir kısmı da cinsellik için çalınır. Bu depremde ilk seslendiğim şey çocuktu.
- Bir Allah'ın kulu istifa etmedi ya. Sosyal medyadan yazabilirlerdi bazıları, adet öyle ya!
- (AKP Sözcüsü Ömer Çelik'e tepki) Yazıklar olsun ya! Böyle bir dönemde buradan bir siyasi fayda sağlanmaya çalışılıyor. Yazıklar olsun. Bu milletin feraseti bakın onlara neler yapacak. Erdoğan’ın yerinde olsaydım CHP’nin belediye başkanları ile AKP ve MHP’nin belediye başkanlarını da bir araya getirir ve mesela Hatay’a bilerek AK Parti veya MHP’nin belediye başkanını oraya görevli tutardım. İstanbul’u bir başka şehre, Ankara’yı bir başka şehre. Buradan şunu sağlardım bir toplumsal olarak yan yana gelişi; iki kaynakların israf edilmeden beraberce kullanılmasını sağlardım; üçüncü olarak da bu düşmanlık hissini ortadan kaldırmış olurdum hem de o cumhurbaşkanının aslında herkesin cumhurbaşkanını ilan etmiş olurdum. Bakın bu deprem siyasetin her şeyini resetledi, yeniden başlıyor her şey. Hiç kimse 5 Şubat’ta yattığı gibi 6 Şubat’ta kalkmadı. Böyle bir ey olur mu ya Cumhur İttifakı aşağı Cumhur İttifakı yukarı.
ERDOĞAN'IN SÖZLERİNE YANIT
- (Erdoğan'ın “ahlaksız namussuz, adi” sözlerine) Hicap diye bir kavram vardır, utanma daha başka bir şeydir. Yahu hicap duyguları gitmiş. Sen böyle bağırdığın zaman senin gözünün içine bakan o silsile aşağıda ne yapmaz kardeşim! En azından onu düşün be! Balık baştan kokarmış.
'RESMİ DEVLET GÖREVLİSİ GELDİ, KULAĞIMA BENDEN ÇADIR İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ'
- Resmi devlet görevlisi geldi kulağıma dedi ki biz ne çadır ne konteyner bir yerde kalamıyoruz. Onlara konteyner hallettik. Onlar orada çalışmak zorunda olan resmi konteyner görevlisi ve o benden istiyor. Hangi gruptan olduğunu bile söylemiyorum. Böyle bir devlet yönetimi olamaz. Biz göğsümüzü gere gere yardım etmeliyiz ya.
'AHMAKLIK, SİYASİ OLARAK GERÇEK BİR GERİ ZEKALILIK'
- (İlker Karagöz: "Her türlü çirkefliği yapanları şimdilik not ediyoruz", AHBAP var, mücadele edenler için duyduğumuz sözler; "kanı bozukluk", "işbirlikçi sefiller", RTÜK’ün yasakları, Ekşi Sözlük’ün yasaklanması. Sizin not ettikleriniz ne peki?)
Bunlar. Tek bilek tek yürek tek vücut olduk biz insanlar olarak. Bu bir sörf dalgası çık üstüne kardeşim. Bu insanlığın artı değerini kendine yazdır siyasi olarak. Birinci derecede ahmaklık görüyorum bu sözleri, siyasi olarak gerçek bir geri zekâlılık görüyorum. Bu saatten sonra ölümü tatmış bir insanın neden korkusu olur ya! Kimle neyi korkutuyorsun! Hazır bir araya gelmişken bir iyilik dalgası var, çık üzerine kardeşim. Bunun yerine parmak sallıyor. Ne oluyor, kime yarıyor! Bir ahmaklık ve siyasi geri zekalılık olarak görüyorum. Parmak sallamak bir ihtiyat haline geldi. Öğrenmeye kapalı bir yapı sadece seçim almaya odaklı, empati yoksunu bir yapı, sonuç itibariyle korkutursam her işleri hallederim deniyor. Her yeri kapattınız elinize ne geçti? Elimizde telefonlarımız var. Burayı kapattın da ne geçti eline!
- Cihan Paçacı benim ağabey dediğim bir isim. Sayın Kılıçdaroğlu'nun da okuldan arkadaşıdır. Yanlış anlaşılmaya müsait bir demeç verdi. Yakın oldukları için Kılıçdaroğlu'nu karşılama görevini de Paçacı ve Aydın'a vermiştim. Masaya girerken öğrendim. Cihan Ağabey istifa etti. Kemal Bey telefon etti, istifasını istemediğini ifade etti. Cihan Ağabey kendi istifa etti. Ben Cihan Ağabey diyorum. Fi tarihinden ağabeyim. Bir yanlış anlaşılmaya müsaade eden bir sonuç ortaya çıkınca böyle oldu. Sayın Paçacı yapmasaydı böyle bir eylemi, CHP ne yapacaktı acaba? Ama Sayın Kuşoğlu'nun söyledikleri duruyor öyle. Burada ifade ettiğim şey şu; sürekli parmaklar İYİ Parti'ye sallanıyor. Ben Sayın Kılıçdaroğlu'nu da aradım Ekrem Bey mevzusunda, oraya çağırdım. Kemal Bey'e ulaşamadım. Her şey problem de biz değiliz öznesi. İşler bitti ben gideceğim... Ekrem Bey bana dedi ki; kalır mısınız? Sonra üste çıkıp kısa bir konuşma yapabilir misiniz... Peki yaptık. Bir de ayrıca grubu olan genel başkan olarak ben de orada dikildim. Böyle bir genel başkan, CHP listesinden girmiş ama Millet İttifakı'nda 31 Mart'ı yapalım diye teklif etmiş bir genel başkan. Haydi yüzde 70'i onların olsun, yüzde 30 katkıda bulunduk. Fırsatçı oldum, terbiyesiz oldum... Ben bir lidere çok yakın çalıştım. Almanya'ya gitmesinde Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir problem yok. Yanında bulunan muhteremler, beni ararlardı... Hani Hande Fırat'la Sayın Erdoğan 15 Temmuz'da ettiydi ya. Sayın Kılıçdaroğlu beni arardı, ben onu halka gösterirdim. Bunu akıl eden kurmay zekadır. Sonuç, beceremediniz. Terbiyesiz, fırsatçı ben oldum.