AKSİYON İŞ: İşçi ölümleri ulusal facia boyutunda

Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu (AKİYON İŞ) Genel Başkanı Vedat Öztürk, Türkiye'nin özellikle son yıllarda demokrasi, hukuk ve özgürlükler konusunda dünya sıralamasında onlarca basamak gerilere düşerken, işçi ölümlerinde de adeta birinciliğe koştuğunu ve ulusal facia boyutuna geldiğini söyledi.

2015 yılında en az 1.730 emekçinin, iş kazası görünümlü cinayetlerde hayatını kaybettiğini hatırlatan Öztürk, bunun sadece tespit edilebilenler olduğunu, kayda alınamayan ölümler de dikkate alındığında rakamın çok daha yükseldiğini ifade etti.

AKİYON İŞ Genel Başkanı Vedat Öztürk, yazılı açıklamasında önceki yıllarda da bu tablonun farklı olmadığına işaret ederek, "2013 yılında 1.235 işçi, Soma ve Ermenek gibi toplu işçi ölümlerinin yaşandığı 2014 yılında ise 1886 işçi hayatını kaybetmiştir. Mevcut iktidarın yönetime geldiği 2002 yılından bu yana iş kazası sonucu hayatını kaybeden işçi sayısı ise 16.500'ü bulmuştur. Bu tabloya göre ülkemiz işçi ölümlerinde Avrupa'da birinci, dünyada ise El Salvador ve Cezayir'in ardından üçüncü sıradadır. Sadece 2015 verilerine göre ülkemizde her gün 5 işçi hayatını kaybetmiştir. Bu tabloya göre, işçi ölümleri ulusal facia boyutlarını çoktan aşmıştır. Kriz deyince hep ekonomide ve piyasalarda yaşanan çöküşler akla gelmektedir. Oysa ülkemiz işçi ölümlerinde yıllardır derin bir insani krizin içindedir. Her gün 5 işçimizi çoğunluğu önlenmesi mümkün olan kazalarda kaybediyorsak, bundan daha büyük kriz olabilir mi? Bu kazaların neredeyse tamamı önlenebilir kazalardır. Nitekim demokrasisi ve ekonomisi gelişmiş ülkelerde bu kazaların çoğu yaşanmamaktadır." bilgisini aktardı.

"SORUMLULAR, HÜKÜMET VE İŞVERENLERDİR"

Bu faciaların altında, başta denetimsizlik, mevzuatın ötelenmesi ve eğitimsizlik olmak üzere birçok nedenin yattığını vurgulayan AKSİYON İŞ Genel Başkanı, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Öncelikli sorumlu; gerekli kanuni düzenlemeleri vaktinde çıkarmayan, yapılması gereken denetimleri ciddiyetle yapmayan siyasi iktidarlar ve üç kuruş daha fazla kar edebilmek için çalıştırdığı insanların hayatını hiçe sayan, gerekli güvenlik önlemlerini almayan işverenlerdir. İşçilerin iş sağlığı ve güvenliği konusunda yeterli eğitime sahip olmamaları ve çalışırken kurallara yeterince uymamaları da ölümlerin artmasına neden olmaktadır. Siyasi iktidar, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin bazı kanuni düzenlemeler yapmış olmakla birlikte, gerekli denetimleri yapmadığı için bu düzenlemelerin çoğu uygulamada hayata geçmemektedir. Dahası, örneğin madenlerde Avrupa standartlarında yanmaz madde kullanılmasını öngören ATEX yönetmeliği gibi önemli düzenlemeleri, 2016 yılında hayata geçirmesi gerekirken, 2020'ye kadar ertelemiştir. Siyasi iktidarın bu konudaki duyarsızlığı işletmelerde ihmal, ihlal ve hatta kasıtlara neden olmakta, bunun sonucunda da emekçi kardeşlerimiz canından olmaktadır."

Genel Başkan Öztürk, bir diğer etkenin, yaşanan facialara ilişkin hukuki süreçlerin sağlıklı ve hızlı işlememesi olduğunu belirterek, ölümlerin yaşandığı facialara ilişkin soruşturma ve davaların yıllarca sürdüğünü, çoğu kez de sorumluların gerekli cezai yaptırımla karşılaşmadığından yakındı.

"İŞ KAZALARINDA HER GÜN ORTALAMA 5 ÖLÜM YAŞANIYOR OLMASI, MEDYADA BİR KEZ BİLE YER BULMADI"

"Bütün bunlardan daha önemlisi belki de yaşanan tüm aksaklık ve eksikliklerin giderilmesinde en önemli etken olması gereken toplumsal duyarlılığın yetersizliğidir." şeklinde konuşan Öztürk açıklamasını, "2015 yılında, toplu ölümlerin yaşandığı büyük boyutlu iş kazaları olmadı. Ancak buna rağmen hayatını kaybeden işçi sayısı, yüzlerce emekçinin aynı anda şehit olduğu Soma ve Ermenek faciaların yaşandığı 2014 yılının gerisinde kalmadı. Buna rağmen, bırakın toplumun diğer kesimlerini, varlık nedeni işçinin başta can güvenliği olmak üzere, ekonomik, sosyal ve insani haklarını savunmak olan sendikalar dahi gerekli tepkiyi göstermedi. Birkaç Suriyeli göçmenin ölümüyle sonuçlanan kaçak göçmen vakıaları dahi günlerce ekranlardan düşmezken, iş kazalarında her gün ortalama 5 ölüm yaşanıyor olması, medyada bir kez bile yer bulmadı. Hepimizin yüreğini yakan şehit güvenlik görevlilerimize gösterilen duyarlılığın onda biri dahi her biri geride çaresizlik içinde aileler bırakan işçi kardeşlerimize gösterilmemektedir." cümleleriyle sürdürdü.

Vedat Öztürk, Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu olarak, her yıl bu ölümlere dikkat çekmek ve hayatını kaybeden emekçilerin ailelerine sahip çıkmak için çeşitli programlar düzenlediklerini ifade ederek, bu konuda duyarlılığın artması ve işçi ölümlerinin en aza indirilmesi için başta diğer sendikalar ve tüm emek örgütleri olmak üzere, bütün sivil toplum kuruluşlarını, siyasileri ve halkı işbirliği yapmaya ve daha fazla duyarlı olmaya çağırdı.

CİHAN
05 Ocak 2016 15:26
DİĞER HABERLER